1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Vegan ve yalan!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Vegan ve yalan!

A+A-

İsmo... 
Daha önce de bahsetmiştim...
Çok beğendiğim Finlandiyalı bir “stund up”çı!

-*-*-

Komik adam!

-*-*-

İngilizce diliyle sahne alıyor ve bu dille dalga geçen çok sayıda esprisi var...

-*-*-

Bazen, “bu kafa bizim kafa değil” dediğim esprileri de oluyor, hatta anlamadıklarım da bayağı fazla...

-*-*-

Canlı olarak hiç izlemedim ama sürekli videolarına baktığım için sık sık önüme geliyor...

-*-*-

Geçenlerde bir şakası çok hoşuma gitti...

-*-*-

Özet olarak anlatayım...

-*-*-

İsmo diyor ki, “... Vegan insanlarla tanıştığımda ben de onlara vegan olduğumu söylerim... Sonra örneğin birlikte yemeğe gidersek, sosis sipariş ederim... Şaşırırlar, ‘sen nasıl vegansın?’ diye sorarlar... Vegan olduğumu söyledim ama yalan söylemem demedim der gülerim...”

-*-*-

Aklımız Kıbrıs meselesi ile dop dolu ya!
Hemen o tarafa kayıyor!

-*-*-

Şunu demek istiyorum: Bizim tayfa ‘iki eşit egemen devlet’ diyor ya!
Eveeeet!
Tıpkı İsmo gibi; “Veganım dedim ama yalan söylemem demedim...”

-*-*-

“İnanarak” yaşamak önemlidir!
Yalanla idare etmek değil!


Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütün; 
Kıbrıs Cumhuriyeti de karpuz mudur?

KKTC’deki en büyük yalanlardan biri “iki devletli çözüm” iddiasıdır... 

-*-*-

Ancak bu “yalan” ile bağlantılı, daha büyük bir yalan daha var... 
O da, “Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi...” yalanı!

-*-*-

Ülkenin önemli bir çoğunluğu, Türkiye’nin, 1959 – 1960 anlaşmalarından kaynaklanan “Garanti” hakkını; “Kıbrıs Türk toplumunun güvenlik garantisi” olarak algılar!

-*-*-

Çünkü böyle algılanmaları istenmiştir!

-*-*-

Yıllardır, en önde gelen gazeteci ağabeylerimiz dahi, her akıllarına geldiğinde, “Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyiz” diyor!
Yani dile getirilen veya “vazgeçmeyiz” dendiğine göre “var olan” neymiş; Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi!

-*-*-

Peki, Türkiye’nin garanti ettiği nedir?
Veya Türkiye’ye 1974’te tek başına müdahale hakkı sağlayan “anlaşma” ne anlama gelir?

-*-*-

Türkiye’nin garanti ettiği, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğü, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı”dır!

-*-*-

Haliyle uluslararası anlaşmadan kaynaklanan garanti hakkı; Türkiye ile birlikte Birleşik Krallık ve Yunanistan’a, “Bakın be gumbarolar, her hangi bir deli çıkar da Ada’yı Yunanistan’a bağlamak ister; ya da her hangi bir deli çıkar da Ada’nın yarısını Türkiye’ye bağlamak veya Ada’nın yarısında başka devlet kurmaya kalkarsa, siz tek başınıza ya da hep birlikte, dilerseniz ikiniz müdahale edebilirsiniz!”

-*-*-

Kısacası, Türkiye’nin yasal sorumluluğu; aslında Ersin Tatar’a savunurmuş gibi yaptırılan “iki devletli çözüm”e gerekirse tek başına ve silah da kullanarak engel olmaktır!

-*-*-

Haaaaa, oturursunuz, konuşursunuz, iki ayrı “devletçik”, iki ayrı “bölge”, iki ayrı “taraf”, iki ayrı “gavoloz”da anlaşırsınız; ama ülkenin tek bir vatandaşlığı ve tek bir uluslararası kimliği olur!
Dünya’da çok örneği de vardır!

-*-*-

Bir önemli mesele daha var!
Defalarca yazdık!
Bu da algı operasyonları ile binlerce Türkiye ve KKTC yurttaşına “haklı dava” diye yutturulmuş bir meseledir...

-*-*-

Nedir bu mesele?
Bu mesele de şudur ki; defalarca yazdık; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünmez bir bütündür... Ama Türkiye’yi kesinlikle bölmek isteyenler elbette olabilir... Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bölmek isteyenler olduğu gibi... 

-*-*-

Ancak, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bölünmezliğinin garantörü olmasını geçtim; kendi bölünmezliğini de kenara koydum; örneğin, komşu ülkelerde dahi egemen ve de eşit ayrı bir Kürdistan devleti kurulmasına razı olmadığını on milyon 31 kez dile getirmiş olan Türk milliyetçiliği; Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin bölünmezliğini hangi akıl ve mantıkla bozacak? 

-*-*-

Şöyle bir örnek de verelim...
AKP, Tayyip Erdoğan sonrasının liderini arıyor değil mi?
Öyle veya böyle, Tayyip Erdoğan da her halde fani Dünya’ya kazık çakacak değil!
Tavsiyem şudur; madem ki Ersin Tatar’a ve O’nun “ayrılıkçı siyasetine” destek veriyorsunuz; alın, arkadaşı Türkiye Cumhuriyeti’nin bir sonraki “lideri” yapın!

-*-*-

Ama haddimi aşarak şunu önermek zorundayım; “Tek şartım, Türkiye Misak-ı Milli’si içerisinde eşit – egemen – ayrı bir Kürdistan’ı kabul etmeniz şartıyla... 
Eder misiniz?
Kabul edecek misiniz?
Bu arada Ersin Tatar’a “Misak- Milli”nin ne olduğunu da anlatmanız gerekecek çünkü kesinlikle o konularda bilgisi yoktur... 

-*-*-

Kısacası sizinkisi devlettir bölünmez de bizimkisi karpuz mudur?

-*-*-

Karpuz değildir efendiler!
Karpuz olsaydı, hepimizin cebinde pasaportu olmazdı!
Karpuzun pasaportu olmaz!

-*-*-

Belirtmekte fayda vardır; Ersin Tatar’ın da o pasaportu bulunmakla birlikte, ayrıca bir adet de İngiliz Pasaportu söz konusudur... 
Kısacası, Tatar, hem Avrupa Birliği yani aynı anda Kıbrıs Cumhuriyeti - Yunanistan, hem İngiltere, hem de Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşı olarak, Erdoğan sonrası için Türkiye’ye muhteşem bir lider olur!

-*-*-

Ersin Tatar’ın her siyaseti, son beş yılı “şaka” olabilir be efendiler ama benim teklifim gerçekten çok kafa yorduğum, ciddi bir tekliftir!
İyi düşünün!

karpuz.jpg

Bu yazı toplam 2458 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar