1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Talat’ın başkanlığı ve erken seçim
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Talat’ın başkanlığı ve erken seçim

A+A-

 


İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın CTP Genel Başkanlığı’na aday olması, zaten beklenen bir gelişmeydi.
Beklenen oldu, Talat 14 Haziran’da başkanlık seçimi gündemiyle toplanacak olağanüstü kurultayda aday olacağını dün itibarıyla açıkladı.
Bu aşamada, zaten uzun zamandır konuşageldiğimiz üzere, Talat’ın genel başkanlığının, CTP içerisinde ne gibi değişimlere/dönüşümlere yol açabileceğinin irdelenmesi büyük önem taşıyor.
Adaylık açıklamasıyla birlikte, ‘CTP’de yeni bir sayfa’ başlığıyla duyurduğu 25 maddelik ilkeler bütününe baktığımız zaman, Talat’ın hem CTP’yle ilgili önemli sorun tespitleri yaptığını hem de bu sorunların nasıl aşılabileceğine ilişkin, toplumun taleplerini de dikkate alarak birtakım reçeteler ortaya koyduğunu görüyoruz.
Ancak tabii önemli olan, bu reçetelerin, ne oranda hayata geçirilebileceği, yeni dönemde CTP’nin, bu anlamda gerekli iradeyi gösterip gösteremeyeceğidir öncelikle.
Siyasi geçmişi, takdir olunur ki Talat’ı ‘değerlendirebilmek’ adına elimizde bulunan en somut kriter.
Talat’ın siyasi hayatını, 2005 öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayıracak olursak, 2005 öncesinin ‘artılarının’ yanına, 2005 sonrasının ‘eksilerini’ de yazmamız gerekecektir.
Ancak gerek bu bahsettiğimiz döneme ait kişisel hataları, gerekse CTP’nin, son on yıllık döneme ait karne zayıfları, ‘gerekli dersleri çıkardığı’ oranda Talat’ın yeni dönem artılarına dönüşebilir.
Söz konusu ilkeler metninin satır aralarında, böylesi bir ‘özeleştirinin’ mesajını almak mümkün, bu özeleştirinin ’samimiyetini’, muhtemel genel başkanlığı döneminde çok daha iyi analiz etme şansımız olacak.
Fakat bu eşikte, yani Talat’ın genel başkanlık adaylığını resmen açıklamasıyla birlikte, Kıbrıs Türk siyasal yaşamında yakın gelecekte yaşanması muhtemel bir diğer değişim ihtimalini de gözden kaçırmamakta fayda var.
CTP içerisinde, Ekim ayında yapılacak kurultayda başkanlığa aday olma niyeti bulunan isimlerin, Talat’ın adaylığıyla beraber geri adım atacağını düşündüğümü yazmıştım birkaç gün önce.
Yanılıyor olabilirim, göreceğiz ancak başka aday ya da adaylar bu yarışa girse de, bazı muhalif kesimlere rağmen Talat’ın parti içerisindeki ağırlığının devam ettiğini unutmamak lazım.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ‘yıpratan’ sonuçları da dikkate alındığında, parti içerisinde daha da parçalara ayrılan bir görüntüye değil, toparlanma görüntüsüne acilen ihtiyaç olduğu gerçeği de göz önüne alındığında, CTP’nin Talat ismi etrafında birleşme olasılığı yüksek.
Ve çok büyük olasılıkla Talat, 14 Haziran itibarıyla partinin yeni genel başkanı olacak.
Peki Talat’ın genel başkan olması durumunda, Başbakanlık pozisyonu ne olacak?
KKTC Anayasası, Başbakan’ın bir milletvekili olması şartını koşuyor.
Yakın gelecekte planlı herhangi bir seçim de yok.

En yakın ‘olağan’ genel seçimin tarihi, 2018 yılının ilkbaha/yaz ayları.
CTP Genel Başkanlığı makamı ile Başbakanlık makamının, koskoca üç yıl boyunca aynı kişide birleşmemesi, hem parti içerisinde hem de hükümet düzeyinde siyasi açıdan çok büyük bir sıkıntıya dönüşebilir.
Talat’ın milletvekili olacağı döneme kadar Başbakanlık görevini kimin yürüteceği meselesi dahi parti içerisinde yeni ve ciddi sıkıntılara yol açabilir.
Evet önce geçtiğimiz yıl yapılan yerel seçimde hem üç büyük belediyeyi hem de referandumu ‘kaybeden’, sonrasında ise Cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük bir başarısızlık yaşayan CTP’nin, şu an itibarıyla bir erken seçim talep edebilecek ne motivasyonu, ne de gücü var.
Ancak 14 Haziran kurultayı ve bu kurultayı takiben yeniden ve doğru biçimde oluşturulacak parti yönetim mekanizmalarının, süreci iyi yönetmesi durumunda, CTP ilk etapta, kaybettiği motivasyonu geri kazanabilir.
Bir başka seçim mağduru olan UBP’nin de acilen toparlanma ihtiyacı vardır.
Kudret Özersay’ın partileşme olasılığı da göz önüne alındığında, seçmenini, ‘ikinci’ kez Özersay’a kaptırmak istemeyen UBP’nin de kendi kurultay süreçleri aracılığıyla yeni bir devinim yaratabilmesi durumunda, CTP’nin de UBP’nin de erken genel seçim talepleriyle karşımıza çıkabilme ihtimali ‘yok’ değildir.

Bu yazı toplam 3055 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar