1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Talat ile bugün olabilecekleri geçmişte konuşmuştuk
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Talat ile bugün olabilecekleri geçmişte konuşmuştuk

A+A-

 

CTP’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak acaba? Bu soru son birkaç haftadır söyleniyor, yazılıyor.
Bir yıl, 6 ay önce bu soruyu sormak imkansız gibiydi.. CTP elbette Talat’ı aday gösterecek ve destekleyecekti..
Bu günlerde, CTP’den 3 kişinin cumhurbaşkanı adayı olabileceği konuşuluyor.
M.A.Talat, Sibel Siber ve Özdil Nami..
Sosyoloji bilimine inanan ve toplumun, ilişkilerin sürekli değiştiği gerçeğini bilenler  bu yeni tarz gelişmeleri sürpriz saymıyor.

Sn.Talat seçimleri kaybettikten birkaç yıl kadar önce onunla bir sohbetimiz olmuştu..CTP’ye dönüp dönmiyeceği tartışılıyordu. Ben de kendilerine bu soruyu sordum..”Hayır, bağımsız kalmayı düşünüyorum” demişti.
Ona şu hatırlatmayı yaptım..Gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacaksanız CTP gibi bir parti desteğine ihtiyacınız vardır. Parti ile organik bağlarınızı koparmanız halinde başka bir ortam kurulacak, bu dinamikler gün gelecek başka bir aday çıkarılmasına yol açabilecek. Hiç bir grup, ila nihaye ve her koşulda bir insana bağlılık gösteremez.
Bana, “haklı olabilirsin ama ben CTP’ye dönmeyi düşünmüyorum, aday da olursam bağımsız olurum” dedi..
Aradan geçen 3-4 yıl içinde yeni dinamikler oluşabileceğini öngörmüştüm..Ve bu gün CTP içinde, cumhurbaşkanı adayı olarak Talat ve diğer iki kişinin  ismi geçiyor.

Geçen yıl yapılan genel seçimlerde işareti verilen ve son yerel seçimler-anayasa referandumunda çıkan sürpriz sonuçlar, sosyolojik olarak toplumun ve seçmenlerin yeni tavırlar, eğilimler içine girdiğini gösteriyor.
Örgütlü siyasi partiler bu gerçeği kabullenmese de, bir “değişim” yaşandığı açık..

Bu nedenledir ki, Akıncı ve Özersay, arkalarında örgütlü siyasi güç olmasa da seçimlere girip kazanabileceklerini daha çok umut ediyorlar. En azından geçmiş koşulların ortadan kalktığına inanıyorlar. Adayın, taşıdığı özellikler ön plana çıkıyor.
Ben şahsen, bir adayın arkasında başlangıç olarak güçlü parti desteği olmasının yararına inanırım. Böyle bir baz, adayın dıştan toplayacağı oylarla seçilmesini kolaylaştırabilir.

Toplumda ve seçmenlerde farkedilen bir diğer değişim ise partili adaylara olan bağlılığın yitirilmesidir. Adaylar, partilerin önüne geçmiştir. Partili ya da bağımsız olması pek önemli değildir.
Seçmenlerde görülen başka bir yaklaşım da, üye oldukları partinin adaylarına ve kararlarına bağlı kalmaksızın oy kullanma özgürlüğü hissetmesidir.
Parti içlerindeki kavga, sadece bazı kişilerin bazı insanlara nefret taşımasından kaynaklanmıyor. Bir nevi bireysel özgürlük ve birey olarak karar verebilme durumu olabilir.

Son olarak, Cumhurbaşkanı adayı olacağı söylenen ve ekip kurduğu iddia edilen Sibel hanım ile ilgili şunları söyleyebilirim..
CTP, “birleşik güçler” kavramı ile partiye dışarıdan oy getirecek insanlara kapıyı açtığında siyasete giren Sibel hanımın artık CTP’ye veya herhangi bir partiye ihtiyacı kalmamıştır. Kendi şansı ve yeteneği, halk ile kurduğu uzun yıllara dayalı iyi ilişkileri ve kadın olması Sibel hanımı bağımsız aday olarak cumhurbaşkanlığına götürebilir.
Kim bilir, belki de parti içindeki çekişmelerden rahatsızlık duyuyordur. Partinin, kendisini aday göstermeyeceğine inanmış olabilir.
CTP, M.A Talat’ı aday göstermezse, partideki bugünkü kavgaya yeni ve ateşleyici bir unsur ilave olacaktır. Ne Talat ne de CTP’deki “nüve kuşak” böylesi bir karara hazır değildir. Talat aday yapılsa da yapılmasa da CTP’de  büyük sancılara sebep olabilir.
Unutmayalım ki, her değişim süreci sıkıntılıdır. Önemli olan bu süreci en az zararla kapatabilmek ve yeniden doğuşu sağlayabilmektir.

Bu yazı toplam 3448 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar