1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Gençlere Sırtını Dönen Bir Ülke
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Gençlere Sırtını Dönen Bir Ülke

A+A-

Ülkelerin en önemli zenginlikleri sahip oldukları genç nüfusun ta kendisidir. Ne var ki ülkeyi yöneten anlayış bu büyük zenginliği göremiyor, hissedemiyor, anlayamıyor. Eğitimde, trafikte, sağlıkta, hukukta ve sosyal yaşamın daha birçok alanında genç odaklı bir anlayıştan yoksun olduğumuz ortadadır.

KKTC’de genç olmak zordur. Hele üniversiteli genç olmak çok daha zordur… Çünkü genç dediğimiz birey, artık her şeyi daha farklı görebilen, daha farklı değerlendirendir. Yaşamdan ve dünyadan büyük beklentileri vardır.

Çoğu zaman zaman bu beklentiler hayal kırıklıkları ile sonuçlansa da gençleri asıl derinden etkilen şey; onları dinlememek, anlamamak, yokmuşlar gibi davranmaktır. Tıpkı burs tüzüğünde yapılan değişiklikler gibi…

Mesela 2025 yılı bütçesinde yükseköğretim bursları için ayrılan payın adla yetmeyeceğini bile bile oraya yazmaktır. Hiçbir konuda görüşlerine başvurmamak, onlardan fikir almamaktır.

Kısacası sürekli olarak gençlere “başınızın çaresine bakın” mesajı veriyoruz.

Gençlerden tam bir itaat bekleyenler oldukça fazladır kanımca. Ne de olsa yetişkinler yanılmazlar ve gençler henüz toydurlar. Oysa ülkeyi yöneten yetişkin anlayışı “her geçen gün büyüyen “diplomalı genç işsizler ordusundan” başka bir şey yaratamamıştır.

Oğluna, kızına “git buralardan”, “başka memleketlerde kendine bir hayat kur, kurtar kendini” diyen anne-babaların sayısı da katlanarak artmaktadır.

Sanılanın aksine gençlik, bir yaş sorunu ya da atlatılması gereken bir dönem değildir. Gençlik dayanaksız bir asilik de uyumsuzluk da değildir. Belki kendini bulma savaşıdır ama başkalarının iteklemesiyle değil…

Gençlik, tecrübesizlik ve hatasızlık da değildir. Kendini anlatamama ve anlaşılmama sorunu da değildir.

Doğruya, adalete, demokrasiye, geleceğe, iyiye, güzele ve değişimin gerekliliğine en sıkı bağlarla bağlanıldığı anlardır gençlik. Dürüst olmak, doğruyu savunmak, yalan ve yanlışla mücadele etmektedir.

Aslında zordur genç olmak… Çünkü genç olmak, o güne kadar insanın biriktirdiği ne varsa hepsini ortaya koyup düşünme ve onlara bir biçim verme zamanıdır…

Söyle bir düşünün, gençler nelerle karşılaşıyor bu ülkede;

  • Adil uygulamalarla mı? Yoksa partizanlıklar ve adam kayırmacılıkla mı?
  • Gelecek için umutla mı? Yoksa belirsizlik dolu yıllarla mı?
  • Kendini geliştirmesi için, ekonomik, sosyal, kültürel ve bilimsel ortamlarla mı? Yoksa “her koyun kendi bacağından asılır” anlayışının hakim kılındığı anlayışlarla mı?
  • Bu ülke yüzü gençlikten yana mı? Yoksa çoktan onlara sırtını çevirmiş mi?

genclik.png


Anlayana Gülmece

Bekçi

Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak bir bekçi işe almaya kara verir. Bir süre sonra düşünülür ; “Peki talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak.” Bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere iki kişi işe alınır. Bir süre sonra ; “İşleri yapıp-yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz” diye düşünülerek İki denetmen işe alınır, biri denetim yapar diğeri raporları yazar. Daha sonra; “Bunların maaşları nasıl hesaplanıp ödenecek” diye tartışılır ve bir muhasebe şefi, bir katip, bir de istatistikçi işe alınır. Derken; “Peki bunlardan kim sorumlu olacak” diye düşünülür ve bir müdür ve iki de müdür yardımcısı işe alınır.

Bir süre sonra, ülkede ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısmak için bekçi işten çıkartılır…


Okumuş muydunuz?

Dün yaptığınız şey size hala çok iyi görünüyorsa, bugün yeterli  değilsiniz demektir.

Earle Wilson

Bu yazı toplam 854 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar