1. YAZARLAR

  2. Aysu Basri Akter

  3. KKTC’de bir Massachusettli
Aysu Basri Akter

Aysu Basri Akter

KKTC’de bir Massachusettli

A+A-

Son yıllarda ardı arkası kesilmeyen yolsuzluk, usulsüzlük ve sahtecilik gündemin değişmez maddesi.

Bunun son örneği de sahte diploma, dahası sahte üniversite konusu.

Olay her ne kadar bir üniversitenin para karşılığı sahte diploma vermesi, üniversite yönetimindeki siyasi kimlikli kişilerin yolsuzlukları ile başlasa da temel konu aslında üniversitelerin sahteliği.

Gerek kamuda yüksek baremden maaş çekmek, askerlik ertelemek, gerekse bir makama atanmak için ihtiyaç duyulabilen lisans ya da yüksek lisans diplomaları, etkisi açısından bakıldığında çok daha dar bir zarar alanı yaratırken, buz dağının görünmeyen yüzündeki sahte üniversite gerçeği çok daha geniş bir zarar alanına sahip.

İnsan kaçakçılığı ve kara para aklama motivasyonunun ve bu zincir üzerinden nemalanan çok geniş bir kesimin varlığı var, sahte diploma skandalının arkasında.

Yoksa 36 ön iznin Kuzey Kıbrıs gibi izolasyon altında küçük bir yarım adada nasıl bir ekonomik ya da sosyal aklı olabilir.

Bu üniversitelerin ortak özelliği, birçok öğrenciye burs sağlaması ve harçlarının düşüklüğü.

O kadar ki, okul öncesi eğitimi veren birçok orta halli kurumdan daha az okul harcı talep ediyor, bu üniversitelerin birçoğu.

Peki neden?

Öğrencilerini ya tam burslu ya da çok düşük bir harçla, koşulsuz kabul eden bu kurumların motivasyonu nedir?

Neden bu ön izin patlaması, özellikle 2011-2019 yılları arasında hareketlendi?

Sadece tek bir bakan döneminde dünyanın hangi ülkesinde 16 üniversite izinlendirilir?

Bu bakan şimdi kendi izinlendirdiği üniversitenin mütevelli heyetinde ve yolsuzluk karşılığı kazanç sağlamakla suçlanıyor.

Bir dönem kol kola siyasette çalıştığı, şimdilerde bu üniversiteleri denetlemekle sorumlu olan kişiye, nasıl 34 bin TL değerinde düğün hediyesi verir?

Üstelik bunu üniversitenin maliyesi karşılar?

Bu hediyenin karşılığı nedir?

Şu anda faaliyette olan 23 üniversite var!

Bu kadar küçük bir ülkede!

36 üniversite de ön izin almış durumda!

Aslında analiz yapmak için çok derin araştırmalara bile gerek yok. Sokağın dili, fotoğrafı insan kaçakçılığını, iş gücü sömürüsünü ve dahası kara para aklama emarelerini açıklıkla veriyor.

Mesela bu üniversiteler arasında bir örnek!

Cyprus Massachusetts Center of Innovation!

Tam ve yarı burslu öğrenci kabul ediyor. Ön koşulsuz!

Yıllık harcı 3 bin Dolar!

Sıradan bir özel ilköğretim okulu harcı!

Özel okullarda bu paraya öğle yemeği, üniversitede ise yabancı öğrenciler için ikamet izni dahil!!!

Française kabul ediyor.

Başvuruları da Rektörünün ilk adıyla başlayan bir mail adresine göndermenizi istiyor.

Adres Gelibolu, Lefkoşa!

İçine düştüğümüz bataklık o kadar çok kollu ki, birçok sektörden, en alttan en üste kadar birçok kişiyi etkisi altına almış.

O kadar ki, kimsenin kimseye tek söz edecek durumu yok.

Ne diyor Turgay Avcı;

“Çocuklarımızın düğün hediyesiydi. Bu bir gelenek. Parasının nasıl ödendiğini nereden bilecektik. Böylesi bir işe tevessül edeceğini nereden bilebilirdik?”

Peki kendisi, uzak yakın hiçbir akrabalık bağı olmayan bir aileden, neden geleneksel bir düğünün ana harcama kalemlerinden birini hediye olarak kabul eder? Kendisi buna nasıl tevessül eder?

Denetlemekle sorumlu olduğu bir kurumun yetkilisinden nasıl olur da böyle bir hediye kabul eder?

Sarmal, siyasetten iş dünyasına, medyadan bürokratına kadar birçok kesimi çoktan içine almış.

Yoksa bu rezillikler yaşanırken neden bu kadar sessiz izleyebildik ki hepimiz?

Muhalefetinden sivil toplumuna kadar neden kimse tepki göstermedi?

Neden hiçbir büyük gazetenin genel geçer haberleri dışında bugüne kadar takip ettiği bir ana başlık olmadı?

Bu sorular cevaplanmaya muhtaç!

Bir de yolsuzluğun gerçek boyutu!!!

Bu yazı toplam 3707 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar