1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Sıradanlık Dünyasından Etkileme Dünyasına
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Sıradanlık Dünyasından Etkileme Dünyasına

A+A-


  “Hayat boş ve anlamsızdır; hayatın boş ve anlamsız olduğu da boş ve anlamsızdır”

Yukarıda hayat ile ilgili söz dizisi, Landmark Forum’un katılımcılara attığı felsefik (Nihilist) bir “bomba”dır. Çoğu insan cümlenin ilk kısmını duyunca paniğe kapılır, çaresizlik içine düşer. Kimisi intiharı düşünür. Bunu doğru anlayanların, “sonunu okuyun, hayatın boş ve anlamsız olduğu da boş ve anlamsızdır” uyarısı üzerine düştükleri boşluktan ayağa kalkarlar.

Hayat konusunda edindiğimiz yanlış bilgilere dayanarak geliştirdiğimiz samimi ve özgün olmayan roller, davranışlar, kozlar, ilişkiler, iyi ve güçlü görünme çabaları, hayatı boş ve anlamsız hale getiriyor. Landmark forumun esas amacı, katılımcılara, dönüştürücü ve etkileşimle bilgi aktararak, iletişim yöntemleri göstererek,  anlamsız hayatları anlamlı hale dönüştürmektir.

Üç günlük yoğun bir eğitimden sonra, hayat konusunda bildiklerimizin yanlış olduğu açığa çıkarıldı.  Esas olan, insanların hayatlarını yeniden yaratmalarıdır. Bu bilgi, yöntem ve enerjiyi kuşananlar, başka insanları da etkileyip onların da yeni bir hayat oluşturmalarına yardımcı olabilir.

İlk forumda, bireysel dönüşüm ile hayatta varoluşumuz üzerinde duruldu. Yeni bir hayatı, “yeni olasılıklar” yaratarak bulabileceğimiz anlatıldı.

İleri düzey forumda ise yeni bir hayatın yaratılması çalışmaları bireyden, aile, gruplar, topluluklar, toplum ve dünyaya kadar uzandı. Birlikte çalışmak, sorumluluk almak, sevgi bağı kurmak ve dönüşümü birlikte yaratmak ve her katmanda herkesi etkilemek amaçlandı.

Bu arada birlikte çalışmanın temel ilkeleri gözden geçirildi. “integrity” (bütünlük, tutarlılık, dürüstlük, değerlere inançlara bağlı kalarak prensipli davranma, özgün, orijinal v.s) konusuna yaptığımız yanlışlıkla dalmış olduk.
Liderimiz, hocaların hocası Amerikalı müthiş kadın Gale, ilk toplantıya biraz geç kalmamız nedeniyle “İntegrity”miz olmadığına kanaat getirdi ve bizi şiddetle eleştirdikten sonra salonu terk etti. Hem bireysel hem de grup olarak bütünlük ve tutarlığımızı korumaya söz vermedikçe geri gelmeyeceğini söyledi. Katılımcılar kendi arasında konuştu, karar verdi ve Gale salona davet edildi, özür dilendi.. Bir daha da kimse geç gelmedi, verilen ödevleri de yaptı.

Forumda en ilginç bulduğum konu realite, yani gerçek sandığımız her şeyin “dilde” var olduğu konusuydu. Hayat da dilde var oluyor. Yaşamımızı şekillendiren tek kavram. Dilde hapsolmadan dili kullanabilmek özgürlüktür.  Geçmişten uzaklaştığımız, harekete geçtiğimiz zaman gerçekler ortaya çıkar.

Liderimiz, her anlattığı konuyu, daha iyi anlaşılması için katılımcıları kürsüye davet ederek karşılıklı konuşup doğru öğrenmemizi sağlıyordu.

Bu seanslarda gördük ki, problemlerimiz, acı ve sıkıntılarımız konusunda “gerçekte olan”ı bir kenara bırakıp kendi yorumumuzla “hikaye” yaratırız. Buna da “rol” denir. Rol dilde yaratılır. İçerik görünmez hale gelip limitlerimizi daraltıyor, hayatımızı şekillendiriyor.  İnsanlar kendilerini başarısız hissettiği zaman “rol” yapmaya başlar.

Aslında hayatı yeniden yaratmanın yolu geçmişimizden kendi kendimize uydurduğumuz “hikayemizin” sadece bir “hikayeden” ibaret olduğunu kavramaktan geçer. Bunun bilincine varılınca tüm kapılar açılır. Hikayeler yüzünden bozulan ilişkiler “etkileme, fark yaratma” ile düzeltilir.

“Hikaye mağduru” eşler, arkadaşlar, aile bireyleri, patronlar, iş arkadaşları önce telefonla sonra da biraraya gelip etkilenme dünyasına ayak atar..

Forum sırasında oradaki eşinden ağlayıp diz çöken, yeniden evlenme teklif edenler, babasının Kürt kimliğine o güne kadar saygı duymayıp onu Türk saymanın mahcubiyeti ile hıçkırıklara boğulan genç kızlar, otelde oda arkadaşım Kıbrıslı Nazenin’in 25 yıl görüşmediği teyzesini İstanbul’dan araması ve adaya dönünce tüm aile bireyleri  ile teyzesini ziyaret etmesi, benim, genç erkek ve kızı son güne kadar süren bulanımdan çıkarmam; “sıradan hayat”daki  hikayelere son verip “dönüşüm” yolu ile “etkileme ve etkilenme” sürecine girişin başlangıcıdır.

Forumun 2.gününde İstiklal caddesinde patlayan bomba ile dünyayı da kişisel hikayelerlerimiz nedeniyle bu hale geldiği, bombalar nedeniyle  ölen yakınlarımız yanısıra tanımadığımız insanlar için de aynı üzüntüyü duymamız halinde dünyanın da değişeceği bilinci gelişti. Liderimiz Gale, dünyamızın da değişeceğine olan inancını, Mahatma Gandi, Martin Luter King ve Mandela’yı örnek vererek gösterdi. Bunun, “kritik yığınları” etkileyecek lider ve dönüşümcü insanlar sayesinde olacağına vurgu yaptı.

Forum biterken 128 kişi birbirinin gözünün içine bakma deneyimi müthişti.  En az 5 dakika süren bu derin bakışta, birbirimizi diğer gözlerde görerek daha çok sevdik. İnsanların “agreement” denen toplum “öğretileri” ile şekillenen “farklılık”larının ortadan kaybolması mucizeydi.

 

Bu yazı toplam 7422 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar