Ebru OSMAN

Lefkoşa’da en fazla kayıt alan okullarından, Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nda dün Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş ve TIP-İŞ Başkanı Özlem Gürkut tarafından gerçekleştirilen eylemde hem çocukların artan hava sıcaklıklarında öğleden sonraki etkinliklerin devam etmesini, hem de çocukların konteyner sınıflara bu sıcak hava koşullarında mahkûm edilmesi konuları ele alındı.  

KTÖS Sekreteri Burak Maviş, yeni kurulmuş Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nun bahçesinde çocukların altına girebileceği bir ağacın bile olmadığını vurgulayarak “Bu okul külliyeden önce tamamlanan bir okuldur, oradaki ağaçların bir kısmını da buraya dikebilirlerdi” diyerek Milli Eğitim Bakanlığına eleştiride bulundu.

Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nun öğrenci kapasitesine de değinen Maviş, okulun kapasitesi 300 olmasına rağmen, Eğitim Bakanlığı bu sayı 540’a çıkarttığını ifade etti.

Aynı zamanda, Eğitim bakanlığının dayatmış olduğu öğleden sonraki faaliyetlere öğrencilerin katılımı %50’nin altına düştüğünü söyledi. Maviş, “Her 100 çocuktan 50’si okula gelmeyi tercih etmiyor bu da verimsizlik ve sürdürebilir bir ortamın olmayışıyla ilgilidir” dedi.

Maviş, konteyner sınıflar kurulurken “bu konteynerler geçici olacak” ve “bu bölgeye bir okul daha yapacağız” sözlerinin verildiğini ama üzerinden bir yıl geçmesine rağmen herhangi bir okul faaliyeti ve planlama yapılmadığına belirterek, “bu bölgede eğitim bakanlığının elinde boş araziler var, külliyeye harcanan paralarla ada geneline 97 tane okul yapılabilirdi” şeklinde konuştu.

TIP-İŞ Başkanı Özlem Gürkut ise öğrencilerin yüksek derece sıcaklarda vakit geçirilmesinin ciddi anlamda tehlikeli olduğunu vurgulayarak, yepyeni bir okulda öğrencilerin gölgesine sığınabileceği tek bir ağaç bile olmadığının altını çizdi. Gürkut, “Sadece binaları yapmak yetmiyor, bu binaların sosyokültürel ve bahsettiğimiz etkinlikleri de sürdürebilecek olanaklara kavuşması çok önemli.” İfadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş:

“Çocukların altına girebileceği bir ağaç bile yok”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Sekreteri Burak Maviş, Lefkoşa Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nda gerçekleştirdiği eylemde sözlerine şu şekilde başladı, “Böyle bir sıcak günde böyle bir eylem bizde yapmaz istemezdik. Bu hafta ortalama sıcaklık 32 derece olacak...”

Lefkoşa’da yeni yapılan Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nda artan sıcaklıklara rağmen çocukların altına girebileceği bir ağacın bile olmadığına vurgu yapan Maviş, “Bu okul külliyeden önce tamamlanan bir okuldur, fakat külliyede istemediğimiz kadar erken büyüyen ağaçlar var, önce kesildi, sonra yeniden dikildi. Oradaki ağaçların bir kısmını da buraya dikebilirlerdi” şeklinde eleştiride bulundu.

“Nazım Çavuşoğlu eğitimi tartışmak yerine, farklı konularla gündem yaratıyor”

Maviş, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun göreve geldiğinden beri, eğitimi tartışmak yerine, her yıl farklı konuları gündem yaratmak için ortaya attığını söyledi. Maviş, Çavuşoğlu’nun gündem yarattığı konuları şu şekilde sıraladı; “Görevindeki ilk yılında öğretmenler yasa değişiklik önerilerini ortaya attı, toplumun gündemini oraya çekti, geçtiğimiz yıl kitapların içeriğinin cinsiyetçi bir şekilde değiştirilmesini gündeme getirildi, yine okullar ve sorunlar konuşulmadı, kitapların içeriği konuşuldu.”

Bu yıl ise Çavuşoğlu’nun Eğitim’de yaşanan sorunlara odaklanmak yerine, disiplin tüzüğünü ortaya koyduğunu ve yerine getirmesi gereken sorumlulukları unutturduğunu söyleyerek, “Son 2 aydır okulların kapasitenin artırılması, eğitimin niteliğinin yukarıya çekilmesi, 2025-2026 yılında eksikliklerin nasıl tamamlanacağını konuşmak yerine disiplin tüzüğünü konuştuk. Bugün bunları hatırlatmakla mükellefiz ve yüzleşme talep ediyoruz.” Şeklinde konuştu.

Disiplin tüzüğüne de değinen Maviş, davanın Anayasa mahkemesinde 15 Mayıs’ta görüşüleceğini ve İskele’de KTOEÖS eylemine devam ettiğini ve sendikaların bir bütün olarak taleplerini dile getirmeye devam edeceğini hatırlattı. Maviş, disiplin tüzüğünü ‘sağlık sorununa’ benzetme yaparak şu ifadeleri kullandı; “Bazen 99 sorununuz olur, bir sağlık sorununuz çıkar her şeyi bırakırsınız ve sağlık sorununuzla ilgilenirsiniz, disiplin tüzüğü de bunlardan bir tanesiydi. Kıbrıs Türk toplumunun Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığı ve laikliği noktasında yaşadığı hassasiyete refleksini gösterdi, buradan cevabını alması gerekenler de aldı.”

“Çavuşoğlu’nun öğretmen düşmanlığı devam ediyor”

Maviş, 50 yıldır Kıbrıs’ın kuzeyindeki sıcak hava koşullarında Mayıs ayından itibaren öğleden sonraki faaliyetlerin Ekim ayına kadar askıya alındığını, ancak Çavuşoğlu’nun Mayıs ortasında askıya almakla ilgili bir genelde yayınladığını söyledi. Maviş, Çavuşoğlu’nun bunu yapmasının temel nedeninin “öğretmenlere bakış açısıyla ilgilidir” diyerek Çavuşoğlu’nun “öğretmen düşmanlığı devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“Bu okulun öğrenci kapasitesi 300’dü, şu an 540 öğrenci var”

Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nda konteyner sayısının 8 olduğunu vurgulayan Maviş, bu okullun deprem güvenliği ile ilgili bir sorunu olmadığını ancak yine de 8 tane konteynerin bu okulda mevcut olduğunu belirtti. Bu 8 konteynerden 3 tanesi sınıf olarak kullanıldığını ve 5 tanesi de branş odası olarak kullanıldığını söyleyen Maviş, “Bu okulun öğrenci kapasitesi 300’dü, Eğitim Bakanlığı bu konteyner sınıfları branş odası olarak kullanacağını düşünmediği için 450 kapasitelik bir okul olarak planlandı. Geçtiğimiz yıl, aileler gece sıraya girdi çocuklarını kayıt ettirebilmek için ve bu sayı 540’a çıkartıldı” şeklinde konuştu. Bu sayının önümüzdeki yıl 600’e ulaşacağının altını çizen Maviş, ara sınıflara kayıt yaptırma ihtimalinin neredeyse ortadan kalktığını belirterek, “kayıtlarda yaşayacağımız problemlerle ilgili bir kez daha buraya geleceğiz” dedi.

“Külliyeye harcanan paralarla ada geneline 97 tane okul yapılabilirdi”

Konteyner sınıflar kurulurken “bu konteynerler geçici olacak” ve “bu bölgeye bir okul daha yapacağız” sözlerinin verildiğine değinen Maviş, üzerinden bir yıl geçmesine rağmen herhangi bir okul faaliyeti ve planlama yapılmadığına dikkat çekti. Maviş, “bu bölgede Eğitim Bakanlığının elinde boş araziler var, külliyeye harcanan paralarla ada geneline 97 tane okul yapılabilirdi” dedi.

Lefkoşa bölgesinin bir okula daha ihtiyacı olduğunu ve bu durumdan Belediye ve bölge muhtarlarının da haberdar olduğunu söyleyen Maviş, bu yıl ciddi bir kaosla karşılaşılacağını söyledi.

Eğitimde farklı noktalarda da eksikliklerin olduğuna değinen Maviş, “Gelecek yıl 315 öğretmen, bunun dışında 20 özel eğitim, 20 rehber öğretmen ihtiyacı olacak. Bununla bitmiyor, şu anda sekretersiz, hademesiz okullar var ve öğretmen yardımcılarıyla ilgili de bu toplumun ihtiyacı var” diye konuştu.

“Her 100 çocuktan 50’si öğleden sonra okula gelmeyi tercih etmiyor”

Öğretmenlerin tam gün okula karşı olduğu iddiasına karşılık yanıt veren Maviş, öğretmenlerin böyle bir karşı duruşu olmadığını, pazartesi ve perşembe günleri öğleden sonra okulların açık olduğunu ve öğretmenlerin de görevlerinin başında olduğunu söyledi. Ancak buna rağmen Eğitim Bakanlığının son 2 yıldır pazartesi ve perşembe günleri ile ilgili hiçbir gelişme yapmadığına vurgu yapan Maviş, “Verimsizlik ortada, ne gözden geçirtti ne de iyileştirdi, sürdürebilirlik yok, alt yapı, yemek, öğretmen kadrosu arttırma veya programla geliştirme ile ilgili de hiçbir şey yapmadı. Öğleden sonraki faaliyetlere öğrenciler tarafından katılım %50’nin altına düştü. Her 100 çocuktan 50’si okula gelmeyi tercih etmiyor bu da verimsizlik ve sürdürebilir bir ortamın olmayışıyla ilgilidir” dedi.

Çavuşoğlu’nun kalabalık sınıfları azaltmadığını ve bu konuda herhangi bir çalışması dair olmadığını altını çizen Maviş, “bu ülkeye deprem güvenliği için 218 konteyner kurulduğu, 33 tanesi ise okullara kuruldu öğrenci nüfusunu azaltmak için, bunun 8 konteyneri de bu okuldadır. Okullara ‘geçici’ diye lanse edilen 48 milyon TL civarında para harcanan konteynerlere hapsedildi. Bunu net bir şekilde görebiliyoruz herhangi bir faaliyet yok.” İfadelerini kullandı.

Deprem güvenliği ile ilgili okulların iyileştirilmesinin sayısı 124 okulun %20 iyileştirildiğini belirten Maviş, Çavuşoğlu’nun “294 tane sınıf boşaltmıştık” ifadesini kullanarak “öğrenciler kaç tanesine geri dönebildi? 218 tane prefabrik sınıf kuruldu, kaç tanesini kaldırıp yeni sınıf inşa etti? 26 okulu ya kısmen ya tamamen terk ettik, hangisine geri dönebildik?” sorularını yöneltti.

“Farklı bölgelerde en az 10 okula ihtiyaç var”

Son olarak Kıbrıs’ın kuzeyindeki okul ihtiyaçlarına değinen Maviş, farklı bölgelerde en az 10 okula ihtiyaç duyulduğunu ve belirtmiş olduğu okulların yalnızca okul öncesi, ilkokul ve özel eğitimlerden olduğunu belirtti. Maviş “Ortaokul ve lise ayağını düşündüğümüzde 2 katı bir okul ihtiyacımız olacağı aşikardır.” Şeklinde konuştu.

İşte vermiş olduğu liste:

1. Gönyeli’de 3 tane yeni okul ihtiyacımız var
2. Yeniboğaziçi – Mormenekşe bölgesinde 1 tane okul ihtiyacımız var
3. Kaymaklı Dumlupınar bölgesinde 2 tane okul ihtiyacımız var
4. Girne’de 2 tane okul ihtiyacımız var
5. Alsancak-Karaoğlanoğlu bölgesinde 1 tane okul ihtiyacımız var
6. Dikmen’de 1 tane okul ihtiyacımız var
7. Mağusa’da 1 tane okul ihtiyacımız var

Maviş, Çavuşoğlu’nun bu durumla ilgili hiçbir şey yapmadığını ve dert etmediğini söyleyerek, “Sadece toplumun önüne disiplin tüzüğü gibi, kitaplar gibi öğretmenler yasası değişiklikler gibi yasaları ortaya atıyor ve toplum odağını oraya çekiyor ve rahatlıyor. Net bir şekilde söyleyebiliriz bundan sonra kendisine rahat yoktur disiplin tüzüğü elbet mücadele edeceğimiz bir alandır, mücadele etmeye de devam edeceğiz. Bu aydan itibaren ilk eylemi burada yapıp dikkatinizi buraya çekmek istiyoruz, önümüzdeki hafta için de deprem güvenliğiyle ilgili çalışmaların daha tamamlanmayan Şht. Yalçın ilkokuluna gideceğiz ve onu da toplumun önüne sereceğiz.” Diye konuştu.

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) Başkanı Dr. Özlem Gürkut:

“Kamusal sağlıktaki gibi kamusal eğitimde de çok ciddi sorunlarımız var”

Maviş’in ardından söz alan Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) Başkanı Özlem Gürkut, “Kamusal sağlıktaki gibi kamusal eğitimde de çok ciddi sorunlarımız var” diyerek cümlelerine başladı ve şöyle devam etti; “Bu güne kadar izlenen nüfus politikalarının bizi getirdiği noktada mevcut alt yapımızın bu hizmetleri sürdürmeye yetmediği çok belli bir şekilde ortada.”

“Çocukların sıcak havalarda kalıcı olarak konteyner sınıflarda eğitime mahkum edilmesi büyük sorun”

Gürkut, yakın bir geçmişte yaşanan deprem riskindeki artış nedeniyle, okullarda ve hastanelerde deprem güvenlik çalışmalarının tamamlanmadığına vurgu yaptı. Gürkut, çocukların sıcak havalarda kalıcı olarak konteyner sınıflarda eğitime mahkum edilmesinin başlı başına bir sorun olduğunun altını çizdi.

Gürkut, öğrencilerin yüksek derece sıcaklarda vakit geçirilmesinin sağlıklı olmadığının vurgulayarak “Okullar sadece eğitim ve öğretimin sürdürülebildiği yerler değil, aynı zamanda çocuklarımızın dostluğu dayanışmayı öğreneceği sosyoloji kültürel gelişmelerin sağlayacakları önemli alanlardır. Dolayısıyla sınıf dışında geçirttikleri zamanlarda bunları kazanacaklarını düşünürsek, sağlıklı ve süründürebilir bir ortamda bunları yaşamaları çok önemlidir.” Dedi. Gürkut, “Biz hekimler olarak insanlara önerimiz, belli bir derecenin üzerindeki sıcaklıklarda güneşte kalmayınız, bu sağlığınız için ciddi bir tehlike oluşturur” ifadelerini kullandı.

“Yepyeni bir okulda gölgesine sığınabileceğimiz tek bir ağaç bile yok”

Gürkut Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nda özellikle artan hava sıcaklıklarında çocuklara gölge olabilecek bir ağaçlık alanın dair olmadığını anımsatarak bu durumun çocuklar için oldukça tehlikeli olacağını belirtti. Gürkut, “Yepyeni bir okulda gölgesine sığınabileceğimiz tek bir ağaç bile yok. Sadece binaları yapmak yetmiyor, bu binaların sosyokültürel ve bahsettiğimiz etkinlikleri de sürdürebilecek olanaklara kavuşması çok önemli. Küçük çocuklarımızın beton zeminler üzerinde okullar kapanacağı tarihe kadar 40-50 derece ulaşılacak sıcaklıkta, dışarıda bekletmek ve dışarıda tutmak, sağlık açısından tehlike oluşturacak bir durumdur. Bu yüzden öğretmenlerimizin sesine kulak verilmesi lazım.“ şeklinde konuştu.

Gürkur, “Eğitimin amacı sağlıklı kendine güvenen mutlu ve bilgili nesiller yetiştirmektir. Ama görüyoruz ki bu imkanlara okullarımız faiz değil.” diyerek cümlesini bitirdi.