Hükümette Seçimlerde ‘Oy Tavlama’ Hazırlığı…
Asgari ücretin hayat pahalılığı oranı gerisinde bir oranda artırılması fakiri muhtaç duruma düşürmek stratejisidir. Bu strateji sağ siyasetin seçimlerde ‘oy tavlamak’ zeminini yaratıyor. Kıbrıs Türk sağ siyaseti 1974’den beri seçmene Kıbrıslı Rumlardan kalan taşınır – taşınmaz malları, ganimetleri vere vere, iş-makam-kredi dağıta dağıta yol aldı; bir de yolsuzlukları-hırsızlıkları ve her türlüsünden yasa dışı işleri ve işlemleri yapanları görmezden-bilmezden-duymazdan göre göre yol aldı.
Sermaye tükeniyor, yeni kaynak gerek… Bulundu… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu diyor ki “Mart ayından itibaren asgari ücret alan KKTC vatandaşlarına ekstra prim ve maaş desteği verilecek. Şu anda asgari ücret bir miktar düşük görünüyor ancak çalışma tamamlanınca miktar netleşecek ve devlet, KKTC vatandaşlarına her ay ek bir yardım yapacak.” Bakan Gardiyanoğlu mertçe diyor ki asgari ücret kendileri tarafından olması gerekenden daha düşük bir meblağ olarak belirlenmiştir, bu maaşı alanlar geçinemeyecek, muhtaç kalacak ve hükümet de onlara ekstra prim ve maaş desteği vererek onları ‘gönendirecek’.
Gelin saf kişi rolünü keselim… Hükümetin konu ile ilgili bakanı olarak Çalışma Bakanı asgari ücret alanları tespit edecek; kamuda pek yok, özel sektörde yaygın… İşverenlerin sosyal fonlara yaptığı yatırımlardan asgari ücret alanları tespit edecek ve hemen onlara ekstra prim ve maaş desteği verecek; “Helal olsun, hakkını da helal et” diyecek çalışanlara…
Gazın ayağı tavuk-hindi ayağı gibi değil, perdelidir; halk da sağ siyasetin sandığından daha zekidir ve rakamları irdelemeyi de bilir… 2018-2019 yıllarında ithalattan alınan KDV toplam gelirlerin %58- %56’sı idi; yurt içinde, yani yerel piyasadan alınan KDV ise %41 - %43 idi. 2022-2023 yıllarında ise ithalattan alınan KDV toplamın %74 - %73 oldu, yurt içinde, yani yerel piyasadan alınan KDV ise %25 - %26 oldu. Yani ekonomi çok önemli oranda kayıt dışına çıktı. Kaldı ki 2018 yılı öncesinde de kayıt dışı ekonomi yüksek oranda idi. Son üç-dört yılda ise kayıt dışındaki ekonomi bir misli arttı.
Kayıt dışı ekonomide çalışanların büyük çoğunluğu da asgari ücretlidir. Çalışma Bakanlığı bunları nereden bulacak?! Kayıt altındaki ekonominin çalışanlarının büyük çoğunluğu da sosyal fonlardaki kayıtlara ve bildirimlere göre asgari ücretlidir. Ancak, bir kısmı gerçekten asgari ücret almaktadır, bir kısmına da işvereni bordro haricinde, yani kayıt dışı olarak ilave bir ödenek daha vermektedir. Çalışma Bakanlığı bunları nereden, nasıl tespit edebilecektir?! Kayıt altına almak için işvereni özendirecek önlemler alınacak mı? Öyle bir söylem yok. Olsa kaç yazar?! İstikrarsız para biriminin pazar ekonomisinde kayıt altında kalan şirketler sadece kurumlaşmış olanlardır, bir örnek süpermarketlerdir… Ve pandemi döneminde UBP hükümetinin şirketlere ve işletmelere ve dahi esnafa vaat ettiği mali destekleri tam ve zamanında vermediği gibi, partizanca dağıttığı da yakın geçmişte yaşanmıştır.
Dolayısıyla, asgari ücretlilere devletin her ay bir mali katkı yapacağı konusu Ekim’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için seçmen avlama-tavlama stratejisidir; “Gör beni – göreyim seni” şiarlı bir stratejidir. Düşünüyorlar ki maaş ve özlük hakları konularında kamu çalışanlarını mutlu etmekteler; asgari ücret düzeyinde maaş alan da yok. Seçim kampanyalarında onların kafasına bunu kazımaya çalışacaklar… Gene biliyorlar ki özel sektör çalışanı olan seçmenlerin önemli oranı da asgari ücretlidir; onlara da bu ek mali yardımı yapmak vaadi ile oylarını kendi adaylarına ‘satın alacaklar’. Seçmenin kime oy verdiğini nerden bilecekler diye düşünebilirsiniz. Meclis Başkanlığı seçimlerinde bile, yasadışı olmasına rağmen, kullandıkları gizli oyun fotoğrafını çekip de kanıt olarak parti yetkilisine gösterenler elbet minareyi çalarken kılıfı hazırlamış olacaklar…
Bu hükümetin, yani sağ siyasetin emeğe duyduğu saygı ve verdiği değer böyledir işte… Yaşamak için emeğinden başka geliri olmayanların emeğini daha da ucuzlat, onları fakirleştir ki muhtaç durumda olsunlar. Sol siyasetin emeği en yüce değer gören söylemlerini ilgili ile izlesinler ama seçim günü oy vermeye gideceklerinde de sağ siyasi partilere oy verme zorunluğunda kalmaları için de onlara oyları karşılığında maddi yardım vaat et, gerekirse maddi kaynağı kesmekle tehdit et, olmadı-tutmadı kaynağı kes ki “aklı başına gelsin ve ‘yolunu’ bulsun”.
Çalışma Bakanlığının Mart ayından itibaren asgari ücretlilere vereceğini söylediği ek katkıya hele bir başlasınlar, ne ‘tantanalar’ yaşanacak hep birlikte göreceğiz…