Pandeminin Günümüze Etkileri
Ortaöğretimde dönem sonu sınav haftasına girdik; ilköğretimde ise iki hafta sonra eğitim sisteminin kronikleşen açmazı "Kolej Giriş Sınavı”nın birinci basamağı var.
Ne var ki, hem anne-babalar hem de öğretmenler, öğrencilerin sınav performanslarının geçmiş yıllara göre oldukça düşük seviyelerde olacağını öngörüyorlar.
Çünkü tüm çabalarına rağmen, anne-babalar ve öğretmenler şu gerçeklerle yüzleşiyorlar:
- Matematikte en temel bilgileri,
- Türkçede okuma-yazma ve okuduğunu anlama becerilerini,
- Fen ve sosyal bilimlerde, öğrencilerin kendi yaş grubuna göre öğrenmeleri gereken bilgileri tam olarak edinemediklerini gözlemliyorlar, yaşayarak görüyorlar. İngilizce öğretimindeki zafiyetlerinden bahsetmiyorum bile…
Peki, neden böyle oldu?
Tam dört yıl önce (Ocak 2021), Kıbrıs Eğitim Araştırmaları Birliği tarafından yayınlanan “2020 Eğitim Raporu”, Covid-19 pandemisinin eğitim üzerindeki etkilerini ortaya koymuş ve bu etkilerle başa çıkmak için yapılması gerekenleri sıralamıştı.
Raporda öne çıkan 4 temel bulgu şöyleydi:
- Pandemi, KKTC eğitimini çok yüksek düzeyde olumsuz etkilemiştir.
- Bu etki, en az iki eğitim-öğretim yılında ciddi öğrenim kayıplarının yaşanmasına neden olacaktır.
- Ortaya çıkan olumsuz etkilenmenin temel nedeni, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın kriz yönetimine dair planlı bir süreci ya da prosedürü bulunmaması bu nedenle de krizi yönetme performansının düşük olmasıdır.
- Olumsuz anlamda en çok etkilenenler şunlardır: (1) Uzaktan eğitim uygulamalarına erişme olanakları olmayan, (2) kamu okullarına devam eden öğrenciler.
Unutulmamalıdır ki, dört yıl önce ilkokul birinci ve ikinci sınıfta olan öğrencilerimiz bugün dördüncü ve beşinci sınıf öğrencisidir. Yani en temel bilgileri edinememiş bir kuşak, bu yıl eğitim sisteminin en önemli kademesi olan ilköğretimden mezun olacak.
Pandemi nedeniyle yaşanan eğitim kayıplarının giderilememesi, eğitimde bugün yaşadığımız akademik zafiyetin temel nedenini oluşturmaktadır.
Bunların üzerine eğitimi yönetememe, plansızlık, kalabalık sınıflar, öğretmen eksikliği ve yetersiz öğretim ortamları eklendiğinde, eğitimde neden bu kadar geri düştüğümüzü rahatlıkla anlayabiliriz.
Buraya Dikkat
Çocuklar ve Anne-Babalar
Çocuklar, dürüst, tutarlı, sorularına anlamlı yanıtlar veren ve koşullara göre değil, hedefledikleri değişimlere yönelik kararlar alabilen anne-baba ister. Bunun için;
- Başarı tanımınız değiştirin ve onu tanıyın: Eğitim sisteminin çarpık durumunun sizi etkilemesine izin vermeyin. Sınavda yüksek not almanın gerçek başarı olmadığını kavrayınız. Çocuğunuzu tanıyın, onun başarısını, yeteneklerini göz önüne alarak değerlendirin.
- Onu başkalarıyla kıyaslamayın: Başarıyı tanımlamak için sıklıkla başvurduğumuz hatalı bir olgu var; “başkasıyla kıyaslama”… Gerçek başarı; bireye ait yetenek ve kapasitelerin gelişimi demektir. Bu yüzden onu başkaları ile değil sadece kendisi ile karşılaştırın.
- Evdeki öğretmen olmaktan vazgeçin, ona anne-baba olun: Çocuklar eve geldiklerinde ya da okuldan sonraki zamanlarında en son ihtiyaç duydukları şey öğretmen edasıyla onlara davranan anne-babalardır. O, evde öğretmen rolü üstlenmiş bir yetişkin değil, onu anlayan bir anne-baba ister…
Anlayana Gülmece
Tünel
Beşparmak dağlarına tünel açmak için ihale açılır ihaleye Amerika, Japonya ve Kıbrıs’tan olmak üzere 3 firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağrılır ve teknik bilgi istenir.
Amerikan Firması:
- “Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Böylelikle tüneliniz çok erken biter. Ama tüneller arasında yaklaşık 1 metre fark olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metrelik bir virajın lafı bile olmaz.” derler.
Japon Firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
en çok 50 cm fark olur. 50 cm virajı asla fark edilmez.
Kıbrıs Firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuuuk buluştuk! buluşamazsak 50 sene sonra iki tüneliniz olur.