Cinsel fanteziler
Cinsel fanteziler. Bu iki kelime dahi bazı insanların utanmasına, bazı insanların sessizce kıkırdamasına, bazı insanların da savunmaya geçmesine neden olabiliyor.
Her şeyden önce cinsel fantezilerin gerçekliğe davet olmadığını bilmemiz gerekir. Fanteziler daha çok toplumsal kuralların olmadığı zihinsel oyun alanları gibidir ve genellikle hayal dünyasında güvenli bir şekilde yaşarlar. Bazı fanteziler evrensel olabilirken, bazı fanteziler parmak izi kadar benzersizdir. Yapılan araştırmalar, neredeyse herkesin sosyal hayatlarında yapmaktan hoşlandığı aktivitelerden farklı hatta zıt olan cinsel fantezilere sahip olduğunu göstermektedir. Evrensel olmalarına rağmen, fanteziler birçok toplumda tabu olmaya devam etmektedir. İnsanlar cinsel fantezilerinden ötürü yargılanmaktan, reddedilmekten veya ‘tuhaf’ olarak etiketlenmekten korkarlar. Evrensel olan fantezilerden olan ‘güç dinamikleri’, genellikle kontrolü elden bırakmayı ya da kontrolü ele almayı içerir ve daha çok kişilerarası güvenle ilgilidir. ‘Rol yapma ve kostümler’ ise başka bir kişinin kıyafetlerini, çeşitli mesleklerin üniformalarını kullanarak insanların günlük kimliklerini geçici olarak bir kenara bırakmalarını sağladığından ve farklı yönlerini görebilmelerine yardımcı olduğundan en çok ilgi duyulan cinsel fantezilerden bir tanesidir. Kendimizi psikanalize kaptırmadan önce şunu hatırlamamız gerekir, bir fanteziye sahip olmak gerçek hayatta bir şeyi gizlice istediğimiz anlamına gelmez. Fanteziler biraz da soyut sanat gibidir, yoruma açıktırlar ve her zaman gerçek değildirler. Bazı kişilere şaşırtıcı gelse de cinsel fanteziye sahip olmak fayda sağlamaktadır. Çünkü fantezilerimizi ‘istiyorsak’ bir partner veya başka kişilerle paylaşmak duygusal ve fiziksel bağlantılarımızı derinleştirerek geliştirilmiş iletişim kurmamıza olanak sağlar. Fanteziler, zihnimizin içinde mini bir tatil görevi görebildiğinden stresimizin azalmasına yardımcı olur. Nelerden hoşlanıp hoşlanmadığımızı ve zihinsel ya da fiziksel olarak neleri deneyip denemek istemediğimizi anlamamıza yardım ettiğinden kendimizi keşfedebilmemiz için bizlere yol gösterebilir.
Peki sahip olduğumuz cinsel fantezileri paylaşmamız gerekir mi?
Aslında güvene ve rahatlığa bağlıdır. Bir fanteziyi paylaşmak yakınlık kurabilmemiz için gerekli değildir, ancak yakınlığı geliştirebilir. Unutmayalım ki tüm fantezilerin paylaşılması ya da eyleme geçirilmesi gerekmez. Bazıları kendimiz ve hayal gücümüz arasında keyifli bir sır olarak kalabilir.
Ya fantezimiz bize sıra dışı ya da ‘tuhaf’ geliyorsa?
Gerçek şu ki, ‘normal’ ya da ‘tuhaf’ fantezi diye bir şey yoktur. Çünkü bir kişi için tuhaf olan fantezi, rol yapmakken başka bir kişi için normal olabilir ya da bir kişi için normal olan fantezi, güç dinamiğiyken diğer bir kişi için tuhaf olabilir. Fantezilerimiz başkalarına zarar vermeyi ya da yasadışı faaliyetlerde bulunmayı içermediği sürece eşsiz zihinsel yapımızın sadece bir parçasıdır.
Cinsel fanteziler, gizli bahçeler gibidir. Özel, yemyeşil ve sürprizlerle dolu. İnsan zihninin sınırsız yaratıcılığının kanıtıdır aslında. Yönetmenin, başrol oyuncusunun ve hatta tüm seyircilerin kendimiz olduğu kişisel arzularımızdır. Dolayısıyla fantezilerimiz ister şatolarda mum ışığında akşam yemekleri olsun, ister galaksiler arası bir macera ya da aşk hikayeleri olsun, onları kucaklamaya ne dersiniz? Ne de olsa hayat, hayal gücümüzün sonsuz olanaklarının tadını çıkarmamak için çok kısa.
Haftaya korunma yöntemleri hakkında konuşalım mı?







