1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Öğretmenlikle Dans
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Öğretmenlikle Dans

A+A-

Kuşkusuz en zor şeylerden birisidir eğitim politikaları belirlemek ve hayata geçirmek. Bir ülkeyi aydınlık günlere taşıyan yegane şey olmasından dolayı eğitim politikaları diğer politikalardan da farklıdır.

Eğitim politikaları sayesinde gelişen, kalkınan, insanları saygın yaşamlar sürdüren çok sayıda ülke var. Bunun en son örneklerinden birisi Estonya’dır mesela... Hem eğitim kalitesi hem de gelişmişlik açısından oldukça gerilerde olan Estonya son 10 yılda eğitimde hayata geçirdiği nitelikli politikalar sayesinde bugün kaliteli eğitim sistemleri açısında Dünyanın ilk 5’i gelişmişlik ve mutluluk endekslerinde ise ilk 20 içerisinde.

Estonya ne yaptı da pek de uzun sayılmayan bir sürede bu başarıyı elde etti?

Cevap basit. Öğretmenine yatırım yaptı. Yani öğretmenin itibarını, öğretmenlik mesleğinin niteliğini yükselten uygulamaları planladılar, programladılar ve adım adım hayata geçirdiler…

Peki bizde durum ne?

Bizde durum Estonya örneğinin tam tersi. Yani hem öğretmenin itibari ile hem de öğretmenlik mesleğinin niteliği ile tehlikeli bir oyun oynanıyor. Adeta öğretmenlikle ateş dansı ediliyor.

Bir yandan öğretmenin kamu görevinde yer alan benzer tanımların hilafına “A Öğretmen”, “B Öğretmen” uygulamaları erozyona uğratılıyor. Diğer yandan “Kol Faaliyetleri Denklik Saatleri Tüzüğü” Bakanlar Kurulu kararı ile değiştiriliyor. Dahası bütün bunlar yetmezmiş gibi Atatürk Öğretmen Akademisi’nin kapanmasına neden olacak politikalar dillendirilmeye başlanıyor.

Kısacası öğretmenlik adına planlama, programlama, geleceğe dair anlamlı vizyonu ara ki bulasın…

Plansızlık öylesine büyük ki;

  • 2022-2023 öğretim yılı için ilköğretim kademesi için 1 sınıf öğretmeni, bir okul öncesi öğretmeni ve 1 de özel eğitim öğretmeni münhali açıldı. Yani önümüzdeki dönemde ilköğretim kademesi için sadece 3 öğretmen istihdam edeceğiz.

 

  • 2022-2023 öğretim yılı için genel ortaöğretim ve mesleki teknik öğretim kademesinde ise nakiller sonrasında 211 öğretmene ihtiyaç duyulduğu hesaplandı oysa bu kademe için açıl münhal sayısı ise her branştan 1 olmak üzere toplamda sadece 39

 

  • Öte yandan geçtiğimiz yıl onlarca emek, günler süren çalışmalar sonucunda “21. Yüzyıl Öğretmeninin Yeterlilikleri” çalışılmış önümüzdeki dönemde öğretmenin istihdamı, yükselmesi, denetimi ve gelişimi için yapılması gerekenler satır satır yazılmıştı.

Plansızlık öyle büyük ki bugün ne bu çalışmaya bakan var ne de bilimsel bir planlamanın önemine inan…

Bugün öğretmenle, öğretmenlik mesleği ile tehlikeli bir dans ediliyor. Bir yerele verilen sözler nedeniyle, kimsenin neden ve nasıl yazıldığını bilmedi ve sırf protokolde öyle yazıyor diye çocuklarımızın, gençlerimizin, bu halkın geleceği ile tehlikeli bir oyun oynanıyor.

ogretmen-004.jpg


Aklınızda Bulunsun

Öğretmenin 4D Yetkisi

Maslow, insan gereksinimlerini bir bütün olarak değerlendirmiş ve zirveye de kendini gerçekleştirme gereksinimini koymuştur. Buradan hareketle denilebilir ki; her insanın yaşam döngüsü onun kendini gerçekleştirme yolunda attığı adımlardan oluşur. İnsan nasıl yaşıyorsa yaşadığı şekilde kendini ifade ediyor demektir.

Hedefinin ne olduğu belirsiz biri, her gün televizyon başında saatlerini harcayarak tercihini bu yönde kullanmaktadır. Hedefi olan ve bu hedefe ulaşmak için çaba gösteren biri de kendini o hedefe yaklaştıracak durumlara ve insanlara yönelirken hedefinden uzaklaştıracak durumlardan da kaçmaktadır

İşte tam bu noktada toplum mimarı olarak nitelendirilen öğretmenlere evrensel anlamda oldukça önemli bir yetki verilmiştir. Öğretmen toplumsal dokunun bir öğesidir. Ayrıca bir bilgi kaynağı olarak öğretim donanımı olarak da görev yapar. Ancak, öğretmene bu iki bileşenden ayrı, kendine özgü bir boyut katan özelliği, onun diğer sistem bileşenlerini “düzenleme”, “denetleme”, “değerlendirme” ve “değiştirme” (4D) yetkisi ve yeteneğidir.


Anlayana Gülmece

Balık Baştan Kokar

Balık pazarından geçen yaşlı bir adam, balıkları tek tek eline alıp kuyruklarını kokluyor. Bunu göre balıkçı adama seslenir:

  • “Amca, nedir yaptığın… Balık baştan kokar, kuyruğundan değil”

Yaşlı adam, iç çekerek, yanıt verir:

  • “Biliyorum oğlum, biliyorum… Etrafı koku sardı zaten. Acaba kuyruğa kadar kokmayan balık var mı diye bakıyorum”

Okumuş muydunuz?

Hayatın En Önemli Derslerinden Biri,
Yaptığımız Şeyleri Neden Yaptığımızı Anlamayı Öğrenmektir.
Anthony Robbinn

Bu yazı toplam 1374 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar