1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Körler-Sağırlar
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Körler-Sağırlar

A+A-

“Körler Sağırlar Birbirini Ağırlar” sözcüğünün nereden geldiğini merak ettim.

Bu günlerde nedense bazı sözcüklerin, deyimlerin nereden geldiğini, nasıl oluştuğunu, ne anlama geldiğini merak eder oldum.

Belki günlük yaşantımız ve içinde bulunduğumuz gündem bu soruları sormamıza neden oluyor.

Yine yapay zekânın (yapay da olsa çok doğal bir sonuç verdi) bu sözcükle ilgili verdiği yaklaşımın bir bölümü şöyle;

* Geleneksel toplumlarda insanlar arasında dayanışma olduğu kadar çıkar birliktelikleri de yaygındır.

* Bu deyim, yetersizliklerini fark etmeyen veya bilerek görmezden gelen grupların kendi aralarında oluşturduğu dayanışmayı alaya alır.

* Özellikle bürokrasi, siyaset, sanat camiası gibi yerlerde, yetkin olmayan kişilerin birbirini destekleyerek sistemde kalmasını eleştiren bir bağlamda sıkça kullanılır.

Bu deyim, bir de yüzyıllar öncesinin bir tablosunda karşımıza çıkıyor. 1568 tarihli tablosuna Brugel, ‘The Blind Leading The Blind’ (Körler Körlere Rehberlik Ediyor) adını vermiş. Ressam, bu tabloda bir dereye düşmüş olan kör liderlerinin kaderini takip eden, dengelerini giderek kaybeden, birbiri ardına dizili beş kör adamı anlatıyor. Adamlar ellerini birbirlerinin omuzuna koymuş gidiyorlar ama gözleri görmüyor ya!... Öndeki liderleri dereye düşünce onlar da peşisıra dereye düşmeye hazırlanıyorlar.

Gerçi burada 6 kişi tasvir edilmiş ama siz dördün dışında iki kişiyi de aklınıza göre ekleyebilirsiniz.

***

Geçtiğimiz gecelerde Meclis’te hükümet, casinolarla ilgili alelacele bir düzenleme geçirmeye çalışırken aniden Meclis Başkanı toplantıya 10 dakikalık ara verdi ama Meclis ancak 2.5 saat sonra tekrar açıldı.

Neden?

Meğerse hükümet partileri, üç kafadarlar, Ersin Tatar’a Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘Sağduyu Mutabakatı’ adı altına destek açıklamaya gitmişler.

Yine birileri bizim efendilere demişler ki; Toplayın pılınızı pırtınız (yani Meclis’ten sözediyorum, başka bişeyden değil ha!) gidin spor salonuna, bizim adamımıza desteğinizi açıklayın.

Onlar da tabii ki sayfadaki tabloda olduğu gibi birbirlerinin omuzunu tutarak öndeki lidere destek vermeye gitmişler. O da ne? Ha yok, merak etmeyin, daha düşmemiş onlar çünkü daha yolda gidiyorlar. Tablo, olayın sonunu resmediyor sadece… Sakın ona bakarak aldanmayınız!

Tabii destek vermeye gittikleri liderlerinin hangi liderlik özelliklerinden dolayı destek verdiklerini ben bilmiyorum, bilenler açıklasın.

Ancak bu olaydan sonra tekrar Meclis’e geldiler, CTP milletvekillerinin sabahtan beri karşı çıktıkları KKTC vatandaşlarının da casinoya girmelerini öngören, yine okulların 100 metre yakınına açılabilecek ve tabii ki kara paranın kolaylıkla aklanmasını sağlayacak casinoların sayılarını daha da artıracak düzenlemeyi Meclis’ten geçirdiler.

Örneğin bu kafadarlar, önce okuldaki kız çocuklarının başına (dini vecibe gereği!) türban takılmasını istedi, sonra gitti Meclis’te kara paranın aklanması için oy verdi.

Bunu da çocukların geleceği için istediler herhalde diye düşünüyorum. Yoksa adamlar böyle bir çelişkiyi neden yapsınlar? Siyasi İslamcılık yoksa böyle bir şey mi! Yabancı olduğum için bilemedim.

Anlamaya çalışıyorum.

Sonuçta bu işleri yapanlar, ne yaptıklarının farkında olmadan mı, yoksa gayet bilinçli bir şekilde bu garip davranışları gösteriyorlar bilmiyorum ama yukarıdaki açıklamalar ve görülen tablodaki manzara dikkate alındığında çok da akıllıca bir şey yapmadıkları görülüyor.

Ancak kendileri için söylemiyorum. Bizim için.

Not: Yazıda fiziksel veya zihinsel bir engelin alaya alınması, irrite edilmesi söz konusu değildir. Böyle bir şey aklıma gelebilecek en son şey bile olamaz. Böyle bir düşünceye sebep olmuşsam affola.

brugel.jpg

Tablo: Pieter Bruegel, The Blind Leading the Blind (1568), Capodimonte Milli Müzesi, Nepal

Bu yazı toplam 521 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar