Yaşadığımız ülkemizin aleyhte reklamını yapmamak lazım ama gerçekler acıdır. Birileri de bunu ifade etmesi lazım!
Muhtemelen bir 1.'Lik daha almışızdır. Ancak elimde AB ve Diğer Turizm destinasyonlarına sahip ülkelerin verileri olmadığı için kesin iddiada bulunmuyorum.
Aşağıdaki tablonun başlığından da görüldüğü üzere İnan Mutlu isimli sosyal medyadan takip ettiğim değerli bir ekonomistin Eurostat verileri üzerinden Nisan 2023 - Nisan 2025 yani son 2 yılda lokanta ve Oteller fiyat endekslerinin değişimini göstermektedir.
Sonuç: Türkiye'de son 2 yılda bu gruptaki fiyat değişimi %177,64
Turizmde her zaman Türkiye'nin potansiyel rakibi olan Yunanistan'da ise son 2'yıllık fiyat değişimi %11,70 işte bu nedenledir ki özellikle son yıllarda Türkiye'nin Ege ve Akdeniz bölgesindeki turizm bölgelerinde ki ciddi fiyat artışları nedeniyle yerli turistini bile özellikle Yunan Adalarına günü birlik geziler, 3-5 günlük turlarla kaptırmıştır.
Gelelim yaşadığımız topraklara özellikle Ada Yarısına çünkü adanın diğer tarafında her yıl gerek konaklama gerekse turizm gelirlerinde rekorlar kırılıyor.
KKTC İstatistik Kurumu verilerine göre bizde Mart 2023 Lokanta/otel endeksi 819,24 iken Mart 2025 itibariyle endeks değeri 2.446,37 oldu. (Nisan 2023 - Nisan 2025 almadım çünkü Nisan 2025 İstatistik kurumu sayfasında henüz işlenmedi)
Sonuç: son 2 yılda lokanta/otel istatistik kurumu verilerine göre endeksteki artış yani fiyat artışı %198,61
Bu ülkede artık sokaktaki her bireyin hatta orta öğrenime giden bir gence bile KKTC'de gelir ve istihdam sağlayan 3 ana sektör söyle desen yerleri değişse bile alacağınız cevap
1-Turizm 2-İnşaat 3-Eğitim olur.
Bu sektörlerden İnşaat sektörü bir anlamda hükümet eliyle bitirildi. Bunun ana nedeni de ada yarısı olarak Uluslararası hukuk çerçevesine değil girmek hatta yapılan siyasi hoş olmayan açıklamalar (Yürüyün de korkmayın gibi) ve Güney Kıbrıs'ın bu çerçevede attığı siyasi adımlarla bitti/bitiriliyor.
Açıkçası küçük bir ülke olan adamızda inşaat sektörünün uzun yıllar sürdürülebilecek bir yapıda olmadığına inanıyorum çünkü hızla betonlaşan ve alt yapının (Kanalizasyon, elektrik, yol, su gibi) olmadığı veya yetersiz olduğu ülkeyi içinden çıkılmaz bir noktaya getiriyor.
Diğer alan EĞİTİM ise sahte diploma skandallarıyla çok derin yara almış durumdadır. Burada da artık iş çığırından çıkmış vaziyettedir. Çünkü üzülerek yazmak zorundayım, Kısıtlı sayıdaki üniversiteyi Tenzih ederim üniversitelerimiz artık bu işe ticari yönden bakmakta ve gelen öğrencilerin Niteliği yerine Niceliği ön plana çıkarılmaktadır. Bu alanda en büyük diğer sorun ise ülkede çok ciddi Akademisyen enflasyonu olmasıdır. Elimde herhangi bir veri yok ama herhalde bu alanda da nüfusa oranla AB hatta dünya birinciliği en azından ilk 3'e girmişizdir. Bu nedenledir ki kamu üniversiteleri dışındaki üniversitelerde çok ciddi ücret memnuniyetsizliği vardır. Bu durumu aşmak içinde gerçek ücretler kamuya beyan edilmeden arka kapı işlemleri de yapılıyor. Bu durum çok ciddi bir kayıt dışılık yaratıyor. Devletin vergi gelirlerini ve sosyal güvenlik fonlarını olumsuz anlamda etkiliyor.
Gelelim yazı ve tablonun esas konusu olan turizm ve onun alt kırılımları Otel ve Lokantalardaki son 2 yıllık fiyat değişimlerine bizdeki artış Türkiye'nin de üzerinde bizim bir diğer dezavantajımızda ulaşımdır.
Çünkü adaya Türkiye dışında başka bir ülkeden direkt uçuş yoktur. Deniz yoluyla ise sadece Türkiye'den geliş vardır. Gerçek turist! anlamında böyle bir tercihin olmadığı da aşikardır. Geriye ne kaldı Havayolu, uçak biletlerinin de ne kadar astronomik olduğu herkesin malumudur. Zaten oradan da ağırlıklı olarak gelenlerin Kumar turizmi çerçevesinde gelenler olduğu ve tükettikleri gıda ürünleri dışında piyasadaki esnafa hatta otel kompleksinin dışındaki lokantalara bile katkısının çok kısıtlı olduğu çünkü günlerini gündüz otelin denizinde akşamları da ya otelin Casino'sunda veya Türkiye'den gelen sanatçıların programlarına katılarak yani otel kompleksinin dışına bile çıkmadıkları bilinmektedir.
Sonsöz: Bu ülke uluslararası hukukun bir parçası haline gelmediği ve mevcut şekliyle TL kullanımına devam ettiği sürece her geçen gün gerek reel ekonomi gerekse kamu maliyesi daha kötüye gidecektir.