1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Suriye ile Kıbrıs’ın bölünmez bütünlüğü  ve Er – Er görüşmesinin önemi
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Suriye ile Kıbrıs’ın bölünmez bütünlüğü  ve Er – Er görüşmesinin önemi

A+A-

ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye'de geçiş yönetimi lideri Ahmet Şara pazartesi günü Beyaz Saray'da bir araya geldi.
Bizim için bu görüşme çok mu önemli?
Evet çok önemli!

-*-*-

Neden?
Çünkü Suriye, Kıbrıs Adası’nın Türkiye ile birlikte en yakın komşusudur… 

-*-*-

Ancak bizimle alakası veya bizi esas ilgilendiren yanı, sadece hem bizim hem de Türkiye’nin komşusu olması değildir!

-*-*-

Peki nedir?
Türkiye’nin bu ülke ile ilgili olarak yürütülen “yeniden yapılanma” görüşmelerinde çok aktif bir şekilde yer alıyor olması ve tabii ki “talepleri” ya da “talebi”dir!

-*-*-

Trump – Şara ile görüşürken, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da aynı anda ve aynı binada, Amerikalı ve Suriyeli meslektaşları ile görüşüyordu… 

-*-*-

Fidan, bir ara Trump – Şara toplantısına da katıldıklarını açıkladı…

-*-*-

Peki, Türkiye, Suriye’de veya Suriye’den ne istiyor? 

-*-*-

Ve bu istek ya da istekler neden bizi de ilgilendiriyor?

-*-*-

Evet, Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne büyük önem veriyor… 

-*-*-

Ne diyor Fidan?
Diyor ki, “… "Gerek Suriye’nin kuzeyi, gerek kuzeydoğusu, gerek güneyi. Buradaki problemler eğer dikkatle yönetilmezse, ülkenin tamamıyla bölgesel bütünlüğüne, toprak bütünlüğüne yönelik bir sıkıntının ortaya çıkma ihtimali var. Yani ülke giderek daha da parçalanmayla karşı karşıya kalabilir"…

-*-*-

Peki bu durum bizi neden ilgilendirsin ki?
Kardeşim, sen Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bölünmezliği konusunda bu kadar iddialı ve ısrarcıysan; aynı zamanda bölünmezliğinin ve bütünlüğünün garantörü olduğun Kıbrıs’ta – son beş – altı senedir yürüttüğün siyaset neyin nesidir?
Sormazlar mı?

-*-*-

Haliyle; Trump – Şara ve “Fidan - ABD Dışişleri Bakanı Marc Rubio ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani” görüşmeleri ne kadar önemliyse; Perşembe günü Recep Tayyip Erdoğan – Tufan Erhürman görüşmesi de en azından “Kıbrıs adına” çok hem de çok önemlidir… 

-*-*-

Bu görüşmeden yani Erdoğan – Erhürman görüşmesinden ki biz buna “Er – Er” görüşme de diyebiliriz; evet buradan çıkacak mesajlar, hayati önemdedir… 


Kıbrıs Cumhuriyeti’ne kalite farkı attığımız tek yer!

Efendim Güney’de Kıbrıs Cumhuriyeti ve Kuzey’de KKTC!
İki devletli çözümdü, federasyondu falan geçiniz!

-*-*-

Öyle ya da böyle ortada “iki taraf”; “iki ayrı bölge” ve “iki ayrı yönetim” var…

-*-*-

İki tarafın, iki bölgenin, iki yönetimin bir biri ile kıyasını yaptığımız zaman, akla gelen her konuda – her başlıkta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “bariz” üstünlüğü gözleri önündedir…

-*-*-

Kesinlikle Güney taraf daha iyi yönetilir…
Evet belki tanınmış – yasal devlet olmanın avantajlarıdır belki de yönetsel açıdan bizim kültürel zayıflığımız söz konusudur… 
Veya eğitimsel eksikliğimiz ya da kim bilir tecrübemiz eksiktir!

-*-*-

Sebep ne olursa olsun, akla gelen her açıdan geriyiz… 
Haaa otellerimiz daha kaliteli olabilir ki bazıları gerçekten öyledir; bizim havaalanı kesinlikle onlarınkine beş basar kalitededir ama “işlev” açısından sıkıntılıdır falan… 

-*-*-

Nerede ya da hangi konuda Kıbrıs Cumhuriyeti’ne beş basar kalitedeyiz biliyor musunuz?
Metehan veya Aydemet geçiş noktasında… 

-*-*-

Bu geçiş noktasında sadece benim saptamam değil; onlarca, yüzlerce vatandaşın ve turistin de kesin saptamasıdır; her açıdan bizim taraf mükemmeldir…

-*-*-

Bilemiyorum, ırkçılık da olabilir; bıkkınlık da olabilir; isteksizlik olabilir; uyuşukluk olabilir; aklınıza ne kadar negatif “yön” varsa hepsi de gelebilir ama “geçişlerin yavaş olmasının” hatta “durma noktasına gelmesinin” esas sebebi, bu kapıdaki üzgünüm ama Kıbrıs Cumhuriyeti görevlileridir… 

-*-*-

Bir iki istisna dışında, güler yüzlü olanına, hatta inat ve ısrarla üstelik de Elence “merhaba” deyişime yanıt veren dahi yoktur!

-*-*-

E vallahi bazen, “… bir daha Güney’e geçenin da…” diyeceğim ama olmuyor!
Bisikletle, yürüyerek ama bazen zorunluluk gereği – havaalanlarını kullanmak ya da benim de toprağım olan yerleri gezmek - için araçla geçmek istiyorum!

-*-*-

Bıktık be gavollem!
Usandık!
Haaa, sevgili Nikos Hristodulidis başkan; geçmemizi istemiyorsan, söyle da bilelim!
Dünya da bilsin; sonrasına bakarız!
Olacak gibi değil re anipşi!!!


580960397-904513515244382-2689012510556046498-n.jpg

Yaşasın sendikamız

Basın Emekçileri Sendikası olarak, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nın ortaya koyduğu onurlu direnişi yürekten selamlıyoruz. Öğretmenlerimizin haklı mücadelesi, bu ülkenin geleceğine ve laik, demokratik değerlere sahip çıkma iradesinin en güçlü göstergesidir. 

-*-*-

Öğretmenlerin sesinin bastırılmaya çalışılması, toplumun da susturulmak istendiğinin en açık göstergesidir. Baskıya, itibarsızlaştırmaya ve eğitimin değersizleştirilmesine karşı durmak her yurttaşın ortak sorumluluğudur. Çocuklarımızın geleceğini şekillendiren öğretmenlerimiz, karanlığa karşı direnişin de ön saflarında yer alıyor. Eğitime sahip çıkmak, toplumsal gelişime sahip çıkmaktır. 

-*-*-

Basın Emekçileri Sendikası olarak, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nın grev ve eylem kararını selamlıyor; öğretmenlerimizin hak, adalet ve özgürlük mücadelesinde yan yana ve omuz omuza olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. 

Bu yazı toplam 1686 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar