1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Kayıp” Vasit Mustafa, 14 Kasım’da Çatoz’da defnedilecek… 2
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Kayıp” Vasit Mustafa, 14 Kasım’da Çatoz’da defnedilecek… 2

A+A-

1963’te “kayıp” edilen ve Tekke Bahçesi’ndeki kazılarda kalıntıları bulunan Çatozlu Vasit Mustafa’nın defin için ailesine dönüş süreci başladı…

 

 

 

Aslında ailenin kalbi çok kırık: Hem babaları “kayıp” edilmiş, hem bilenler yıllarca konuşmamış, hem de Tekke Bahçesi’ne gömülü olduğu halde kimsecikler ağzını açıp da bilgi vermemiş… Bu yüzden yürekleri daha çok kanıyor…

“Kayıp” Vasit Mustafa’nın kızı Gonce Hanım’la aynı yaştayız – hatta Çağlayan Çocuk Bahçesi’nde kurulan Çağlayan İlkokulu’nda birlikte okumuş da olabiliriz çünkü o da, ben de Çağlayan Çocuk Bahçesi’ndeki ilkokula devam etmiştik…

“Ben hatırlarım” diyor, “ilkokuldayken elele tutuşurduk ve bizi Tekke Bahçesi’ndeki törenlere götürürlerdi… Babamın orada gömülü olduğunu bilmeden yıllarca dönmesini bekledik…”

Babası “kayıp” edildiğinde henüz beşbuçuk yaşındaydı Gonce Hanım…

Beş çocuk ve rahmetlik Süheyla (Zehra) Yorgancı öylece kalakalmışlar, Vasit Mustafa “kayıp” edilince ve yıllarca onun dönüşünü beklemişler…

LEFKOŞA GENEL HASTANESİ MORGUNDAN AYVASIL’A VE TEKKE’YE…

1960’lı yıllarda Lefkoşa’nın tanınmış sandviççilerinden olan, Gençlik Gücü futbolcularından Vasit Mustafa’nın, 1963 çatışmaları esnasında öldürülmüş başka bazı Kıbrıslıtürkler’le birlikte Lefkoşa Genel Hastanesi morgundan alınarak Ayvasıl mezarlığı dışına bazı Kıbrıslırum yetkililer tarafından toplu mezarlara gömüldüğü, daha sonra Kıbrıslıtürkler yetkililerin görevlendirdiği kişiler tarafından buradan çıkarılarak Tekke Bahçesi’ne defnedildiği ve ailesine herhangi bir bilgi verilmediği anlaşılıyor.

Uzun yıllar boyunca Tekke Bahçesi’nde bir mezarda yatan ve eşinin ve evlatlarının bundan hiç haberi olmayan “kayıp” Vasit Mustafa, aynı durumda olan pek çok “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten birisiydi: Onlar da ya isimsiz veya “Ayvasıl” adı altında Tekke Bahçesi’ne defnedilmişlerdi – o dönemde Kızılay hastanesinde Ayvasıl’daki toplu mezarlardan çıkarılan Kıbrıslıtürkler’e otopsi yapılmış olduğu  söylenmesine ve bazı fotoğraflar da çekilmiş olmasına rağmen, kimliklerinin tanımlanması ve ailelerinin bilgilendirilmesi için hiçbir girişim yapılmaksızın “Ayvasıl şehidi” adı altında yetkililer tarafından Tekke Bahçesi’ne gömülmüşlerdi.

“Kayıp” Vasit Mustafa’nın mezar taşında “Şehit Hüseyin Cemal – 1945-23.12.1963 – Ayvasıl” yazmaktaydı. Oysa mezarın içinde yatan “Şehit Hüseyin Cemal” değil, “kayıp” Vasit Mustafa’ydı…

 

YILLARCA GİZLENDİ…

13 Ocak 1964’te Kıbrıslıtürk yetkililer, Ayvasıl’daki toplu mezarları kazarak 21 veya 22 kişiyi buradan çıkararak, herhangi bir kimlik tanımlaması yapmaksızın, Kıbrıslırumlar’ın kendilerine göndermiş olduğu listeyle karşılaştırmaksızın, tümünü de “Ayvasıl şehidi” adı altında ailelere de haber vermeksizin Tekke Bahçesi’ne defnetmişti.

On yıl önce bu konuda belgeleriyle ve röportajlarıyla bu sayfalarda  geniş yayın yapınca burada gömülü olabilecek “kayıp” yakınları, sevdiklerinin Tekke Bahçesi’nde gömülü olabileceğini yazılarımızdan öğrenmişlerdi.

Ancak Tekke Bahçesi’nin kazılmasına özellikle askeri çevreler tarafından çeşitli engeller çıkarılmış ve kazılar ancak geçen yıl üzerinde “Meçhul” ve “Ayvasıl” yazan mezarlarda Kayıplar Komitesi kazı ekibi tarafından gerçekleştirilebilmişti. Şimdi DNA testleri sonucu kimliklendirilen bu “kayıp”lar, ailelerine dönüş sürecini yaşıyor…

Bunlardan biri de sandviççi Vasit Mustafa…

OĞLU MEHMET YORGANCI NELER SÖYLEMİŞTİ?

Geçtiğimiz günlerde bu sayfalarda “kayıp” Vasit Mustafa’nın oğlu Mehmet Yorgancı’nın söylediklerini aktarmış ve şöyle yazmıştık:

“Vasit Mustafa’nın Çatoz’da yaşayan oğlu Mehmet Yorgancı’yla telefonda konuştuk.

Bize hem annesi Süheyla (Zehra)  Yorgancı, hem de babası Vasit Mustafa’nın aslen Çatozlu olduklarını ancak Lefkoşa’da yaşadıklarını anlattı. Mehmet Bey, babasının mesleğiyle ilgili bize şunları anlattı:

“Babam sandviççilik yapardı çünkü onun babası Mustafa Ali de, yani dedem de bu işi yapardı, dedem arabacıkta zerzavat da satardı… Kaymaklı’da otururlardı. Babam sandviççiliğe oradan merak sardıydı. Zafer Sineması’nın önünde sandviççilik yapardı. Son zaman, sinemanın kışlık büfesini aldıydı, onu işletirdi. Halk Sineması’nın önünde de sandviççilik yapardı. Halk Bahçesi’nin ve sinemanın büfesini de babam çalıştırırdı. Türk Lisesi’nin büfesini de işlettiydi… Bayram yerlerinde, futbol maçlarında da bisikletin önünde sandviççilik yapardı…”

Üç kız, iki oğlan evladı olan Zehra (Süheyla)-Vasit Mustafa evlendikten sonra  Lefkoşa’da, Çağlayan bölgesindeki Şakir’in Bahça’da bulunan hanaylarda yaşıyorlarmış. Evlatlarının isimleri Mehmet, Gonce, Filiz, Fatma ve Mustafa… Mehmet Yorgancı hariç, tümü de halen İngiltere’de bulunuyor ve babalarına cenaze töreni yapabilmek için ay sonu Kıbrıs’a gelecekler.

Mehmet Yorgancı, babası “kayıp” edildiği zaman henüz beş aylık bir bebekmiş… O nedenle babasını hiç hatırlamıyor…

Vasit Mustafa’nın torunu Vasit Hassan da bizi aradı ve o günlerle ilgili kendi araştırmasını başlattı.

Vasit Mustafa’nın ailesinin acısını paylaşıyoruz…”

 

 

 

Bu yazı toplam 2005 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar