1. YAZARLAR

  2. Zeki Kayalp

  3. Hakemler ve biz
Zeki Kayalp

Zeki Kayalp

Hakemler ve biz

A+A-

Hakemler hakkında konuşmayı çok sevmem. Sezon başından sonuna kadar en çok eleştirilen kesimdir. Böyle olmasına rağmen işlerine saygı duyuyorum. Tüm zorluklara boyun eğerek  her hafta yeni riskleri göğüslemek için yollara düşerler. On hafta süper maç yönetip, bir hafta kötü maç yönetseler, yerden yere vururuz. Hatta daha da ileriye giderek, zaman zaman insan oldukları unutulur. O kadar çok küfür yiyorlar ki, akraba bağları en geniş kitle olmuşlar. Kısacası “küfür yemek onlar için bir sanat , küfürsüz saatler belki de anormal olmuş.”
Kazanmaya endeksli bir yapı oluşturduğumuz için hakemler her dönemde baskı altında bırakılmak istenir. Dört duvar arasında oynanan ve inanılmaz paralar harcanan KKTC futbol sektöründe, uygulayacağınız baskı önemli bir avantajdır. Hele hele kanka ilişkişlere sahipseniz, sizden iyisi yoktur. Böylelikle yaptığımız yanlışlıklar unutulur, hedef adam hakem olur.
Tüm bu olumsuzlukları gündem yaparken, zannedilmesin ki, hakemlerimiz de dört dötlük maçlar yönetiyor. Bir çok maçta yanlış karar verebildikleri gibi, sonuca direk etki edip kulüplerin canını yakabiliyorlar. Standart düdükleri yok denecek kadar az. Böylelikle üç beş kişinin yaptığı hatadan tüm camia etkileniyor. 
Hakemler kağıt üzerinde çok başarılıdır. Eğitimleri her dönemde en üst seviyededir. Kondisyonları yeterlidir. Ancak pratikte çoğu sınıfta kalır. Masa başı hakemi ve maç hakemi  olamak üzere ikiye ayrılabilirler. 10 yıl önceki hakemler hala daha ilk  beşin içerisinde yer alabiliyorsa ve arkadan az sayıda hakem gelebiliyorsa, sistemde bir tıkanıklık, bir gariplik, bir tuhaflık var demektir. Bu yüzden MHK’ya büyük görev düşmektedir.
Pratik üzerine daha fazla yoğunlaşmalı. Hafta arası antrenmanlarda yapılan koşuların dışında minyatür çift kale maçlar yapılmalı. Hakemler de bir futbolcunun yaşayacağı piskolojiyi saha içerisinde yaşamalı. Özellikle yaşı ilerlemiş, tecrübeli hakemler MHK’ya bu konuda yardımcı olmalı. Tüm hakemler “bizler birer aileyiz” sloganıyla birbirlerini yıpratıcı değil de birbirlerine eskisinden çok daha fazla saygılı ve bağlı olmalı. Ama bu düşünce yapısı da onları “İmparator” yapmamalı.
Tabi, önemli bir gerçeği de unutmamak lazım. “Deveye sormuşlar neren eğri diye? Deve de, nerem doğru diyerek cevap vermiş.”  Tıpkı deve misali, devlet yapısı iflas etmiş bir ülkede federasyondan tutun da, kulüpler, yöneticiler, futbolcular, taraftar, bizler kısacası tüm futbol ailesi doğru işler yapamıyorsa, hakemler mi iyi iş çıkaracak? Saflık bir yere kadar. Birazcık saygı ve gerçekleri görme zamanı gelmiştir. Bu yüzden herkes aynaya bakıp şu soruyu sormalı. Biz kim? Hakemler kim?

Bu yazı toplam 1801 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar