1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Paranın Şıngırtısı
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Paranın Şıngırtısı

A+A-

Hükümetin kurulduğu günden bu yana sonuca götürerek imzalamak istediği “Mali ve Ekonomik İş birliği Protokolü” dün Ankara’da imzalandı.

İçeriği gizli tutulan ve imza edildikten sonra bugün açıklanması beklenen iş birliği protokolünün beklentileri karşılayıp karşılamadığını ancak açıklandıktan sonra göreceğiz.

Başbakan’ın gerek BRT, gerekse de başka TV’lere yaptığı açıklamalarından anladığımız protokolün mali yardım kısmının hükümetin beklentilerine cevap vermediğidir.

Toplam 4 milyar 250 milyon olarak açıklanan mali yardım kısmı sanırım kimseyi tatmin etmedi. Dahası bu paranın gelip gelmeyeceği de henüz net değil.

Açıkçası imzalanan protokol, imza töreninde yapılan konuşmalarda söylenenlerin aksine iflas etmiş KKTC maliyesini bir nebze olsun rahatlatacak açılıma sahip değil.

Açıklandığı kadarıyla bu paranın 3 milyar 200 milyon TL’si hibedir. Buna  göre altyapı yatırım ve reel sektör projeleri için 2 milyar 164 milyon TL, faaliyet ödeneklerine 96 milyon TL, savunma ödeneklerine ise 940 milyon TL kaynak aktarılacak.

Ayrıca 1 milyar 50 milyon TL kredi yardımı öngörülüyor. 500 milyon TL’si kamu sektörü cari bütçe açığına katkı, 100 milyon TL’si kamu sektörü diğer harcamaları için, 450 milyon TL’si ise reform destek ödeneği olarak protokole yazıldı.

Bu paranın aktarılıp aktarılmayacağı ise hükümetin yapacağı ev ödevlerine bağlı olacak.

Ev ödevleri nedir?

Yazılanların ve söylenenlerin satır aralarından çıkarabildiğimiz kadarıyla “giderleri kısmak ve gelirleri artırmak” en önemli ev ödevi olarak önlerinde duruyor.

Gelirleri artırmak için elbette vergileri, özellikle de dolaylı vergileri artıracak kararlar alacaklar. Bunlar yanında dün başbakanın ifade ettiği “Sanal Bet Yasası” nın geçirilmesi ve sanal bet işinin ülkede daha da yaygınlaştırılmasını sağlayacaklar.

Hükümet bundan büyük gelir sağlayacaklarını hesaplamaktadır. Hatırlarsınız casinolar serbest bırakıldığı zaman da KKTC ekonomisi bu sayede uçacak demişlerdi. Şimdi ise casino işletmecileri bırakınız vergi vermeyi, hükümette sübvansiye talep ediyorlar.

Gelelim asıl meseleye protokolün mali destek kısmının yaşama geçirilmesi için asıl yapılacak olan giderlerin kısılmasıdır.

Giderlerin kısılması denince ilk akla gelen 3’lü kararname ile yapılan atamalardır. Bu hükümet kurulduğu günden bu yana başka hiçbir şey yapmadan atama yaptı, yapmaya da devam ediyor.

Kamu araçlarının satılması, ek mesailerin sağlık ve sivil havacılık, bunların da titiz bir denetimle yapılması dışında tamamen kaldırılması, işlevsiz devlet dairelerinin kapatılması, kamuda verimliliğin esas alınarak personelin yeniden yapılandırılması vb. çalışmalar giderlerin kısılması için atılacak adımlardır.

Bunlar yanında çiftçiye, hayvancıya, narenciye üreticisine, bunların tüccarlarına, sanayici ve turizmcilere verilmekte olan teşvikler ele alınarak yeniden değerlendirilmeli ve amaca uygun hale getirilerek doğru yere ve doğru kişilere verilmelidir.

Ama giderleri kısmak derken bu hükümetin aklında olan bunlar değil. Bunların hiçbirini yapmayacaklar. Tam tersi aklılarında olan ve şimdiden seslendirmeye başladıkları 2 önemli tedbir var.

Birincisi eşel mobil sistemi ile 6 ayda bir çalışanlara ödenen “Hayat Pahalılığı Ödeneği” nin kaldırılması, ikincisi de 13 üncü maaşların kaldırılmasıdır.

Bunlar protokolde yazmaz. Başbakan Sucuoğlu BRT’ye yaptığı açıklamada “13 üncü maaş ödemeleri ve hayat pahalılığının KKTC’nin kendi mali yapısı içerisindeki duruma bağlı olduğunu” söyledi.

Daha şimdiden 5 milyar TL açık veren KKTC mali yapısı elbette hayat pahalılığı ve 13 üncü maaş ödemelerini kaldıramaz.

Başbakan’ın bu sözlerinin yanında “herkes elini taşın altına koyacak” sözlerini de koyarsanız gidilecek köyün minarelerini şimdiden görürsünüz.

Elektrik zammının açıklandığı gün ben önümüzdeki ay gelecek faturalar 3 kat artacak derken kimse umursamamıştı. Ama faturalar geldiği zaman herkes ne olduğunu anladı.

Sucuoğlu dün bu konunun da Ankara’daki toplantıda ele alındığını ve Ankara’ya Mart ayının son 47 yılın en soğuk Mart ayı olduğunu o nedenle faturaların çok şiştiğini, insanların bunu ödeyemeyeceğini gördüklerini bunun için Mart ayı faturalarını 3 kattan, 2 kata çektiklerini anlattı.

Bu durumda zam Nisan ve sonraki aylarda 3 kat olarak devam edecek. Hele bir Kıb-Tek yönetim kurulu bu yönde karar açıklasın o zaman ne olduğuna bakarız.

Protokolde bir de 450 milyon TL reform parası var. 15 belediyenin kapatılması karşılığı ödül 500 milyon sanılıyordu, o da 450 milyona düşürüldü.

Anlaşılan Ankara bunlara hiç yüz vermedi. Aksine “bende para kalmadı, sizde çok varsa bana da verin” demeye getirdi. Bir de “imzaladığınız protokolün içeriğini uygulayın, uygulamadan da benden bir kuruş alamazsınız” dedi.     

Bu yazı toplam 1257 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar