1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Rakamlarla ŞİDDET
Rakamlarla ŞİDDET

Rakamlarla ŞİDDET

“Eşi tarafından tecavüze uğrayan kadınların oranı yüzde 3, istenmeyen cinsel pozisyona zorlanan kadınların oranı yüzde 12, cinsel ilişkiye zorlanan kadınların oranı yüzde 13.3”

A+A-

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nin (KTTB) düzenlediği “Kadına Yönelik Şiddet Çalıştayı”nda Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ebru Çakıcı kadına yönelik aile içi şiddet konusunu ele aldı.
Çakıcı, şiddeti ve alt gruplarını tanımladı, şiddetin sebeplerini irdeleyerek KKTC’de yapılan araştırmaların sonuçlarını açıkladı.
Ebru Çakıcı, aile içi şiddetin her toplumda var olduğunu ifade ederek; “Araştırmalar Kıbrıs’ta da aile içi şiddetin yaşandığını gösteriyor” dedi.
“Ev insanın kalesi gibidir, kişi kendini burada güvende ve iyi hisseder ” diyen Çakıcı, kadınların şiddete evlerinde maruz kaldığını söyledi.
2005 yılında Lefkoşa, Mağusa, Girne, Lefke, Güzelyurt ve Karpaz’da 13-65 yaş arası 500 kadına yönelik bir anket çalışması yaptıklarını ifade eden Ebru Çakıcı, “Araştırmaya katılan her 5 kadından biri eşinden en az 1 defa tokat yediğini, her 10 kadından biri yumruk, tekme gibi ağır şiddete maruz kaldığını, her 20 kadından biri ise eşi tarafından sopa ve kemer gibi aletlerle dövüldüğünü belirtti” dedi.
KKTC’deki cinsel istismarla ilgili verileri de paylaşan Çakıcı, “Eşi tarafından tecavüze uğrayan kadınların oranı yüzde 3, istenmeyen cinsel pozisyona zorlanan kadınların oranı yüzde 12, cinsel ilişkiye zorlanan kadınların oranı ise yüzde 13.3’tür” ifadesine yer verdi.
Çakıcı, araştırmanın genç kadınların şiddete uğrama riskinin daha yüksek olduğunu gösterdiğinden söz ederek, “Gelir ve eğitim düzeyi, kadının çalışıp çalışmaması istismara maruz kalmayı etkileyen faktörler arasında gösterilmedi” dedi.
Çakıcı şunları ekledi:
“Şiddet sonrası doktor ve hastaneye başvuran kadın oranı yüzde 5.7,  polise başvuran kadın oranı yüzde 2.6, konuyu aile ile paylaşan kadın oranı ise yüzde 10 olarak belirtildi. Bu da şunu gösteriyor ki şiddete maruz kalan kadın utanıyor, bunu kendi ayıbı gibi düşünüyor, bazı kadınlar eşlerini korumaya çalışıyor.”

KADINA YÖNELİK ŞİDDET, FİZİKSEL, CİNSEL YA DA PSİKOLOJİK

Kadının aile içinde, toplumda ya da devletin göz yumduğu durumlarda şiddete maruz kaldığından söz eden Çakıcı, “Birleşmiş Milletler kadına yönelik şiddetin tanımını, ‘fiziksel, cinsel, psikolojik olarak zarar veren ya da zarar verme ihtimali olan herhangi bir cinsiyete dayalı şiddet eylemi’ olarak yapıyor. Bu tarz eylemlerin tehdinin de toplumsal ve özel hayatta kadının özgürlüğünü kısıtlanması kadına yönelik şiddetin tanımı içerisine giriyor” dedi.
Ebru Çakıcı, aile içi şiddeti, aile içindeki bireylerin birbirine uyguladıkları şiddet olarak tanımladı.

İHMAL DE AİLE İÇİ ŞİDDET OLARAK SAYILIYOR

Çakıcı, aile içi şiddetin kişinin bedenin ve psikolojisinin bütünlüğü bozduğunu, hürriyetini etkilediğini, sağlıklı kişilik gelişimine zarar verdiğini vurgulayarak, ihmalin de aile içi şiddetin bir parçası olduğunu söyledi.
“Aile içi şiddet, özel bir aile sorunu mudur? Yoksa devlet politikasının parçası olan bir sorun mudur ?”diye soran Çakıcı, dünyada her yıl 3-4 milyon kişinin aile içi şiddetten etkilendiğini, bin 500 kadının ise bu nedenle yaşamını yitirdiğini söyledi.
Amerika’daki araştırmalardan söz eden Çakıcı, her 4 kadından en az birinin, her 3 hamile kadından birinin şiddete maruz kaldığını söyledi.
Çakıcı, aile içi şiddetin intihar ve alkol kullanım nedenleri arasında gösterildiğini ifade ederek, şiddetin depresyon nedeni olduğunu vurguladı.

KKTC’DE 500 KADINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI

2005 yılının Nisan ve Mayıs aylarında Lefkoşa, Mağusa, Girne, Lefke, Güzelyurt ve Karpaz’da 13-65 yaş arası 500 kadına yönelik bir anket çalışması yaptıklarını ifade eden Çakıcı, “Anket formunda kadınlara aile içi şiddeti, yani çocukluklarında birincil ailelerinde yaşadıkları şiddeti, evlilikteki şiddeti, aile ve eş dışındaki şiddeti, ayrıca bu konudaki tutumlarını sorduk” dedi.
Çakıcı sonuçları şöyle paylaştı:
“Kadınların yüzde 73’ü hakaret, tehtit edilme, küçümsenme gibi psikolojik (sözsel) istismara hayatlarında en az birkaç defa maruz kaldığını söyledi. Eşleri tarafından psikolojik istismara maruz kalan kadınların sayısı yüzde 54, sözsel istismara dışarıda maruz kalan kadın sayısı yüzde 38 olarak belirlendi.
“Kişiye fiziksel acı vererek davranışlarını kontrol etmeye yönelik fiziksel istismara bakıldığında kadınlar kendi ailelerinde en az birkaç defa, vurma, tokat, itme gibi istismara maruz kaldığını söyledi. Bu oran yüzde 64 olarak belirlendi. Eşi tarafından bu istismara maruz kalan kadınların sayısı yüzde 36.7, aile ve eş dışında bu istismara maruz kalanların sayısı ise yüzde 22.7’ydi. ”
Çakıcı araştırmanın sonucunu paylaşmaya şöyle devam etti:
“Araştırma yapılan 500 kadından 228’i, yani yaklaşık her kadından biri büyüdüğü aile ortamında en az bir defa tokatla dövüldüğünü aktardı. 5 kadından biri eşinden en az 1 defa tokat yediğini belirtti. Yumruk ve tekme gibi ağır şiddete bakıldığında, kadınların yüzde 17’si yetiştiği ailede bu şekilde dövüldüğünü söyledi. 10 kadından biri bu şekilde şiddete maruz kaldığını belirtti.
Sopa ve kemer gibi aletlerle şiddete maruz kalanlara bakıldığında, büyüdüğü aile ortamında her 10 kadından biri buna maruz kaldığını söyledi. 20 kadından biri ise eşi tarafından böyle bir şiddete maruz kaldığını söyledi. 2 kadın ailesi, 4 kadın ise eşi tarafından ateşli silahla yaralanmaya maruz kaldığını belirtti.13 kadın şiddete uğradığında vücudunda kırık oluştuğunu söyledi. Şiddet sonrası doktor ve hastaneye başvuran kadın oranı yüzde 5.7, polise başvuru oranı yüzde 2.6 iken, bu konuyu aile ile paylaşma oranı yüzde 10 olarak belirtildi.”
Çakıcı, cinsel istismar konusundaki verileri ise şöyle paylaştı:
“Yetiştiği ailede cinsel istismara maruz kalan kadın sayısı yüzde 7, eşi tarafından bu istismara maruz kalan kadın oranı yüzde 20 olarak ifade edildi. Aile ortamında, sözel cinsel taciz oranı yüzde 5, aile ortamındaki tecavüz oranı yüzde 0.8,  eş tarafından tecavüz oranı yüzde 3, istenmeyen cinsel pozisyona zorlama oranı yüzde 12, cinsel ilişkiye zorlama oranı yüzde 13.3 olarak belirlendi.”
Ebru Çakıcı, mesleği gereği aile içi şiddet konusunun içinde olan kişilerle mesleki deneyimleri konusunda görüştüklerini belirterek, bu konuda hazırladıkları anketin sonuçlarını da paylaştı.(tak)

Bu haber toplam 3616 defa okunmuştur