KKTC’de pahalılık durdurulamıyor. Dar gelirliler perişan
KKTC’de, 2025 Mayıs ayı enflasyonu yüzde 2.71 olarak açıklandı. Yıllık enflasyon ise, (Geçen Mayıs’tan bu Mayıs’a) yüzde 39.88’e ulaştı. 5 aylık enflasyon da yüzde 16.15 olarak gerçekleşti.
Yıllık gıda enflasyonu da, yüzde 34.01 oranında gerçekleşti. Ülkedeki pahalılık, mutfaktaki pahalılığa da yansımış durumdadır. Türkiye’de ise, Mayıs ayı enflasyon oranı yüzde 1.53, yıllık enflasyon oranı ise yüzde 35.41 olarak gerçekleşti.
Ülkemizde, yıllık bazda bazı mal ve hizmetlerin fiyat artış oranlarını vermek istiyorum. Kiralar yaklaşık yüzde 69, cep telefonu görüşme ücreti yüzde 62, belediye su faturası yüzde 55, araba servisi yüzde 85, özel hastane ameliyat ücreti yüzde 100, damacana su yüzde 77 artış göstermiştir. Özel üniversite ücretlerinin yıllık artışı da yüzde 100’ün üstündedir.
Ayrıca, eğitim ana grubunda yıllık enflasyon artışı yaklaşık yüzde 72, Sağlık ana grubunda yüzde 63 artış ile genel enflasyon oranının (yüzde 39,88) çok üstünde seyretmektedir.
Döviz kurlarının yükselişe geçmesi, elektrik ve akaryakıt zamları ve Mayıs ayına yansıyan birçok zamdan ötürü, Mayıs ayı enflasyonu da, son 3 ayda olduğu gibi yine yüksek çıktı.
Piyasamızda, dövizle fiyatlandırılmayan neredeyse mal ve hizmet yoktur. Yurt dışından gelen malların fiyatlanmasına, kiralardan, araçlara, okul harçlarına kadar, pek çok yerde döviz kullanıldığı için, tüm bunlar enflasyona da yansımaktadır.
ABD’nin diğer ülkelerle başlattığı gümrük tarifeleri (vergileri) savaşlarının ve Türkiye’de birçok belediye’de yaşanan tutuklamalar ve siyasi gerginliklerin sona ermemesi, TL’nin değer kaybının sürmesi ve döviz kurlarının yükselmesi, ülkemizde tüm mal ve hizmetlere okkalı zamlar olarak yansımaktadır.
Ekonomide, akaryakıt zammının girdi maddesi olması nedeniyle, başta toplu taşıma ücretleri ve halkın yakıt giderleri olmak üzere, pek çok mal ve hizmete zam olarak yansımaktadır. Bu da, hayat pahalılığı oranını yükseltmektedir.
Mal ve hizmetlere devamlı zam yapılması, kısa sürede artan asgari ücreti ve diğer maaşları da eritmekte ve satın alma gücü yeniden düşmektedir. Hükümet’in piyasa denetimlerini de düzenli olarak gerçekleştirmemesi sonucu da, pahalılık ve enflasyon günden güne artmaktadır.
Özellikle, elektrik, akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, üretim maliyetlerini de artırmakta, işletmeler de ürettikleri mal ve hizmetlere zam yapmaktadır.
Öte yandan, açlık sınırı rakamının arttığını ve net asgari ücrete yaklaştığını hep birlikte görmekteyiz. Asgari ücret, gıda harcamalarına bile yetmemektedir.
Yüksek enflasyondan dolayı, maaş, emekli maaşları, ve asgari ücrete yapılan artışlar kısa sürede erimekte, çalışanlar, geçinemedikleri için, kredi kartlarına yüklenmekte ve böylece borçları da artmaktadır.
Hükümet tarafından yeterli kdv, fon indirimleri yapılmadığı için, enflasyon ve pahalılık da azalmamakta, hayat pahalılığının yasa gereği ödenmesi sonucunda, devletin ve belediyelerin bütçelerine de, ilave bir maliyet gelmektedir.
Hayat pahalılığı ödemesi yapılacak olan Temmuz ayı geldiğinde, bunu hep birlikte göreceğiz. Temmuz ayı sonunda, 6 aylık enflasyon tutarı, kamu görevlilerine, emeklilere ve sigorta emeklilerine maaş zammı olarak yansıtılacaktır.
Merkez Bankası rakamlarına göre, 2025 yılı Ocak ayında, 2024’ ün Ocak ayına göre, Güney’den Kuzey’e geçen, KKTC vatandaşı olmayan kişilerin sayısı yaklaşık yüzde 10 azalırken, ayni dönemde Kuzey’den Güney’e geçen KKTC vatandaşlarının sayısında yaklaşık yüzde 30 artış yaşanmıştır.
Bu bağlamda, piyasamızın pahalılaşması sonucunda, Rumların Kuzey’den alışverişlerinin azalması ve Güney’den Türklerin alışverişlerin artması sonucunda, Maliye çift taraflı gelir kayıplarına uğramakta ve bütçe hedefleri de böylece tutmamaktadır.
Öte yandan, Hükümet’in, yeni üst kademe yöneticileri atamaya devam etmesi, münhalsiz, sınavsız geçici işçi ve sözleşmeli personel alımlarını sürdürmesi sonucunda, zaten sıkıntı içinde olan bütçeye, ek külfetler getirmektedir.
Hükümet’in en önemli görevi, enflasyonu ve pahalılığı düşürecek, hayatı ucuzlatacak tedbirleri almak olmalıdır. Fakat bu konuda gerekli önlemlerin alındığını yıllardır göremiyoruz.
KKTC’de pahalılık ve geçim derdi, en önemli sorunumuzdur. Bunu enlasyon rakamları da bize gösteriyor… Enflasyon ve pahalılık, hem halkın hemde devletin bütçesini sarsmaya devam ediyor