1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Ortaya karışık’ bir proje!
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Ortaya karışık’ bir proje!

A+A-

Kim bilir kaç insanın çocukluğu orası, ilk aşkı nicesinin, binlercesinin gençliği… Nefes borusu son baharında kaç annenin, babanın… Girne Antik Limanı’ndan söz ediyorum… Kimileri sanıyor ki limanın sahibi bakanlık, daire, kurul, birkaç müdür, beş on işletmedir sadece... Yanılıyorlar… Nasıl böyle kendi kendilerine karar alıyor, bozuyor, çalıyor ve oynuyorlar?

***

Girne Antik Limanı iyileştirme projesinin nasıl bir başarısızlık öyküsüne dönüştüğünü gördük. Dünyanın en önemli merkezlerinde üretim yapabilen nitelikli insan kaynağımızı da harcıyoruz böylece… Amerika Birleşik Devletleri’nde proje çizen mimar, Girne’de yaptığı işi beğendiremiyor.

Çünkü kurumlar arasında ne koordinasyon var, ne de saygı… Elektrik Kurumu “kablolar nereden geçiyor” diyor, proje uygulamaya girince… Önceden görüş alınmıyor. Anıtlar Yüksek Kurulu “bize kimse bilgi vermedi” diye ortaya çıkıyor, aylar sonra… Turizm Bakanlığı oradan oraya savruluyor.

***

Böylesi bir dağınıklık içerisinde Girne Antik Limanı’na “rastgele” bir proje uygulanıyor şimdi… Kendi evlerinin avlusuna düzenleme yapar gibi çalışıyorlar. “Ortaya karışık” bir proje… İçeriğini tam da bilmiyoruz, çünkü şeffaflık yok, paylaşılmıyor, açıklanmıyor.

***

Bizans, Lüzinyan ve Venedik döneminden izler taşıyan bir insanlık mirası, Girne Antik Limanı… Kıbrıs’ın ortak değeri… Limanın silueti değiştirildi zaten, casinoydu, kaçaktı, köçekti derken… Şimdi birileri oturmuş zemine parke beğeniyor. Dedim ya, kendi evinin avlusu gibi…

“Bizim dediğimiz olacak” kavgası ettikleri yer, hepimizin…
Hatırlatmış olalım…
liman-2-002.jpg


Proje Koordinatör Atasoy: Yeni bir proje çizildi, beton parke döşenecek

Turizm Bakanlığı Proje Koordinatörü Orhan Atasoy ile görüşüyorum ve soruyorum, “Girne Antik Limanı’nda şu anda uygulanan proje nedir, kimindir?”

Hem yanıt veriyor, hem dert yanıyor.
“Anıtlar Yüksek Kurulu kararı ile yeni bir proje çizildi, Cem Doğu isimli bir mimar arkadaş çizmiş, bize de çizimi geldi. Önceden dökülen beton ve döşenen taşlar sökülecek, yeni bir zemin yaratılacak ve bu yeni zemin üzerine beton parke döşenecek. Yeni zemin sıkılaştırılmış kum ve çimento ile olacak. O da beton, bu da beton aslında… İlk projenin çok daha iyi olduğunu düşünüyorum… Hem tarihi dokuya daha uyumluydu hem de zaman kaybı yaşanmayacaktı.”

“Şimdi uygulanan proje, 2019’da mimar Hakan Ataöv’ün Turizm Bakanlığı’na önerdiği proje mi?” diye soruyorum.
O projenin örnek alındığını ancak oradaki kimi dokuların değiştirildiğini anlatıyor, koordinatör…

***

- Kamuoyuna niye açıklanmadı bu yeni proje?
- Bilmiyorum, bizim isteğimiz projenin bir an önce tamamlanmasıdır, çünkü hem esnaf hem de Girne kenti mağdurdur. Proje değişikliğini açıklamakla yükümlü olan makam Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’dir. Turizm Bakanlığı herhalde bu yönde gerekli adımı atacaktır.

- Liman ne zaman tamamlanacak?
- Hedeflediğimiz Eylül ortasında tamamlanmasıdır.  Müteahhit de bu yeni projeyi kabul ederse, tamamlanacak… Şunu da söylemek istiyorum. Turizm Bakanı Fikri bey bu girişimle birlikte hem siyasi risk aldı, hem de yıllarca atıl kalan limanı yenilemek için cesur bir adım attı. Bunun takdir edilmesi gerekiyor, öyle yalnızca eleştirmekle olmuyor.

liman-1-001.jpg


“İzin süreçleri ortadan kalkınca…”

“Biz istifa ettik ve süreçten çekildik” demişti, Girne Antik Liman projesinin iki mimarı Ali Yapıcıoğlu ve Ali Tekinel... Soruyorum, yaşadığımız bu kaosun sebebi nedir, niye böyle oluyor?

Hep “yasa, yasa, yasa” diyoruz ya!
Uygulamadıktan sonra ne işe yarıyor o yasalar?

“Devlet projelerinin böylesine kaosa sürüklenmesinin sebebi Fasıl 96 Yasası’nın uygulanmamasıdır. Üstelik şimdi bu yasayı değiştirmek, izin süreçlerini ortadan kaldırmak istiyorlar. O zaman her proje antik Girne Limanı gibi kaosa dönüşecek. Bu süreçte gördük ki devletin kendi kurumları arasında hiçbir iletişim yok. İşin bir acı yanı da kimse, kendi önüne gelmediği sürece, gündeme ortak olmuyor. Koordinasyon yok, iletişim yok, organizasyon yok. Üstelik tüm bu yanlışlar halkın parası üzerinden oluyor;  bu ülkenin vergi mükellefleri tüm bu plansızlığın bedelini ödüyor. Günün sonunda Girne Antik Limanı’na yönelik proje çok iyi de olabilir kötü de... Ancak şu gerçek değişmez, süreç son derece yanlıştır. Böyle bir organizasyon olmaz.”

mimarlar.jpg


Bir ülke sosyal medya üzerinden yönetilmez!

Elbette halkın hassasiyetleri önemidir…
Siz doğru planlama yapar, uzmanları dinler, kolektif çalışır, bilirkişilerle hareket ederseniz, sonuç alırsınız.

Girne Antik Liman’da ilk beton dökülürken sosyal medya üzerinden gürültü kopmuştu. Oysa zemin yüzeyi farklı düşünülmüştü… Yerinde gördüm, sarı kumyalı taşları da eklenince, Girne Kalesi’yle son derece uyumlu bir görüntü oluştu, yüzey de doğru uygulansa, proje yerli yerine oturacaktı.
Şimdi bunların tümü sökülecek, taş parke döşenecek.

***

Lefkoşa'nın güneyinde Eleftheria Meydanı'nda da beton kullanıldı, kimileri çok da eleştirdi… Meydanı dünyaca ünlü Irak asıllı İngiliz mimar Zaha Hadid tasarladı. 48 ülkeden 450 proje arasında "Chicago Athenaeum" tarafından ödüle layık görüldü, Elefteria Meydanı...

Mimarın bir yaklaşımı vardı, kimi beğendi, kimi beğenmedi.

Ancak mimarın elinden alınmadı proje, devlet daireleri arasında iktidar yarışlarına ya da ben bilirim gösterilerine dönüşmedi, sahip çıkıldığı projeye, süreç tamamlandı.
Batırılmadı!

Bu yazı toplam 3077 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar