1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. 2 adet KKTC gerçeği ve hainler!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

2 adet KKTC gerçeği ve hainler!

A+A-

Bağımsız gazetesinde Güren Tilki kardeşimin haberini okudum...
Gerçekten üzüleyim mi güleyim mi karar veremedim...
Girne – Güzelyurt yolu üzerinde tam 8 sene önce bir trafik kazası olmuş...
Elektrik direği kırılmış, sökülmüş...
Kablolar, Kıbrıslı deyişiyle “della” ile bantlanmış ve o gün bugündür, “canlı elektrik” olmasına rağmen, ne bir başka direk dikilmiş, ne de dellalı kablolara çözüm üretilmiş!

-*-*-

Sanal medyada, iş insanı kardeşim Meriç Erülkü’nün bir paylaşımı vardı...
Paylaşım aynen şöyle:
“Çocukluğum Güzelyurt'ta geçti. Tüm ülke genelinde olduğu gibi, yarım kalan hayaller satıldığını aşağıdaki resime bakıp anlayın diye yazıyorum: (Not: Meriç Erülkü, hastanenin yarım kalmış rezil görüntüsünü de yayınladı mesajında...)
2017 yılında bölgeye hastane müjdesi verilmiş, sonra da 1. etap karkas ihalesi yapılmıştı. O ihale şaibelerle doluydu. İhale şartları 24 saat kala değiştirilmiş, bu sayede katılmak isteyen müteahhitlerin pek çoğu elenmiş, ihalede rekabet oluşmadığından devlet (yani bizler) yaklaşık o dönemin parasıyla 500 bin Euro zarar etmişti. Sonrasında olanları rahmetli Tavuri bile akıl edemezdi (uzundur diye yazmıyorum) ama neticede ihale sonuçlandırılıp karkas yapıldı.

-*-*-

Yoğun ve yorucu bir süreç yaşanmıştı. Hatta, ihalenin sonuçlanması için "Güzelyurt Sivil Toplum İnsiyatifi" adında bir oluşum devreye girmiş ve siyasilere ve bizlere baskı yapmıştı. O dönemde Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği asbaşkanıydım. Onlarla görüşürken "Arkadaşlar, bu ihale süreci yalan dolanla doludur. Hastane falan yapılmıyor. Uzun süre atıl kalacak olan betonarme karkas yapılıyor. Sizi kandırıyorlar. Hem de sırf birilerinin cebine para indirmek için yapılıyor" demiştik. Onlar da ısrarla hastaneye kavuşacaklar diye bizi düşman görmüştü.
Üzerinden 6 yıl geçti. Söylediklerimiz malesef doğrulandı. Hastane dedikleri beton yığını orijinal haliyle duruyor. Millet olarak ettiğimiz zararla kalakaldık. Fotoğraf her şeyi anlatıyor zaten.
O dönemde bu milletin parasını çalanların bir gün yargılanması dileklerimle...”

-*-*-

Güren’in haberi ve Meriç’in paylaşımı sonrası, nasıl bir yorum yapabiliriz?
Benim aklıma bir tek şu yorum geldi:
“Külliye bitecek, Türkiye bize 500 yataklı bir de hastane yapacak, inşallah ve de maşallah sonra da KKTC Allah’ın izni, peygamber efendimizin kavli ile tanınacaktır... Egemen ve eşit! Yaaaa, hainler beğenmiyorsa Güney’e gitsin!!!”


Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, Ersin abi 
televizyonculuğa dönecek mi?

Gambiya’nın “ulusal gününü” kutlayan KKTC Dışişleri, sizce neden Yunanistan’ın “ulusal” gününü kutlamıyor?
Bence asıl kutlanması gereken Yunanistan’ın “günü”!
Neden?
Utandıracaksın!
Hiç çözüm ve barış istemesen bile; “Ben senin düşmanın değilim, barıştan yanayım” diyeceksin!
Mesela Mvlüt Çavuşoğlu’nu örnek alacaksın!

-*-*-

Eğer bunnu yapmaz ve acayip bir şekilde Gambiya’nın ulusal gününü kutlarsan, o zaman ben de seninle dalga geçerim!
Nasıl mı?
Mesela, Gambiya, tüm Dünya’da en büyük penis sahibi erkek nüfusu barındırıyor!
Yani,  Yunanistan’ı kutlamadınız ama Gambiya’yı kutluyorsunuz, neden?
“Büyüklük yüzden mi Gambiya’yı kutladınız ey cemaat?” diye sorarım yani!
Gambiya, bu konuda ilk yedide...
İlk altıyı da bu sebeple kutlamak isteyebilirsiniz diye yazmış olayım; Ekvador, Kamerun, Bolivya, Sudan, Haiti ve Senegal...
Yunanistan 64, Türkiye 70’inci sırada bu arada...
Kıbrıs, ilk 87 ülkeyi veren ve “Google”da bulduğum “listede yok!”...
(Aslında ilk beşte olabilirdik ama bizi egemen ve eşit olarak ayırmamışlar ve ‘Kıbrıslı’ olarak birlikte hesaplamışlar, ki eminim, Rumlardan dolayı listede yokuz... Yine her şeyde olduğu gibi, başımıza ne geldiyse Rumların yüzünden... Üzgünüm!)

-*-*-

Neyse, şaka veya dalga bir yana; 25 Mart, Yunanistan için çok önemli bir tarih...
Gazeteci Stelyo Berberakis’in haberine göre, Yunanistan, geçtiğimiz Cumartesi günü, 1821 yılında Osmanlı yönetimine karşı başlattığı 25 Mart Bağımsızlık gününü kutladı...
25 Mart, bu ülkede aynı zamanda dini bir bayram...
Ve belki de tarihte ilk defa, Türkiye Dışişleri Bakanı, Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan mevkidaşı Nikos Dendias’a kutlama mesajı gönderdi!

-*-*-

Stelyo Berberakis’e göre bu kutlama mesajı Yunan basınında “sürpriz bir kutlama” şeklinde algılandı.
Çavuşoğlu’nun mesajı Yunan basınında geniş şekilde yer aldı... 
Çavuşoğlu, mesajında dedi ki; "... İki ülke arasında var olan iyi komşuluk ilişkilerinin gelecekte daha da pekiştirileceğinden eminim... Ortaya çıkan yeni dinamizme daha fazla katkıda bulunmaya kararlıyız...”

-*-*-

Mesajı açacak olursak, diyor ki Çavuşoğlu, “iyi komşuluk ilişkilerimiz var ve gelecekte daha iyi olacak...”
Ve yine diyor ki Çavuşoğlu, “... Ortada yeni bir dinamizim var, biz buna daha çok katkı yapmakta kararlıyız...”

-*-*-

Bu mesajı yorumla Serhat!
Böyle bir talepte bulunursanız; yapacağım tek bir yorum vardır: “Ersin Kanal T’ye dönüyor!”...
Değilse, “tükürdüğünü şapır şapır yalayacaktır”...

-*-*-

Seçim telaşı içerisinde, Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nu meşgul da etmek istemem ama, “Efendim, Yunanistan’a gönderdiğiniz mesaj, ciddi mi yoksa dostlar barışta görsün maksatlı mı? Eğer ciddiyse, bir şekilde Kıbrıs’ta federal çözümla alakalı müzakereler başlar mı? Bu da acaba Ersin beyin oyundan alınması anlamına mı gelir? Yani Sayın Çavuşoğlu, Ersin abi televizyonculuğa döner mi?”

-*-*-

Haaa, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türk mevkidaşının mesajıyla ilgili nasıl bir yorum yaptı?
Bu konuda “Proto Thema gazetesinde yayınlanan mülakatında söylediklerine bakalım:
“Türkiye’nin Yunanistan’a açtığı diyalog kapısını kapatamayız. Türkiye’nin bize karşı olan parametreleri beklenmedik bir biçimde değişti. Ege’deki ihlaller durdu. Adalar üzerinden uçuşlar yapılmıyor. Tehdit edici ifadeler kullanılmıyor. Yani bizim herzaman diyalog için arzu ettiğimiz bir ortam hüküm sürüyor. O halde Türkiye’nin bu olumlu davranışlarına bizim de aynı oranda bir karşılık verme yükümlülüğümüz var”..

-*-*-

Not: Ersin abi, yavaş yavaş hade toparlan... Ya televizyona, ya da tükürüğe doğru ilerle...

oyle-kaldi.jpg

İtibar için külliye yapılmasını alkışlayanlar, senelerdir “Türkiye bize 500 yataklı hastane yapacak” diye propaganda yapmaktan çekinmeyenler, neredeyse 10 senedir atıl kalan Güzelyurt Hastanesi için ne düşünüyor? Merak ettim de!

Bu yazı toplam 2408 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar