Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

KAOS

A+A-

 

Azerbaycan'da bir hekim 150 dolar maaş alır, İsviçre'de 10 bin!..
Her ikisi de "can" ile didişir…
Pamuk ipliğinde yürür...
İkisi de aynı riski üstlenir…
Biri 150 alır, öteki 10 bin!..
Ücreti belirleyen sorumluluğun sınırı değil, ülkenin mali gücüdür.
O nedenle "kaynakların adil paylaşımı" ilkesidir asıl değer.

***

Sağlık ya da eğitim...
Kamu ya da özel...
'Sistem' tartışmalarını ‘ücret’ odağına çeker ve hizmette tek belirleyici yaparsak yandığımızın resmidir.
İş disiplini, etiği, sorumluluk duygusu, yasalara saygı, yurttaşa hizmet bir başka boyuttur, ‘maaş’ bir başka...

***

Uyuşturucu taciri peşindeki polis “bu ücretle artık günde beş saat çalışacağım” der, kulede onca uçağı indirip kaldıran mühendis “Bu maaşa bu yük 5 saat taşınır” diye karar verir, bankadaki veznedar "bu paraya kasanın başında dört saat kalırım"a giderse...
Yani her çalışan, ücretine göre çalışma saatini kendi düzenlerse "kaos" olur.

***

İyi de her koşula "razı" mı olmalıyız?
Elbette hayır!
Hak ettiği daha kaliteli yaşam, ileri bir alım gücü için mücadele etmeli, adil paylaşım ve emeğinin karşılığının peşinde olmalıdır herkes…
Bu mücadelenin demokratik çizgileri çizilmiştir.
Ancak sisteme ya da yönetime öfkenin faturası yurttaşın hizmet hakkına kesilemez!

***

Maaşın ‘az’ ya da ‘çok’u öylesine değişkendir ki…
Mehmet beyin dişinin kovuğuna girmeyen beş bin lira aylık, marketteki kasiyer Esra’nın rüyasıdır...
Tapu’daki Hasan beye her ay 4 bin 200 lira yetmez ancak işe yeni başlamış öğretmen için devler sofrasıdır…
Mesele ‘hak’ etmekle ilgili değildir.
İş döner dolaşır “ekonomi”ye dayanır…

***

Örneğin ülkemde hekim maaşları komik ötesidir artık...
Hele farklı sektörlerdeki ücret dağılımını görünce, adil olmadığı gibi üstlenilen riski de karşılamaz…
Ya kaynak yaratılacak bu maaşlar yeniden düzenlenecektir, ya da bir başka yerden kesilecek, buraya eklenecektir…
Çünkü bir diğer mesele de ‘öncelik’tir.
Ama… Yeniden altını çiziyorum ki, mücadele sürerken dahi çalışma disiplinleri “yasalar” üzerinden yürür.
Yoksa “kaos” olur…
Kimseler çıkamaz içinden!..

Bu yazı toplam 2030 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar