1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Eğitimde Reform Yapmak
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Eğitimde Reform Yapmak

A+A-

Ünlü bilim insanı Darwin bilim dünyasına yön veren “güçlü olan yaşar” şeklindeki temel görüşünü, hayatının son yıllarında “değişime uyum sağlayan yaşar” şeklinde değiştirmişti…

İnsan, davranış bilimlerinde tanımlanmak zorunda olan unsurlardan en önde gelenlerindendir. Biyolojik bir varlık olarak hayatına başlayan insanoğlu, sosyal ve kültürel çevresiyle ile etkileşerek ikinci boyutu olan kültürel boyutunu geliştirmektedir. Geliştirdiği kültürü miras olarak yeni kuşaklara aktarmakta ve böylece sürekli bir devinim içerisinde kültür gelişmeye devam etmektedir. Kültür, çoğu zaman geleneklerle ait bir kavram olarak algılansa da fikirleri, düşünme biçimini, olaylara bakış açısını ve dünyaya yaydığınız güncel bilgileri de içermektedir.

Birçok eğitim bilimi araştırması, 10 yaşından büyük bireylerin günde yaklaşık üç bin farklı uyarıcı ile karşılaştıkları ortaya koymuştur. Bugünün öğrencileri onlarca televizyon kanalı, akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar, oyun konsolları ve internetin renkli ve vazgeçilmez dünyasının bombardımanı altında yaşıyorlar. Biz de bu öğrencilerin, bu uyaranlardan kurtulmasını ve tüm dikkatlerini öğretmenlerinin anlattıkları sıkıcı bilgilere yoğunlaştırmasını istiyoruz. Pek mümkün gibi durmuyor değil mi?

Dahası öğrencilere aktarmak istediğimiz bu bilgiler,  onlar için hayati önem taşıyan sınavların olmazsa olmazları durumundalar… Ancak bugün öğrendiğimiz her bilgi, yarın için ya yanlış ya da eksik bir bilgi haline gelmektedir. Bu durum da, aslında öğrencilere gelecekte bir daha hiç kullanmayacakları bilgileri öğretiyoruz demekle eşdeğerdir…

Prof. Dr. Acar Baltaş, “Değişen Dünya’da Eğitim Anlayışı ve Değişmeyen Değerler” makalesindeki şu ifade oldukça anlamlıdır: Okullarda öğrencilere kapıdan içeri ilk adımlarını attıkları günden başlayarak şu mesaj bilinçaltına yerleştirilir: “Sana sorulan sorunun bir tek doğru cevabı var. Bunu bul ancak sakın yanına bakma, kitaba bakmayı da düşünme çünkü bunları ezberlemiş olman gerekirdi… Eğer yanındakine veya kitaba bakarsan bunun adı kopyadır ve bu çok kötü bir şeydir.” Böyle bir anlayış ve bu anlayışın üzerine kurulan bir eğitim sistemi geleceğin dünyasının temel gerçeklerine sırtını dönmüş ve geçmişe hapsolarak kendine özgü bir dünya yaratma çabası içine girmiş demektir.

Kısacası Baltaş’a göre; tek bir doğru cevabı arayan eğitim anlayışı, yarının dünyasının ihtiyaç duyduğu gençleri yetiştiremez. O halde bugünün eğitim sistemlerin en temel amacı; tek bir şekilde düşünmek ve “tek bir doğru cevabı” aramak yerine, “muhtemel birçok cevabın” peşinde olmayı öğretmek olmalıdır.

Bilginin doğasına ilişkin yeni anlayışları, öğrenme ve öğretme sürecindeki değişimin farkına varmalı ve onu eğitim sistemimize entegre edebilmeyi başarmalıyız. İşte o zaman eğitimde reform yapmış oluruz. Yoksa eksik öğretmen, eksik ders kitabı sorununu çözmek çok fazla bir anlam taşımayacaktır…

----------------
 

Buraya Dikkat


Eğitimde Başarısızlığa Son Vermek İçin On Adım

Bir eğitim sisteminin başarılı ya da başarısız olduğunu söylemek, eğitime hangi pencereden baktığınıza bağlıdır. Ancak birçok eğitim bilimci, öğrencilerin kapasitelerine ulaşamamalarının temel nedenin eğitimde fırsat eşitsizliği olduğunu vurguluyorlar…

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından; “Eğitimde Başarısızlığa Son Vermek” başlığı içeren detaylı bir rapor hazırlandı.  Bu rapora göre başarılı bir eğitim sistemi için eğitim yöneticileri tarafından yapılması gereken temel uygulamaları 10 başlık altında şöyle toplanmıştır;

1. Erken yönlendirmeyi sınırlandırın ve akademik seçimi daha ileri yaşlara erteleyin.
2. Okul tercihlerini, fırsat eşitliğine yönelik riskleri dikkate alarak düzenleyin.
3. Ortaöğretimdeki mesleki beceri veya pratikte üst öğrenime devam yeterliliği içermeyen seçenekleri iptal edin ve okul terklerini önleyin.
4. Akademik ve mesleki kazanımlar sağlayabilecek ikinci kazanımlar sunun.
5. Eğitimde geri kalan öğrenciler için mutlaka sistemli bir ders programı geliştirin.
6. Okul ile ev arasındaki bağlantıyı güçlendirin.
7. Eğitimde farklılıkları dikkate alın ve farklı beklentileri karşılayın.
8. Okul öncesi ve temel eğitime öncelik vererek herkese iyi bir eğitim olanağı sunun.
9. Kaynakları, en fazla ihtiyacı olan öğrencilere ve bölgelere yönlendirin.
10. Eğitim-öğretim düzeyini yukarı çeken ve erken okul terklerini engelleyen somut hedefler belirleyin

---------------------------


Anlayana - Gülmece

Yastık ve Dere

Ailelerinden kaçan bir adam ve bir kadın yolda buluşurlar ve en yakın boş bir eve sığınırlar. Kullanılmayan, viran bir ev olduğu için bir tek yatak bulurlar.
Yatmaya hazırlanırken kadın sorar:
-Tek bir yatak var. Nasıl yatacağız deyip, kıkırdar.
Adam yanıt verir:
-Araya yastık koyarız,
Kadın, bu yanıtı tebessümle karşılar ve kabul eder. Ertesi gün kaçmaya devam ederler ve önlerine bir dere çıkar. Kadın sorar:
-Dereyi nasıl gececeğiz?
Adam yanıt verir:
-Atlayıp gececeğiz.
Kadın hemen lafı yapıştırır:
-Çok merak ederim. Küçücük bir yastığı atlayamayan, bu koskoca dereyi nasıl atlayacak!

Bu yazı toplam 2502 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar