1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Hiç Yokmuş Gibi Davranıyoruz
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Hiç Yokmuş Gibi Davranıyoruz

A+A-

Eğitim sistemimiz birçok açıdan eleştiri almaktadır. Bu eleştirilerin en başında gelenlerden birisi de “sınav odaklı ezbere dayanan bir anlayışla” sarmalanmış olmasıdır.

Oysa eğitim, yalnızca bilgi aktaran bir süreç değildir. Eğitim, bireyin yaşam becerilerini geliştirmeli, karar alma mekanizmalarını güçlendirmeli ve sağlıklı seçimler yapmasını sağlamalıdır.

Ne var ki uyuşturucu, madde, alkol, sigara kullanma, kumar oynama gibi davranışların 10, 11 ve 12 yaş grubundaki çocuklara kadar inmiş olduğu gerçeğidir görmezden geldiğimiz, sanki hiç yokmuş gibi davrandığımız önemli bir sorun olarak katlanarak büyümektedir.

Bu konuda KKTC için yapılmış iki araştırma sonuçlarından bahsetmek istiyorum. Birincisi “Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu” tarafından pandemi öncesinde yaptırılan, araştırma ekibinde benimde bulunduğum “KKTC’de Temel Eğitim Kademesindeki Öğrenciler Arasında Psikoaktif Maddelerin Kullanım Yaygınlıkları ve Risk Faktörleri” araştırması. İşte bu araştırmadan çarpıcı bazı bulgular:

10 – 15 yaş grubundaki öğrencilerin;

  • %14.2’si kahvaltı yapmadan okula gidiyor: Bu bulgu oldukça fazla sayıda öğrencinin düzenli beslenemediği, ciddi sayıda anne-babanın ya ekonomik koşulları ya da ilgisizlikleri nedeniyle çocuklarını sağlıklı beslenmesiyle ilgilenmediğini gösteriyor.

 

  • % 5.9’unun anne-babası “hiçbir zaman” okul durumu ile ilgilenmediğini dile getirdi.

 

  • Anne-babaların % 2.1’i her zaman, %10.7’si bazen kötü davranıyor.

 

  •  % 5.1’i ebeveyn tarafından fiziksel şiddet görüyor.

 

  • % 6.5’i üzüldüğünde, ağladığında ailesinde kendisiyle ilgilenecek bir yakını olmuyor.

 

  • %10.9 sigara denedi. Bunların % 2.9’u sigarayı evde bir aile yakınından edindiğini dile getirdi.

 

  •  % 14.7’si alkol içti. Bunların % 26.2’si alkolü kendi evinde denedi.

 

  • % 28.9’una alkol veya sigara aile birey (anne-baba-kardeş) tarafından verildi.

Bu bulgular çocukların alkol ve sigara ile evlerinde tanıştıkları. Ve ne yazık ki bu tanışmalarda ebeveynlerin önemli etkileri olduğunu göstermektedir.

Diğer araştırma ise “Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu” tarafından yapılan, Avrupa metodolojisine uyumlu olarak KKTC genelinde 15-16 yaşlardaki öğrencilere yönelik yapılan çalışmada sigara, alkol, madde kullanımı ve dijital bağımlılığa ilişkin şu bulgular elde edildi.

KKTC’de öğrencilerin;

  • Yaşam boyu sigara kullanma oranı %29,1 
  • E-sigara kullanımı ise %14,5 oranla Avrupa ortalamasının üzerinde olduğu bulgusuna ulaşıldı.
  • Aşırı alkol tüketimi oranı %21,5
  • Uyuşturucu madde kullanımı %2
  • Parayla kumar onayama oranı %6,5
  • Son 7 gün içinde dijital oyun oynama sıklığı %71.1 olduğu bulgusuna ulaşıldı.

Hiç kuşku yok anne-babaların bilinçlendirilmesi en önemli unsur olarak karşımızda durmaktadır.  Aile içi iletişimin sıfıra yaklaştığı aile ortamlarında olumsuz anne-baba tutumları var olduğu sürece çocuklarımız her türlü bağımlılığa dahil olma tehdidi altındadır.

Öte yandan Çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemlerinde sigara, alkol ve madde kullanılması, kumar ve dijital bağımlığa karşı farkındalık kazandırarak riskli davranışların önüne geçebilmede eğitime en önemli dayanak olabilir.

Yapılması gereken en önemli şey; eğitim sisteminde akran etkisi, stresle başa çıkma, öğrencilerde karar verme becerilerini geliştiren bir eğitim yönetimi anlayışını işe koşmaktır.

Kaliteli bir eğitim sistemi; bireyleri güçlendiren, toplumu dönüştüren ve bağımlılığın kök nedenlerine müdahale edilebilen en temel araçtır.

egitim-049.jpg


Okumuş muydunuz?

Eğitimin temel amacı, çocukları kendi yeteneklerinin bilincine vardırmaktır.

Erich Fromm


Anlayana Gülmece

İnat Uğruna

Üç arkadaş birbirlerine ne kadar inatçı olduklarını ispatlamaya çalışır ve herkes en çok inat ettiği anısını anlatmaya başlar… Biri hemen söze başlar;

  • "Bir gün evi telefonla aradım, hanım alo demedi, ben de cevap vermedim, telefon sabaha kadar açık kaldı"

Diğeri "O da bir şey mi?" diyerek söze girer:

  • “Ben bir gün eve geldim, kapıyı çaldım, hanım kimsin demedi, ben de kim olduğunu söylemedim, sabaha kadar kapının önünde yattım."

Üçüncüsü "O da bir şey mi?" diyerek;

  • “Biz evlendiğimizde karım bana dokunmadı diye bende ona dokunmadım ve hala da dokunmuyorum" der.

Diğer ikisi, biraz şaşkın biraz da alaycı bir tavırla;

  • "Olur mu? Yahu, "Sizin iki tane çocuğunuz var?"

Hemen yanıt gelir:

  • "İnat ettim onları da sormadım."
Bu yazı toplam 1257 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar