1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. ‘Ciddiyet’
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

‘Ciddiyet’

A+A-

Hepimize birer birer görev düşüyor.

Yapacağımız o görevin huzuruyla yaşamak, seçim gecesini umuda ve sevince dönüştürmek elimizdeki ‘evet’ mühürüne bağlı. 

Ciddiyet önemli.

Ağızdan çıkan sözlerin güvenilir, inandırıcı olması için ciddiyet önemli bir faktör.

***

Bir toplantıdasınız, bir sohbet sofrasındasınız…

Önemli bir şey söyleseniz de insanlar size gülüyor çünkü vücut dili, anlatım ve ciddiyetsizlik sohbetteki kişilerin size gülerek karşılık vermelerini gerektiriyor…

Mutlusunuz, insanları güldürüyorsunuz ama o kadar.

Size inanmıyorlar, güven vermiyorsunuz.

***

Komik, güldüren olmak aslında çok güzel bir özellik.

Gülmek için insanlar size yanaşırlar, gülerler, ortamda mutlu olurlar ve giderler.

***

Ancak bu özellik, önemli bir koltuğun sahibi olduğunuzda tek başına işe yaramıyor.

Hatta sorgulanıyorsunuz…

Ciddiyetten uzak, sürekli komik, insanların devamlı gülmelerine neden olan konuşmalar ve davranışlar o makamı dolduran insana güvensizlik duyulmasına neden olurken aynı zamanda o makamın alması gereken saygının da ortadan kaybolmasına neden oluyor.

***

Saygı ve güven, binaların ihtişamından dolayı olmuyor.

İngiltere’nin Başbakanı’nın çalışma ofisi hep bir ev olmuştur. Downing Cadddesi, 10 Numara.

Ama Büyük Britanya, tabii ki emperyalist uygulamaları hariç tutarsak, hep güvenilir ve saygı duyulan olmuştur. İngiliz Pasaportu almak isteyenlerin sayısı çoktur.

***

Bizim çoook büyük bir Külliyemiz var artık.

Cumhurbaşkanlığı da, Meclis de o büyük binalara taşındılar.

N’oldu? Duyulması gereken saygı ve güven arttı mı?

Yoksa tam tersi, okullar dökülürken, konteynerlerde eğitim verilmeye çalışılırken, olması gereken hastaneler olmazken, olan hastaneler de perperişanken Külliye’ye saygı duyulabilir mi!?

***

Madem ki bir Külliye istedin, madem ki üzerine yapılan toprak davalı olsa da bir hayalini gerçekleştirdin, madem ki “devletin itibarı binaların ihtişamıyla doğru orantılıdır” diyorsunuz, o zaman o itibarın gereklerini yerine getirseydiniz!..

***

CTP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, ‘ciddiyet’ sözcüğünü sloganları arasına almak zorunda kaldı. İlginçtir; Dünyada bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde böyle bir slogan kullanılmak zorunda kalınması herhalde çok görülmeyen, belki de hiç olmayan birşeydir.

***

KKTC’de böyle bir sloganın kullanılmak üzere akla gelinmesi, o ‘itibar’ için yaptırılmış Külliye’de oturan makam sahibinin gayrî ciddiliğinin bir eseridir.

“Ben Girne’ye yerleştiğimde sen daha doğmadıydın. Ben köpeğimle gezerim, fotoğraf çekerim, basarım Torosların düğmesine, dünya beni seyreder. Sen geldin Belediye Başkanı oldun, seni selamladık. Şimdi sosyal medyada kendi seçiminmiş gibi bana muhalefet eden, bana laf sokan… Evet, demokrasi var, gelip seni öpeceğim” videosu kaç binlere veya kaç milyonlara ulaştı bilmiyorum ama konuşmanın sonunda atılan kahkahaların neden atıldığını bilmekle beraber, konuşma sırasında arkasında duran destekçilerinin neler hissettiklerini anlamayı çok isterdim.

***

‘Ciddiyet’.

Üç gün sonra bir seçim var.

6. KKTC Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz. Her ne kadar Meclis’te seçimden 5 gün önce yine gayrî ciddi bir şekilde ‘İki Devletlilik’ gibi bir tez hükümetin oylarıyla ve şovlarıyla kabul edilse de Pazar gün seçilecek Cumhurbaşkanı, yani Erhürman ‘ciddiyeti’ yeniden tesis edecek, makama güveni ve saygıyı sağlayacak, umudu yeniden dudaklarımızda hafif bir gülümsemeyle yeşertecek ve itibarın binada değil, niyet ve izlenecek politikada olduğunu gösterecek.

***

Pazar gün çok çok önemli.

Tüm toplumun yeniden gülümseyebilmesini sağlamak kullanacağımız oylarda saklı.

Hepimize birer birer görev düşüyor.

Yapacağımız o görevin huzuruyla yaşamak, seçim gecesini umuda ve sevince dönüştürmek elimizdeki ‘evet’ mühürüne bağlı.      

Bu yazı toplam 1064 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar