1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. TATAR’IN PASAPORTU/BİZDEN İLE AN’IN GİRİŞ YASAĞI
Sami Özuslu

Sami Özuslu

TATAR’IN PASAPORTU/BİZDEN İLE AN’IN GİRİŞ YASAĞI

A+A-

Başlıktaki soru biraz tuhaf mı?
Olabilir…
Çünkü olup bitenler tuhaf…
Anastasiadis hükümetinin aldığı ’Tatar dahil 20 üst düzey Kıbrıslı Türkün Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarını iptal’ kararı akıl işi mi?
Bırakın hukuksal tarafını, işin siyasi yönü bile Kıbrıs’ta gerginliği tırmandırmaktan, güvensizliği artırmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmez.
Özetle Anastasiadis’in kararı gerçekten çok tuhaf…
Ama kuşkusuz asıl tuhaflık Tatar’ınki…
‘Ayrı devlet’ diye diye Kıbrıslı Türkleri zora sokmaya devam ediyor.
Larnaka Havaalanı Kıbrıslı Türkler için gittikçe daha da sıkıntılı bir yere dönüşüyor.
Bürokratik, yasal ya da keyfi engellemeler artıyor.
Çünkü siyasi iklim zehirlenmiş durumda…
Pasaportların iptal kararı başka gerilimlere de sebebiyet verebilir ve oluşacak ortam en fazla yine gariban Kıbrıslı Türkleri etkileyecek.
Neyse, bugünlerin konusu Tatar ve arkadaşlarının pasaportları…
*  *  *
Oysa bundan bir buçuk ay kadar önce ‘seyahat özgürlüğü’ konusunda başka bir gündemimiz vardı.
Önce Ali Bizden, birkaç gün sonra da Ahmet Cavit An Türkiye’ye sokulmamış, geri Ercan’a gönderilmişlerdi.
Hem de hiçbir gerekçe belirtilmeden!..
Dikkat buyurun: Tatar ve diğer kişilerin pasaportlarını iptal etme kararı alan Kıbrıslı Rum Yönetimi’nin en azından bir ‘mazereti’ var.
‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak’ ve ‘Maraş’ta hukuku ihlal etmek’le itham ediliyorlar.
Yukarıda da değindiğim gibi böylesine siyasi bir nedenle pasaport iptali, seyahat özgürlüğünün ihlali elbette kabul edilemez. 
Ama en azından zahmet buyurup bir ‘kulp’ bulmuşlar ve bunu açıklamışlar.
Peki, Ali Bizden ile Ahmet Cavit An’a konulan ‘giriş yasağı’nın nedeni konusunda bir izahat, bir açıklama var mı?
Aradan bir buçuk ay geçti, ama tek bir cümle izahat yok.
Ne kamuoyuna, ama ne de Bizden ve An’a…
*  *  *
Dün her iki ‘yasaklı’ ile de konuştum. ‘Acaba bir gelişme var mıdır’ diye…
O gün bugündür kendilerine ulaşan resmi bir makam olmamış. Ne TC’den, ne KKTC’den…
Hatta kendileri, avukatları vasıtasıyla ayrı ayrı sormuşlar ‘neden Türkiye’ye giremiyoruz’ diye…
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’ne dilekçe vermişler, ‘bilgi’ alabilmek için…
Prosedür böyle çünkü… TC’ye giriş yasağı konulanlara ‘Ülkenizdeki TC konsolosluğuna başvurup bilgi alabilirsiniz’ deniliyor resmi web sitesinde…
Onlar da öyle yapmışlar.
Fakat henüz bir cevap yok.
* *  *
Ersin Tatar, kendisine ait, 2000 yılında çıkardığı pasaportun iptal edilmesine içerledi. 
Ersan Saner de öyle…
Erhan Arıklı ve diğerleri de…
‘Vay, Rum’un yaptığına bakın’ deyip bildik şövenist lakırdılar söylüyorlar.
Ama aynı Tatar, aynı Saner, aynı Arıklı ve aynı diğer benzerleri Ali Bizden ve Ahmet Cavit An’a yapılanlarla ilgili bir tek cümle kurmadılar.
Ne o gün, ne bugün…
Hatırlatayım dedim!..
 

Bu yazı toplam 1222 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar