1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Kentin umudu
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Kentin umudu

A+A-

 

Seçimden önce başka sözler söyleyen, seçimden sonra başka işler yapan siyasilere alıştık alışmasına ama…
Bunu genç nesinden biri de yapınca, gücüne gidiyor insanın…
Umudu tüketiyor.
Karamsarlığa itiyor.
Mehmet Harmancı…
Ne umutlar, ne sözler, ne vaatlerle seçim kazandı.
Kimilerine göre yine girse yine kazanır.
İyi de seçim kazanmakla iş bitmiyor ki.
Kazansın, 50 defa da kazansın.
Ne olacak ki?
İsterse birkaç ay içinde 10 seçim yapalım, 10'unu da kazansın, sorun değil.
Bu ne oyun, ne yarışma, ne de televizyon programı.

Bakın başkentin haline.
Allah aşkına bakın.
Genel pisliği, tertipsizliği geçtim.
Her yağmur aynı manzara.
Artık yazmaktan bıktık usandık.
Zaten her yazdığımızda “yafta” hazır: “Bunlar x partili o yüzden istemezler Harmancı’yı”…
Oh ne ala tespit.
Ne derin duruş bu.
Başkent süper de biz kötü niyetliyiz canım!
Sel, su baskını, sanayi vesaire vesaire...
Ne zaman hallolacak?
Kimse bilmiyor.

Belediye başkanı “Yapacak bir şey yok” demekle yetiniyor.
Şeffaf şeffaf Facebook'tan yazıyor.
Ne güzel, şeffaflık gibisi yok (!)
Peki seçimden önce ne diyordu sevgili Harmancı?
Vaatler kitapçığı elimde, inceliyorum.
Ne de güzel hazırlanmış, grafikler filan.
Mübarek Paris Belediyesi  (!)

• “Sel Taşkını ve Afet Risk Haritası" oluşturulacak.
• “Kanlıdere ve Onu Besleyen Kollarının Islahı” yapılacak.
• “Şehri Bütünleştiren Yeşil Koridor” yapılacak.

Ve daha neler neler.
Anlayacağınız su baskını sorunu ortadan kalkacak-tı!
LEŞkoşa dünya kenti olacaktı.
E hani, nerede?

Bir seçmen olarak, bir yurttaş olarak “nerede” diye sorma hakkım yok mu?
Neden çözemiyorsun sayın başkan?
Neden?
Bahane sıralamak ne zamandan beri “şeffaflık” oldu.
Sayıştay Raporu döneminde gördük ne kadar şeffaf olduğunuzu.
Günlerce gizlediniz, dağıtmadınız, konusunu dahi açmadınız.
Aynı şey toplu sözleşme için de geçerli.
Her yağmurda, her krizde sosyal medyada “bizi su bastı ama sorunlar eski” demekle şeffaf olunmuyor, ne yazık.
“Like” yağmuru egolarımıza iyi gelse de sokağa yansımıyor ki!
Verdiğiniz sözler ortada sayın başkan.
Başkentin hali de ortada.
Eleştirileri kabul edin, ne olur.
Madem ki yapamayacaktınız seçimden önce “yapılabilecekleri” söyleyecektiniz.
Alınmayın, gücenmeyin ama bu kentin halinden birinci derecede siz sorumlusunuz.
Belediye Başkanı sizsiniz.
Şimdi diyeceksiniz ki, “zaman çok dar, yeni başkan seçildim”.
Öyle değil işte!..
Hatırlayın!
Kadri Fellahoğlu döneminde su baskınlarıyla ilgili olarak 2 can alıcı noktaya alt yapı yatırımları yapılmıştı.
Biri Metropol Yolu, diğeri Eziç önü…
İkisinde de drenaj çok iyi çalışıyor, su baskını sorun yaratmıyor artık o bölgelerde.
Kadri Bey 13 aylık bir sürede böylesi yatırımlar yapmışken siz niye daha iyisini daha fazlasını yapamayasınız ki?
Hem siz Kadri Bey'den daha iyi başkan (!) değil misiniz?
Üstelik Kadri Bey batmış belediyeyi su üstüne çıkarmaya çalışırken bu yatırımları yapabilmişti.
Bunun bir açıklaması olmalı sayın başkan, bir izahı!
Kime soralım, kime kızalım başkan, sen söyle…
3-5 etkinlikle birkaç janjanlı icraatla olmuyor, yürümüyor bu iş.
Dibe vurmuşluk yüzümüze iniyor, her köşe başında…
Ve umut da tükeniyor gittikçe…
En kötüsü de bu…
Çamur ve çöp deryasına batıyor birer birer.
En fenası da bu. 

----------------------------------

SORRY!

Malum bayram!.. Çalışmayanlara şimdiden rehavet çökmüş belli ki. Haber merkezimizden bir arkadaşımız bir konuda röportaj almak için bir sivil toplumu başkanına ulaştı dün… Röportaj yapmayı teklif etti. Sivil toplum örgütü başkanının verdiği cevap: “Ben bayram havasına girdim, bayramda ne yiyeceğimi düşünürüm, bayramdan sonra yaparız”. Şimdi bayramda gazete satın almaya giden bu arkadaş için manşete şöyle bir başlık koysak yakışmaz mı: “BAYRAMDAYIZ, NE YİYECEĞİMİZİ DÜŞÜNDÜK, HABER YAPAMADIK, SORRY”

Bu yazı toplam 1938 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar