1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Kıbrıs’ta “geçmişle yüzleşme” konusunda neler yapıldı? (4)
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Kıbrıs’ta “geçmişle yüzleşme” konusunda neler yapıldı? (4)

A+A-

“Geçmişle yüzleşme”, barışa giden yolda “olmazsa olmaz”lar arasında olmalıdır diye düşünüyorum. Bu konuda ne kadar çok çalışma yapılırsa, adamızda bir barış kültürünün oluşturulmasına o kadar yakın olacağız kanısındayım...

“Geçmişle yüzleşme”den kastettiğim nedir? Kıbrıs’ta 1950’li yıllardan başlayarak 1963-64’te ve bundan sonraki on yıl içinde 1974’e kadar olan süreçte yaşananların açığa çıkarılarak Kıbrıs’taki tüm toplumların dikkatine getirilmesidir. Çünkü her bir “taraf”, yaşananları kendince yorumlayarak, kendini olayların “tek kurbanı” olarak görerek ve kendi “tarafını” hiç suç işlememiş, elini hiç kana bulamamış, “sütten çıkmış ak kaşık” gibi göstererek yaşanmış olayları bastırmakta, bunları görmezden gelmekte, içinden yalnızca kendi işine geleni cımbızla çekip çıkarmaktadır...

Kıbrıs’ta gerek “iki toplumlu”, gerekse “çok kültürlü” anlamda “yüzleşme” çabaları farklı grupların çabalarıyla yıllardır sürdürülüyor…

Bu konuda “Geçmişle yüzleşmeye” dair yapılmış olan çalışmaların kısa bir tarihçesini 2016 yılında bu sayfalarda özetlemeye çalışmıştık. Bunu biraz daha genişleterek tekrar yayımlamak ve yapılanları hatırlatmak istiyoruz unutanlar ya da bilmeyenler için...  Eksiklerimizi eminim okurlarımız tamamlayacaktır – mutlaka eksiklikler olabilir, bunun için de okurlarımızın katkılarını bekliyoruz... Yazımızın son bölümü şöyle:

SOL HAREKET VE GÖNYELİ PROVOKASYONU...

“Geçmişle yüzleşme”ye dair bir diğer önemli etkinlik de Sol Hareket tarafından geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdi. O da Kıbrıs’ta ilk “provokasyon” olan Gönyeli katliamının, katliamın gerçekleştirildiği yerde anılmasıydı. Sol Hareket üyeleri, dönemin İngiliz sömürge yönetiminin provokasyonları sonucu Gönyeli’de öldürülen savunmasız Kıbrıslırum sivillerin öldürüldükleri yere karanfiller bıraktılar ve her yıl Haziran ayında bildiri yayımlayarak bu konuyu gündeme taşıdılar...

sayfa-16-cemal-yildirimin-gecmisle-yuzlesmeye-dair-belgesel-filmleri.jpg

Cemal Yıldırım'ın geçmişle yüzleşmeye dair belgesel filmleri...

GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEYİ ELE ALANLAR...

“Yüzleşme” konusuna araştırmaları, yazıları, kitapları ve romanlarıyla önemli katkı yapanlar araştırmacı/yazarlar, gazeteciler, sosyal medyada çeşitli sayfaları yönetenlerden de sözetmek gerekiyor.  Bunlar arasında “Geçmişle yüzleşme”ye malzeme sağlayabilecek  araştırmaya dayalı kitaplar ve makaleler kaleme alan Mete Hatay, Halil Sadrazam, Ahmet Cavit An,  Makarios Druşodis, Ulus Irkad, George Kumullis, Murat Kanatlı, Güven Uludağ/Osman Yağız Kırmızı/Koral Özkoraltay, Remzi Halluma, Kiriakos Cambazis, İbrahim Aziz, Elias Pandelidis, Maria Hacıbavlu, Keti Kliridis, Panikos Neokleus, Rena Hoplaru, Anna Andreu, Nikos Triminikliodis, Takis Hacıdimitriu gibi isimleri sayabiliriz.

Yayıncılıkta bir zamanlar NEHİR Yayınları’ndan çıkarılan kitaplar, Hristos Hacıbaba’nın kendine ait yayınevinden çıkardığı çeşitli kitaplar, Khora Yayınları’ndan çıkan bir dizi kitap, Işık Kitabevi Yayınları ve Galeri Kültür yayınları tarafından yayımlanmış bazı kitaplardan da söz etmek gerekiyor.

NİYAZİ KIZILYÜREK’İN KİTAPLARI, YAZILARI...

Akademisyen, yazar Niyazi Kızılyürek “federalizmi” anlatmayı hedef alan bir hareketi Sotos Ktoris’le birlikte başlattı ve çeşitli faaliyetlerde bulundu… Bu hareket çok kısa sürede kaybolup gitti ancak Niyazi Kızılyürek gerek makaleleri, gerek kitapları, gerekse kendi kurduğu yayınevi aracılığıyla “yüzleşme”ye yardımcı olacak kitapları yayımlayarak bu sürece önemli katkılarda bulunmayı sürdürdü.  

sayfa-17-mendil-adli-belgesel-kibrista-pek-cok-yerde-gosterildi.jpg

Mendil adlı belgesel Kıbrıs'ta pek çok yerde gösterildi...

BELGESEL FİLM ARŞİVLERİ...

Bu konuda Kıbrıs çapında röportajlarıyla ve “Mendil” adlı belgesel filmleriyle RİK’ten Hüseyin Halil ve Hristalla Avgusti’den özel olarak söz etmek gerekir. Onların bize sunduğu arşiv, geçmişle yüzleşme konusunda önemli bir adımdır. Bu çerçevede yine RİK’ten Yeliz Şükri ve Vasfi Çiftçioğulları’nın çalışmalarından da söz etmek gerekir. Belgesel film alanında Anna Carta, Stefanos Evripidis’ten ve kısa film denemesiyle Elvan Levent’in çabalarından da söz etmek gerekir...

TONY ANGASTİNİODİS’İN FİLMİ VE KİTAPLARI...

Muratağa-Atlılar-Sandallar katliamına ilişkin “Kanın Sesi” başlıklı bir kitap yazan ve bir film yapan Tony Angastiniodis de kendi tarafının hışmına uğrayanlardan olmuştu... Arkadaşımız Tony, yazılarıyla “geçmişle yüzleşme”ye katkıda bulunmayı sürdürdü ve geçtiğimiz yıllarda ilk kitabını genişleterek yeni bir kitap yayımladı ve bu kitabı da köy köy, kasaba kasaba dolaştırarak geçmişle yüzleşmeye katkılarını sürdürdü...

CEMAL YILDIRIM’IN BELGESELLERİ...

Film yönetmeni Cemal Yıldırım, değerli eşi Birgül Kılıç Yıldırım’la birlikte “Süt Babam” adlı belgesel filmle büyük ilgi görürken, bu film birkaç yıldır adamızın iki tarafında da çeşitli etkinliklerde gösterilmeye devam ediliyor. Cemal Yıldırım’ın geçmişle yüzleşmeye dair son projesi ise 20 Temmuz 2024’te gösterime giren “Temmuz Günlükleri” oldu. “Temmuz Günlükleri” aslında “Kıbrıs Günlükleri”nin parçası ve gerek 1950’li, gerek 1960’lı yıllarda, gerekse 1974’te yaşananları Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırumlar’ın ağzından belgesel hale getiriyor...

ASİ PRODUCTIONS’DAN BELGESELLER...

Mine Balman ve Besim Baysal’ın kurduğu “Asi Productions” filmleri, özellikle Kıbrıslıermeniler’in 1963’te yaşadıklarını su yüzüne çıkaran “Birlikte” başlıklı belgesel filmiyle yüzleşmeye katkıda bulundu. “Asi Productions” olarak ayrıca “Beyond History Education” (“Tarih eğitiminin ötesinde”) ve “Olivia” başlıklı belgesel filmlerle de yüzleşmeye ve toplumlarımızın birbirini anlayışına katkıda bulunmayı sürdürdüler.

sayfa-17-sol-hareket-2021-yili-haziran-ayinda-gonyeli-provokasyonunda-oldurulen-kordemenli-kibrislirumlari-anmisti.jpg

Sol Hareket, 2021 yılı Haziran ayında Gönyeli provokasyonunda öldürülen Kördemenli Kıbrıslırumlar'ı anmıştı...

SOSYAL MEDYA...

Geçmişle yüzleşme konusunu sosyal medya aracılığıyla yapmakta olan Harper Orhon, Katerina Andona, Mehmet Mahmut, Andonis Kursumbas, Derman Saraçoğlu, Sotiris Savva, Andonis Kasabis, Jozef Kasabis, George Mesaridis, Korrina Dimitriu gibi isimlerden de söz etmemiz gerekir. Bu konularda en önemli öncülerden biri de Turgut Durduran’dı – henüz hiç kimsecikler internet üzerinden yayın yapmazken, “Hamamböcüleri” internet sitesini oluşturmuş, bunun yanısıra pek çok “bilinmez/görünmez” gerçekleri görünür kılmak için çok yoğun çaba harcamıştı ve harcamaya da devam ediyor…

GAZETECİLERİN VE ARAŞTIRMACILARIN ÇABALARI...

Geçmişle yüzleşmeye dair en yoğun çabayı harcayan gazetecilerden ve makale yazarlarından da söz etmemiz gerekir ki bunların başında Andreas Paraskos gelir... Şener Levent, Ralli Papayeorgiu, Mihalis Theodotu, Sotiris Barudis, Katerina İliadu, Yorgos Kaskanis, Dr. Bekir Azgın, Cenk Mutluyakalı, Hasan Hastürer, Hasan Kahvecioğlu, George Kumullis, Fatma Azgın, Mihalis Papapetru, Aral Moral, Emin Akkor gibi isimlerden söz edebiliriz...

TİYATRO ALANINDA ÇABALAR...

Tiyatro alanında geçmişle yüzleşmeye dair çabalarıyla Yaşar Ersoy en çok dikkat çekenler arasında... Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun belkemiği olarak bu alanda ekibiyle birlikte pek çok esere imza atmış durumda... Aliye Ummanel, Hristos Zanos, Hristina Hristofias da geçmişle yüzleşmeye yoğun katkıda bulunanlar arasında...

ŞAİRLER, YAZARLAR VE GEÇMİŞLE YÜZLEŞME...

Şair Neşe Yaşın, Faize Özdemirciler, Elli Peonidu, Hristos Hacıbaba, Feriha Altıok, Aycan Saraçoğlu, Gürgenç Korkmazel, Jenan Selçuk, Neriman Cahit, Yorgos Moleskis gibi isimler ilk aklımıza gelenler... Romanlarıyla, özellikle “Jans Mans Sokağı Çocukları” romanıyla bu sürece önemli katkıda bulunan Zeki Erkut’tan da mutlaka söz etmek gerekir...

DEVAM EDEN BİR SÜREÇ...

Geçmişten günümüze devam etmekte olan bir süreç bu... Araştırma ve yayınlarıyla Yannis Papadakis, Alev Tuğberk, Okan Dağlı, Aris Sitas ve Dilek Latif’ten söz etmek gerekir... Yazıları nedeniyle öldürülen gazeteci-yazar Kutlu Adalı’dan, bir döneme damgasını vuran kitaplarıyla ve yazılarıyla rahmetlik Arif Hasan Tahsin’den, zor koşullardaki hayatını aktardığı hatıralarından oluşan ve kitaplaştırılması sürecinde bizim ve YKP lideri Murat Kanatlı’nın da emeği geçen “Düşmana İnat Bir Gün Daha Yaşamak” başlıklı kitabıyla rahmetlik Kamil Tuncel’den, Barış Uzunahmet’in hayatını kaleme aldığı “Mücadele Yılları” başlıklı kitabıyla rahmetlik Hulus Çağlar İbrahim’den, babasının en yakın arkadaşı olduğu için İlker Salih’in hatıralarını kaleme aldığı ve bizim de bu sayfalarda buna yer verdiğimiz rahmetlik Kamil Ahmet’ten de söz etmeliyiz...

Muratağa katliamında en yakın akrabalarını kaybetmiş bir aileden gelen Erbay Akansoy’un öncülüğünde Cyprus Dialogue Forum (“Kıbrıs Diyalog Forumu”) geçmişle yüzleşmeye dair pek çok girişime imza atıp öncülük etti, Güney Afrika’da yaşanan “Hakikat ve Uzlaşma Komisyonları”nda çalışmış Hannes Siebert gibi isimleri Kıbrıs’a getirerek her iki toplumdan kayıp yakınlarının ortak örgütü “Birlikte Başarabiliriz”le bir araya getirdi... Kıbrıs Diyalog Forumu bu tür toplantılarla konuların derinlemesine tartışılmasını sağladı ve çalışmalarını sürdürüyor.

Her iki toplumdan üyeleri olan ENORASİS kulübü de zaman zaman iki toplumdan kayıp yakınlarını ve barışseverleri konuk ederek konuların tartışılmasını sağlamaya devam ediyor, bunları da FES’in (Almanya’dan sosyal demokrat Friedrich Ebert Stiftung Vakfı’nın Kıbrıs şubesi) destekliyor. FES ayrıca Lefkoşa, İstanbul ve Atina’da düzenlediği çeşitli çok kültürlü toplantılarla zaman zaman bu gibi konuların ele alınmasını sağlıyor. Kıbrıs’ta bu alanda faaliyet gösteren bir diğer örgütlenme de PRIO... PRIO da zaman zaman çeşitli konularda araştırma ve yayınlarıyla bu gibi konuları ele alıyor. Son dönemlerde Mağusa Suriçi Derneği MASDER de geçmişe dair çeşitli etkinliklerde konuları tartıştırarak dikkat çekiyor. Hem Kıbrıslıtürk, hem de Kıbrıslırumlar’ın büyük sevgi ve saygısını kazanan Dr. Hacıgagu’nun kızlarını MASDER’de konuk eden Serdar Atai öncülüğündeki bu dernek, geçmişin, özellikle Mağusa bölgesinde yaşananların bilince çıkarılıp öğrenilmesi için yoğun çaba harcıyor... Bu alanda Rita Severis’in sahibi olduğu CVAR Severis Vakfı da geçmişin bilinmeyenlerinin öğrenilebilmesi için çaba harcıyor ve faaliyetlerde bulunuyor.

Yaşamını Almanya’da sürdürmekte olan değerli resim sanatçısı Hulusi Halit’in de “kayıplar” konusundaki çabalarından söz etmemiz gerekir. Hulusi Halit, Almanya’da Osthofen Toplama Kampı’nda olsun, Berlin’de olsun, geçmişle yüzleşmeye dair resim sergilerine imza attı, gerek Berlin’de, gerekse Kıbrıs’ta, George Tornaridis’le birlikte ortak sergiler de açtı. George Tornaridis artık aramızda değil, onu birkaç yıl önce, pandemi döneminde kaybettik…

Tüm bu isimlere eklenecek daha pek çok isim var eminim... Bu konuda mutlaka eksik bıraktıklarımız olabilir.  Bu eksiklikleri de sizlerin yardımlarıyla tamamlamaya çalışabiliriz. Bu yazıda eksik bıraktıklarımız hakkında okurlarımızı 0542 853 8436 numaralı telefonumuzdan bizi aramaya davet ediyoruz. Kıbrıs’ın güneyinden okurlarım için telefonum 99 966518’dir.

Bu yazı toplam 854 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar