1. HABERLER

  2. SPOR

  3. "Girneli vatansız Zihni"
Girneli vatansız Zihni

"Girneli vatansız Zihni"

"Her şey orijinale çok yakındır ama hiçbir şeyin yüzde yüz orijinal olduğuna emin olamazsınız. Her şeyin iki farklı ismi vardır ambargo bölgelerinde. İnsanların bile..."

A+A-

Kıbrıs’ta futbolun birleşmesi ada dışında da değerlendirilmeye devam ediyor.
YENİDÜZEN’in eski spor yazarı Uğur Meleke Milliyet gazetesinde yazdı;

Girneli vatansız Zihni

Kuzey Kıbrıs meselesini sadece iki günlük kumarhane ve konser ziyaretleriyle anlamak güç tabii. Türkiyelilerin Kıbrıs bilgisi de genelde bu ölçüde olunca iki toplum arasındaki düşünsel uçurum da büyümüş yıllar içinde.
Türkiyeliler, Kuzey Kıbrıs’ın bir “memur devlet” olduğu önyargısına sahiplerdir, insanların ağırlıkla masa başı işlerde çalışmaları ve malum maaş meselesi işte... Oysa global sermayenin giremediği bir ambargo bölgesinde devletin büyük işveren olmasından daha doğal ne olabilirdi ki?
Kıbrıslılar da Türkiye’nin özellikle belli bir bölgesinden aldıkları “orantısız göç” nedeniyle kırgınlardır aslında. Türkiyeliler bilmez tabii: Çok yakın bir zamana kadar koca Kuzey Kıbrıs’ta tek bir hapishane vardı. Kontenjanı sadece 200’dü ve misafirlerinin 150’si Kıbrıslı değildi! Tahmin edin nereliydi bu insanlar?

***

Türkiyeliler muhtemelen hayatlarında Burger City diye bir restorana gitmediler hiç... Kuzey Kıbrıslılar’sa iyi bilirler o restoranı... İsmi gibi kendisinin de bire bir meşhur orijinal restorana benzediğini, hamburgerlerinin, patateslerinin, menülerinin bire bir aynı olduğunu ama sadece isminin farklı olduğunu bilmez Türkiyeliler... Ama Kuzey Kıbrıs böyledir. Ambargo böyle bir şeydir. Her şey orijinale çok yakındır ama hiçbir şeyin yüzde yüz orijinal olduğuna emin olamazsınız. Her şeyin iki farklı ismi vardır ambargo bölgelerinde. İnsanların bile...

Lefkoşalı Ali Eşrefoğlu, Mağusa’da Ali Antrenör, Güney Kıbrıs’ta Ali Ahmet’tir mesela... Her iki tarafta yeraltı teşkilatlarının kurulmadığı, güneyin kuzeyi dışlamadığı dönemde hem Çetinkaya’da, hem Anorthosis’te futbol oynamıştır. Birleşik Kıbrıs Ligi’nde gol kralı olmuş, Kıbrıs Milli Takımı’nda güneyli Papadopulos ve Ermeni Terziyan’la omuz omuza oynamış, İsrail’e de gol atmıştır Kıbrıs formasıyla...   

Girneli Zihni’yse o kadar şanslı değildir. Omonia’dan transfer teklifi alır ama Türk gazetelerinde hakkında “komünistlerin takımına gidiyor” diye yazılınca güneye geçemez. İstikametini İstanbul’a Beşiktaş’a çevirir. O günkü koşullarda yabancı statüsündedir ve bir yıl amatör takımda oynamak zorunda kalır. Ankara’ya PTT’ye transfer olur. Orada futbol oynarken Ankara’da Kıbrıslı öğrencilerin düzenlediği bir mitinge katıldığı için Yabancılar Şubesi ikamet iznini uzatmaz. Zorunlu olarak Kıbrıs’a döner.

Döner dönmesine de, bu kez de Lefkoşa Havaalanında “Ankara’dan silahlı eğitimden döndüğü” iddiasıyla geri çevrilir. Ankara’ya geri döner ama Türkiye’de de çalışma izni iptal edilmiştir. Vatansızdır artık Zihni! Zamanın Kıbrıs Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Yorgacis’ten bir giriş kağıdı alana kadar havaalanında kalır talihsiz futbolcu...*

Yüzlerce “Vatansız Zihni” öyküsüyle dolu ambargo toprakları için geçen hafta imzalanan “futbol birliği” anlaşması önemlidir tabii. Adada anlaşmayla ilgili tartışmalar olduğunu okuyorum, koşullarının hafif ya da ağır olduğunu konuşmak Kıbrıslıların işi... Ancak şunu biliyorum: Kuzey Kıbrıslı gençler, diğer bütün Avrupalı yaşıtları gibi gerçek bir ligde spor yapmayı, uluslararası müsabakalarda yarışmayı hak ediyorlar. Türkiye’nin bu konuda FIFA’daki görüşmelerde etkin olup, kuzeylilerle güneylileri eşit şartlarda uluslararası yarışmalara sokma konusunda çalışması umuduyla... Mutlu haftalar.     

************* 

*İki toplumlu futbolcular /Dr. Okan Dağlı / Havadis Yayınları...

 

KAYNAK

Bu haber toplam 2507 defa okunmuştur