1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. 2026 yılı bütçesinde devletin faiz giderleri uçtu
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

2026 yılı bütçesinde devletin faiz giderleri uçtu

A+A-

Pazartesi günkü yazımda, bütçeyi ana hatları ile değerlendirmeye başlamıştım. Bugünkü yazımda da, bütçedeki temel bazı göstergeleri değerlendirmeye devam edeceğim.

2026 Bütçe gelirleri içinde yer alan TC yardımları  ve kredilerinin toplamı 21.3 Milyar TL'dir. Geçen yıl bu rakam 18,5 milyar TL idi.. Bu rakamlar bize, toplam bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 13’ünün, TC yardım ve kredilerinden oluştuğunu göstermektedir.

2026 Bütçe gelirleri içinde yer alan TC yardımları,  yatırımlar(Alt yapı) için 9 milyar, savunma harcamaları için de 10 milyar olacak şekilde toplam 19  milyar TL olarak öngörülmüştür.

Geçen yıl bu rakamlar, yatırımlar  için 8.5 milyar, savunma harcamaları için 6 milyar olmak üzere toplam 14.5  milyar TL olarak öngörülmüştü. Geçen yıla göre TC yardımlarında yaklaşık yüzde 31 artış görülmektedir. Gerçekleşecek enflasyona göre bu artış yeterli olmayabilir.

Bütçe gelirleri içinde bulunan diğer bir kalem olan TC kredileri ise 2.3 milyar TL olarak öngörülmektedir. Geçen yıl bu rakam 4 milyar TL olarak öngörülmüştü. Geçen yıla göre TC kredilerinde yüzde 42,5 düşüş görülmektedir. Son yıllarda, kamu maliyesine katkı rakamı olarak görülen TC kredilerinde önemli  oranda düşüş yaşanmaktadır.

Maliye’nin borçlarının ve bütçe açığının arttığı bu dönemde, kamu maliyesine yapılacak katkının azaltılması, Maliye’ ye büyük sıkıntı yaratacaktır. Özellikle, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ödeneğinden dolayı, Maliye Bakanlığı  zorlanacaktır.

Önemli olan TC Yardım ve Kredilerinin zamanında ve eksiksiz olarak ülkeye ulaşmasıdır. Kaynağın zamanında gelmesi, Kamu Maliye’ sinin, devlet ve özel sektördeki yükümlülüklerini yerine getirmesini kolaylaştırır.

Son yıllarda bu kaynaklar zamanında ve yeterli miktarda ülkeye ulaşmamaktadır. Muhtemelen, bunun başlıca nedeni KKTC’nin taahhütlerini yerine getirmemesidir.

Öte yandan, Bütçeden en yüksek payları, sırasıyla Maliye Bakanlığı (yüzde 33,8), Eğitim Bakanlığı( yüzde 12.1),İçişleri Bakanlığı (yüzde10,4), Çalışma Bakanlığı(10,2) ve Sağlık Bakanlığı (yüzde 9,6) almaktadır. 

Gelin, en önemli kamusal hizmetler olan Eğitim ve Sağlık bütçelerine birlikte bakalım.2025 bütçesinde, Eğitim Bakanlığı’na yaklaşık 16.4 milyar TL ödenek ayrılmıştı. 2026 yılında ise bu rakam yaklaşık 23,2 milyar TL'dir.

Yaklaşık yüzde 44 civarında artış var. Ama, 10 aylık enflasyonun yüzde 34 civarında olduğunu ve yıl tamamlanınca daha da yüksek olacağını düşününce bu artışın gelecek seneki enflasyon gelişmelerine paralel olarak yeterli olup olmayacağına emin değilim.

Üstelik de ülkemizdeki bir çok okulda yüzlerce konteyner sınıf olduğu ve pek çok okula tahsis edilen bütçelerin yetersiz olduğunu da duydukça, pek de iyimser olamıyorum.

Sağlık Bakanlığına, 2026 yılı bütçesinde  yaklaşık 18.4 milyar TL  ödenek ayrılmıştır. Geçen yıl ise ayrılan rakam 12.8 Milyar TL'ydi. Yaklaşık yüzde 44 artışlı bir bütçe görüyoruz. Eğitim Bakanlığı için yapmış olduğum enflasyon yorumu, Sağlık için de geçerlidir.

Önümüzdeki yıl, sağlıktaki ilaç ve diğer eksikliklerden kurtulmuş olmayı ve hastanelerdeki ayni sorunları konuşmamayı ümit etmek istiyorum. İlaç alımlarına gelecek yıl ayrılan kaynağın , enflasyon karşısında yeterli olmayacağını düşünüyorum.

Devletin, kamu iç borcunun faiz ödemelerinde kullanılmak üzere 2026 bütçesinde 6,5  milyar TL ayrılmıştır. Geçen yıl bu rakam 1 Milyar TL idi. Önemli oranda bir artış söz konusudur. Bunun en önemli nedeni, Maliye’nin her ay devam eden borçlanmaları ve bu borçların faiz ödemeleridir.

Öte yandan, Devlet, kamu borç stoğunda bulunan ticari bir bankaya ve ihtiyat sandığına olan borçlarının faiz ödemeleri  için de mutlaka kaynak ayırmalıdır.

2026 yılı bütçesinde dikkat çeken konulardan biri de, geçen bütçeye göre,  Bakanlıkların izaz ikram giderlerinin nerdeyse 2 katına çıktığıdır. Ayrıca, sınavsız, münhalsiz alınan geçici personel giderleri de bütçenin yükünü artırmaktadır.

Netice itibarıyla, 2026 yılı rekor bütçe açığının oluşmasının en önemli nedenleri, Hükümet’in kayıt dışılığı azaltıp gelirleri artıramaması,  pahalılık nedeni ile ekonominin güneye kayması, tasarruf yapmaması ve gereksiz, partizan istihdamlar ile aşırı savurganlıktan vazgeçmemesidir.

Umarım, döviz kurları,  petrol fiyatları ve enflasyon artışları önümüzdeki yıl  makul düzeylerde kalır. Aksi halde,  öngörülen bütçe açığı daha da yükselecektir.

Bu yazı toplam 1648 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar