1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Kentin değişen dokusu-kokusu
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Kentin değişen dokusu-kokusu

A+A-

Ülkede gerçek anlamda bir “üniversite” sorunu var.

“Sorun” diyorum çünkü bir yandan giderek artan sayıda kurum açılıyor.

Her dönem açılan “yenileri” ve başvurusu bulunan diğerleri artık birer “sorun”, ya da sorun kaynağı olarak karşımızda duruyor.

Diğer yandan da ülkeye “öğrenci” diye kayıt yaptıran binlercesi var.

Üstelik kimilerinin de ne halt yediğinden kimselerin haberi yok.

Hepimizin gördüğü, izlediği bir değişim yaşanıyor özellikle büyük kentlerimizde…

Kimilerinde kiralık, kimilerinde de “KKTC plaka” lüks araçlar bulunan, çoklu bir şekilde dairelerde yaşayan insan grupları var Lefkoşa’da, Mağusa’da, Girne’de…

Eğlence mekanlarında fazlasıyla para harcayan, dikkat çekici şaşaya sahip hayat tarzları bulunan kişiler, gruplar…

 *  *  *

“Yabancı öğrencilerden” bahsediyorum.

Daha doğrusu “öğrenci” kaydı ile Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan, ne iş çevirdiği belli olmayan şahıslar.

İmaya da gerek yok aslında…

Çok net biçimde uyuşturucu ve kara para aklama durumları, şüpheleri, kokuları, duyumları geliyor yetkili makamlardan…

Dahası sokak fuhuşundan tutun da, sosyal medya aracılığıyla ayarlanan evlere servis kadın ticaretine kadar çeşitli bilgiler geliyor.

Bu gidişat tekin değil dostlar, hiç tekin değil.

Yılbaşı gecesi başkentin sokaklarında rastladığım manzaralar ürkütüyor beni.

Elbette “evlerini polis bassın” değil önermem!

Böylesi bir uygulama kişisel özgürlüklerin ihlali olur.

Ama polisin çok daha dikkatli, çok daha titiz davranması gerekiyor.

                                                               ***

Belki de üniversite yönetimleri ile birlikte çalışmak gündeme gelebilir.

Zira özellikle başkentin bazı bölgeleri daha şimdiden “zenci mahallesi” gibi yaftaları boynuna asmış bile…

Toplumsal barışa ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde büyük kentlerimizde giderek büyüyen bu soruna eğilmek gerekiyor.

Bu sorunun kaynağı da mantar gibi çoğalan üniversiteler ve üniversitelerin kayıt alma- öğrenci tutma mevzuatlarıdır, bu çok açık!

Eğer böyle sürer ve bu sorunu görmezden gelmeye devam edersek ileriki yıllarda çok daha farklı gündemleri birlikte tartışacağız.

Dün Sevgili Sami Özuslu da yazdı Dereboyu’nda yaşananları.

Gecenin karanlığında dönenleri, bu karanlık ticaretin odaklarını tespit etmek çok da zor olmamalı…

Bir bar çalışanının, apartmanlardaki komşuların, bir marketteki kasiyerin gördüklerini polisin görmediğini, duymadığını sanmıyorum.

Bir an evvel önlem şart.

Ve bu ‘önlemleri’ alırken üniversiteleri, kayıt alma mevzuatlarını bu tedbirlerin içinde saymazsak mesele yarım kalır diye düşünüyorum.

Zira meselenin başladığı yer oralar…

Bizzat oralar…

 

Bu yazı toplam 1448 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar