1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3.  ‘Ölü Doğan İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolleri’ Dizisinin Yenisi Gösterimde…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

 ‘Ölü Doğan İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolleri’ Dizisinin Yenisi Gösterimde…

A+A-

KKTC Başbakanı Saner ile TC Cumhurbaşkan Yardımcısı Oktay bu hafta ortasında Ankara’da KKTC-TC 2021 İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü’nü imzaladı. Yıllardan beri imzalanan protokoller dizisine bir yenisi eklendi…

Bu yıl için TC’den KKTC bütçesine 2,5 milyar TL katkı sağlanacakmış; önceki dönemden bakiye 750 milyon TL de verilecek ve dolayısıyla toplam katkı tutarı 3.25 milyar TL olacakmış… Geçen yıldan bu yıla devredilen meblağın toplam meblağdaki oranına bakıldığında, transfer edilen meblağın neredeyse 800 milyon TL’sinin de askeri harcamalar için olduğu hesaba katıldığında, geçen yılın protokolünün olü doğmuş olduğuna dair bu köşeden yapılan yorum haklı çıkıyor. Bu şimdiki yorum da haklı çıkacak…

İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolleri önceleri uzun vadeli olurdu, sonra orta vadeli oldu; şimdilerde ise kısa vadeli olarak bir yıllık süreyi kapsamaya başladı… Doğrusu da bu… Nasıl olsa hepsi de ölü doğuyor, niye uzun bir hayat öngörüsü diyerek yoğun çalışmalar ile hazırlansındı ki?! İleride daha kısa dönemli olacak, örneğin yılın bir çeyreğini kapsayan protokoller olacak… Zaten, yeni imzalanan protokolün eylem planı da Mart-Ekim dönemini kapsıyor.

Niye mi ölü doğdu?! Öncelikle Türkiye ekonomisi çok sıkı bir darboğazda… Ve AKP Hükümeti de erken seçim kararı alabilir çünkü normal seçim zamanına bırakmak demek AKP’nin daha da yıpranması ve seçimden çok ağır bir yenilgi ile çıkması demek olacak; buna Erdoğan’nın da seçim kaybetmesi olasılığı dahildir. Dolayısıyla, seçime hazırlanan AKP’nin kısıtlı bütçe olanaklarını Türkiye seçmenine popülizm yapmak üzere kullanmasına, KKTC’de seçime hazırlanan UBP hükümetinin de popülizm yapmak için ortak olmasına şans vereceğini, öncelik tanıyacağını düşünmek saflık olur. Denilebilir ki, KKTC’ye verildecek katkı TC bütçesi için çok küçük bir meblağdır; ama bu meblağ ile AKP’nin Türkiye’de yüzbinlerce seçmeni etkileyebileceğini ve bunu yapmaya ihtiyacı olduğunu da hesaba katmalı…

Bu protokolün ölü doğduğunun bir ip ucu da protokolün öngördüğü eylem planından bellidir. Şimdiki KKTC Hükümeti Ekim 2021’de erken seçime gitmek üzere kurulmuş bir hükümettir ve hükümet ortakları halen seçim yatırımı yapmaya çabalamaktadır. Ahval bu iken, eylem planına göre şimdiki hükümet çalışma hayatını düzenleyen ve sendikaları yakından ilgilendiren yasalarda değişiklik yapacakmış, yıllardan beri hiçbir partinin hükümetinin bir türlü yapamadığı ve yapmaktan korktuğu kamu reformunu yapacakmış… Al sana sendikaları sokakta eylemlerde; dayansın hükümet ortağı partiler dayanabilirse… A ve B öğretmenlik statüsü uygulaması kaldırılacakmış; belli ki amaç bütçede tasarruf yapmak üzere üst statüdekinin özlük hakları alt statüdekine çekilmek istenecek. Bunu ne A ne de B statüsünde olan öğretrmenlere kabul ettirmek olası değil; al sana halen pandemi nedeniyle ağır aksak giden eğitimin külliyen sekteye uğramasını, hem de seçimlerden önce… Öğretmenleri bırakın, veliler çıldıracak…

Kumar sektörünün unsurlarının vergileri artırılacakmış; bu sektörün unsurlarının sağ partilerin seçim masraflarına çok önemli oranda katkı yaptığı herkesin bildiği bir sır… Kumar sektörünün vergilerini artır artırabilirsen?! Ha, artırırsın ama bileceksin ki artan vergi meblağını onlar da sağ partilere verecekleri maddi katkıdan kesecek… Reel sektör öncelikli imiş ve 146 milton TL destek alacak; buruna çekilecek enfiye gibi mübarek… Ve bunun yanında, yeni cumhurbaşkanına yeni saray için 14 milyon TL ayrılmış… Ekonominin şimdiki durumunda su içmeye at ile gidilmesini reel sektör unsurlarının kabullenmesi olası değil; gitmek isteyenlerin çeşmede ne göreceğini seçimlerde gösterirler…

Bir de demezler mi ki bu protokolün önceliği reel sektörün ayakta durmasını sağlamak ve KKTC'deki ekonomik aktiviteleri artırmaktır?! Uzun vadeden beri iyi olmayan KKTC ekonomisinin son bir yıllık pandemi ile daha da yıkılması etkisini Mart-Ekim arası uygulayacağınız bu eylem planı mı giderecek?! Reel sektörle dalga geçmeye çalışmak denir buna… Sanayi sektörüne de bir elmalı şeker var protokolde; sınai üretimin önünü açacak, ekonomik faaliyet yaratacak geniş kapsamlı yeni ve güçlü bir sanayi bölgesi yaratacaklarmış… Hükümwetin ömrü Ekim ayına kadar, protokolün eylem planı da Ekim ayına kadar; hangi ara bu sanayi bölgesini yaratacaklarmış?! Sanayici de bunlara inanıp, “Padişahım çok yaşa” mı diyecek?! Lefkoşa’ya bey yüz yataklı hastane yapımı için ayrılan kaynak da var eylem planında; “Gerçekleşeceğine inananlar ayağa kalksın” deseler herkes oturuyor olacak.

Ve bütün bunları yapmak için de şimdiki hükümetin gerekli yasal değişiklikleri Haziran ayından önce yani yaz tatiline çıkmazdan önce meclisten geçirmesi gerekiyor, ardından da seçim yasakları başlayacak… Duyan da sanır ki hükümet mecliste tek parti hükümetidir; hem azınlık hükümetidir hem de 3+3 hükümetidir; 3 parti, 3 de dışardan destek veren bağımsızlar…

AKP Hükümeti rahattır, “Anavatan olarak çok sevdiğimiz KKTC’ye cömert katkılar için bakın ne güzel bir protokle imza attık, biz hazırız” reklamları ile Kıbrıslı Türk kamuoyunu etkilemeye çalışmaktadır. Ama, zaten kendinde olmayan parayı da vermek zorunda kalmayacağınıo  da biliyor çünkü protokolde şart koşmuş, öngörülen reformlar ve yasa değişiklikleri yapıldıkça ilgili maddi kaynak aktarılacakmış… Hiçbiri de olabilecek değil ki?! Onlar da biliyor…

Protokolü okuyup da bu yorumları yapabilen ve Ölü Doğan Protokleler Dizisinin yeni bölümünün vizyona koyulduğunu anlayabilen Kıbrıslı Türklere Başbakan Saner bir de demez mi, hayat pahalılığı ödeneği dondurulabilirmiş! Kuzey Kıbrıs’ta kamuoyunu en kolay etkileyecek mikrofonu ellerinde tutan kamu çalışanlarına ve emeklilerine şimdiden ihbarda bulunuyormuş gibi bir durum… Başbakan sanki de onlara “Sokağa çıkmaya hazırlanın” diye alarm veriyor, hem de seçime giden süreçte…

Sn Başbakan’dan çok ciddi talebimdir, bunu da ve eylem planında taahhüt ettiklerini de valla yapsın!... Er mi yaman BEY mi yaman görülsün…   

Bu yazı toplam 1589 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar