
Mucize mi yoksa ölüm tuzağı mı?
Vücut geliştirme sporu yapan veya kısa sürede güzel bir vücuda sahip olmak isteyen kişiler tarafından bilinçsizce kullanılan ilaçlar insan sağlığını tehdit ediyor.
Halil Tunç
Vücut geliştirme sporu yapan veya kısa sürede güzel bir vücuda sahip olmak isteyen kişiler tarafından bilinçsizce kullanılan ilaçlar insan sağlığını tehdit ediyor.
Ülkemize kaçak yollardan sokulan ve bazı spor salonlarında satılan bu hap ve iğneler, gençlerimize güzel bir vücut vaat ederken aslında onları ölüme götürebilecek bir yolculuğa davet ediyor.
Türkiye ve dünyanın çoğu ülkesinde, uyuşturucu ve uyarıcı kapsamında olan bu ilaçların satışı ve kullanımı yasaklanmış durumda olmasına rağmen ülkemizde bu konuda büyük bir başıboşluk göze çarpıyor.
Cinsel isteksizlik, iktidarsızlık ve karaciğer yetmezliği gibi çok ciddi sağlık sorunları doğuran bu ilaçların ülkemizde satışı ve kullanılması konusunda büyük yasak boşluklar var.
Vücut geliştirme ilaçları dehşet saçıyor!
Gençler arasında vücut geliştirme tutkusu giderek yaygınlaşıyor. Yapılan araştırmalara göre yaşları 18 ile 25 arasında değişen gençlerin bu konuya ilgisi son 5 yılda 3 kat artmış durumda. Ancak bu artışla birlikte, ciddi bir tehlike de ortaya çıktı. Gençler, yıllarca çalışıp doğal yollardan kaslı ve güzel bir vücuda kavuşmak yerine bir an önce kaslı vücuda sahip olabilmek için uyarıcı (doping) olarak da kabul edilen hormonlar kullanıyor. İlaç olmalarına rağmen, eczanelerde satışı yapılmayan ve ülkemize yasal yollardan girmesi yasak olan bu maddeler, gençlerimizin sağlığını ciddi olarak tehdit ediyor. Kimi gençlerimiz bunları spor salonlarından satın alırken, kimisi de yurtdışından kendisi temin ediyor. İnsan vücudunun dengesini bozarak kasları şişiren ilaçlar, kısa sürede organların iflasına sebep oluyor. Son zamanlarda ülkemizde kullanımı moda olan ve Anabolik steroid adı verilen bu ilaçları gelin önce bir tanıyalım:
Anabolik ve androjenik kelimeleri Yunan kaynaklıdır. Anabolik,“inşa etmek, yapmak”, Androjenik ise “erkekleştirme” anlamına gelmektedir. Testosteronlar, doğal olarak ergenlikte, erkek üretken sisteminin olgunlaşmasını başlatır. Bu esnada vücut kılları büyür ve ses kalınlaşır. Anabolik steroidler ya da teknik adıyla anabolik-androjen steroidler veya halk diliyle steroidler, vücutta testosteron veya daha etkin formu olan dihidrotestosteronun (temel erkeklik hormonları) etkilerini taklit eden sentetik ilaçlardır. Kesinlikle bitkisel bir yanları yoktur. Bu ilaçlar ağız yoluyla alınanlar (haplar) ve enjekte edilebilir olanlar (iğneler) olarak ikiye ayrılmakta ve hücrelerde protein sentezini arttırarak dokuların gelişimini uyarmaktadırlar. Hormonların anabolik etkisi, kasların gelişmesine ve vücudun diyetsel proteinini tutmasına yardım etmesidir. Anabolik ve androjenik özelliklerin değişken değerleri ile çok çeşitli steroidler var olmasına rağmen, sporcular en çok kas kitlesini ve kuvvetini artırmak için anabolik steroidleri kullanıyorlar.
Etkileri özellikle kas dokusunda belirgindir. Anabolik steroidler ayrıca seste kalınlaşma, vücut kıllarında artış, testislerde büyüme gibi erkeksi özellikleri (erkeksi sekonder seks karakterleri) geliştiren androjenik ve virilizan özelliklere sahiptirler.
Sağlığımız ciddi tehdit altında
Anabolik steroidler ilk kez 1930'larda bulunmuş ve sentezlenmiştir. Günümüzde halen kemik gelişimi, erkek ergenliğini uyarmak, kanser ve AİDS gibi kronik hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bunların dışında çok geniş bir kullanım alanları mevcuttur. Ayrıca vücut gelişimi ve atletik performansın arttırılması gibi medikal olmayan durumlar için de kötüye kullanımı vardır. Kullanıma başladıktan sonra, 4-8 hafta arasında, vücudunuzda mucizevî sonuçlar yarattığını görebileceğiniz bu ilaçların başlıcaları Testosteron Propiyonat, Anabol, Dianabol, Clenbuterol ve Sustanon’dur. Günde 15-40 mg (3-8 adet tablet) arası kullanılması gereken bu ilaçların, karaciğer hasarı, kolesterol seviyelerinde zararlı değişiklikler, kalp kası zararı, kalp atışlarında düzensizlik ve ani kalp atakları, hipertansiyon, pıhtılaşma bozuklukları, su kaybı, akne, hızlı kilo artışı, saç dökülmesi ve zayıflamış sinirlerden dolayı oluşan saldırganlık gibi yan etkileri vardır. Ayrıca hormonsal dengesizlikler sonucu jinekomasti (erkeklerde göğüs büyümesi) ve testiküler atrofi(testislerin küçülmesi ve sperm sayısının düşmesi) de yapabilir. Bu yan etkilerin bazıları çıplak gözle görülebilir, bazıları iç bünyede kalır. Bazıları fizikidir, bazıları psikolojiktir. Denetlenemeyen steroid kullanımı ile aşırı gelişme veya yığılma etkileri, dönüşü olmayan veya fark edilmeyen çok geç kalınmış bir noktada oluşabilir. Tüm steroid bazlı hormonların bir tek benzer tarafları vardır. Tehlikeleri aylar, yıllar, hatta on yıllar için açıkça belli olmayabilir. Bu sebeple yan etkileri uzun zaman sonra sizi pişman ettirebilir. O zaman da iş işten geçmiş olabilir.
Bu ilaçların erkekler ve kadınlar üzerindeki etkisi farklıdır. Anabolik steroidler, her ne kadar erkek seks hormonundan türetilmiş olsa da bu ilaçları alan bir erkeğin normal cinsel fonksiyonlarında bir düşüş olmakta ve bazı kişilerde kadınsı duygular yaşatabilmektedir. Ayrıca sperm sayısında azalma, iktidarsızlık, göğüslerde büyüme, testislerin yukarı çekilmesi (küçülmesi), idrara çıkışın ağrılı ve güç olması gibi ciddi sonuçlar doğurabilirler. Bu ilaçları kullanan kadınlar, yüzde aşırı kıllanma, ses kalınlaşması, göğüslerin küçülmesi gibi erkeksi değişimler yaşayabilir.
Aşırı doza bağlı kalp krizinden ölen şampiyon
19 Ekim günü Türkiye basınında yansıyan bir olayda, 1983 Erzincan doğumlu, Türkiye ve uluslararası arenada şampiyonlukları bulunan bir vücut geliştirmecinin aniden öldüğü yer aldı. Şahin İrencin, vücut geliştirmeye küçük ağırlıklarla başladı. Önceleri normal güçle kaldırdığı ağırlıklar ona yetmeyince, antrenörleri ona ilaç desteği alması gerektiğini söylediler. Şahin’in vücudu kaslandıkça hayranları da arttı. Kıyafetlerin içinde sergileyemediği vücudunu, plajlarda gösterdi. Kilosunda Türkiye’nin en güzel vücutlu erkeği idi. Şöhreti sınır ötesine da taştı. Avrupa’da kürsülerin birinden indi, diğerine çıktı. Ama hedefler bitmiyordu. Yeni hedefler için yeni ilaçlar verilmeye başlandı Şahin’e… “Daha büyük başarılar için daha çok ve pahalı ilaçlar” sarmalına doladılar onu da... Bu zehir kutularının bazılarının kutularının üzerinde ilaç ismi bile yazmıyordu, kullanım tarifi yoktu. Ama işin simsarları ise her şeyi biliyordu. Ve Şahin birçok sporcu gibi adım adım acı sona doğru ilerledi. Ve o gün geldi. Son kullandığı ilaçlardan biri en tehlikelisiydi.
Sporcuların kendi aralarında “dinamit” diye isimlendirdikleri ilacı almıştı. Ya ilacın dozunu kaçırdı ya da yılların birikimi artık bardağı taşırmıştı. Kendini iyi hissetmiyordu. Zehiri vereni arayıp yan etkilerini sordu. Yanıt korkutucuydu. Bağcılar Araştırma Hastanesi’ne koştu. Doktorlar midesini yıkamaya çalıştı önce. Ama her zaman övündüğü kasları izin vermiyordu. Mide yıkama için kullanılan hortumu boğazından aşağı indiremediler. Durumu kötüleşiyordu. Kalbi durdu. Kalp masajı yapmak gerekiyordu. Ama yıllarını verdiği kasları esnetip masaj yapmaya imkân yoktu. Göz göre göre gitti Şahin. Savcılık bu acı kayıp üzerine harekete geçti. Evdeki ilaçlardan örnek alındı, ardından da adli soruşturma başlatıldı. Evet, bu dünyadan bir Şahin geçti. Geride gözü yaşlı bir eş, ana, baba, iki kardeş ve birçok soru işareti bırakarak...
Doping illetine bulaşanlara ibret olacak bir yaşam ve sondu onunkisi... Eşinin gözleri önünde ölümün soğuk nefesiyle buluşan Şahin’i bu sona götüren illet, adını bile bilmediği, ‘’ilaç’’ adı altında kendisine verilen zehirlerdi.
Devam edecek...

















