Her büyük yangından sonra "yangın helikopteri" alıyor, her selli yağışların ardından da "dere içlerine yapılan binaları" yıkıyoruz (!)
Eskiden "çoban salatamız" vardı meşhur, yeni zamanlarda "laf" ...

***

"Yangın helikopteri isteriz" istemesine de maliyetini kim karşılayacak öneren var mı?
Öyleyse buyurunuz öneri:
Maaşları 3 binin üzerinde olanlardan her ay 50, 4 binin üzerinde olanlardan 75, 5 binin üzerinde olanlardan da 100 TL kesilsin, bir sene boyunca...
Tek şartla TOMA ihalesi için ayrılan kaynak da aktarılacak, helikopter fonuna!
Var mıyız birlikte?
Yoksa toplumsal hassasiyette mi lafta !?

***

Tabii bu helikopter geceleri 'yatacaksa' iyice tartışmak gerekiyor meseleyi...
Acaba bu durumda 'kiralamak' daha mı mantıklı ?
Tüm 'alternatifleri' içeren kapsamlı bir uzman raporu var mı elimizde peki?

***

Bir sorun da her yangın sonrası yaşanan telaş!
'Yangın Hareket Planı'mız yok mu bizim?
'Kurumsallaşmış' ülkelerde Başbakanlar, bakanlar 'bilgi' almaya gider araziye, bizimkiler 'bilgi vermeye' gidiyor!
Başbakanlar, bakanlar, komutanlar toplanıyor falan.
Herkesten bir başka laf...
Niye İtfaiye Müdürü yönetmiyor süreci, yetersiz mi, yetkisiz mi?

***

Ve bir teşekkür...
Yeşilırmak için araziye koşan yurttaşa, askere, yetkiliye, yetkisize, muhabire, işçiye...
Yüreğimizdeki acıyı azaltan onların 'dayanışması' oldu.
Yurt sevgisi bu işte...