1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Böyle ekip olunca TOMA da gelir, İHA da…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Böyle ekip olunca TOMA da gelir, İHA da…

A+A-

6 yıl kadar önceydi.

Bir TOMA hikâyesi vardı.

Ülkeye bir TOMA gelmesi gündemdeydi.

Yani Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı…

Zaman Özkan Yorgancıoğlu Hükümeti zamanıydı…

Ondan önce Sibel Siber başkanlığında geçici hükümet vardı…

Ve ondan önce de UBP Hükümeti.

Yorgancıoğlu hükümeti, işte UBP döneminde alınan TOMA’nın gelmesi kararını kucağında bulmuştu.

Böyle bir bilgi yoktu daha önce…

Tabii UBP’nin kararı mıydı, yoksa birileri “size TOMA yollayacağız, kullanın” mı demişti bilemiyorum ama gönderilme günleri işte o günlere rastlamıştı.

Doğrusu ne olmuştu, gelmiş de bir yerde duruyor mu yoksa gelmesine engel mi olunmuştu, tepkiler fayda mı etmişti hatırlamıyorum.

Belki de askeri ihtiyaçların/malzemelerin arasında Ada’ya gelmiş de bir yerlerde bekliyordur.

Şunu söylemek istiyorum; TOMA geldiydi, gelecekti, gelebilirdi durumu meşhur geçici 10. maddeden kaynaklanıyordu.

“Kıbrıs Türk toplumunun savunması ve iç güvenliği ile milletlerarası durum gerektirdiği sürece bu Anayasanın 117. maddesinde yer alan kurallar yürürlüğe girmez.  Anayasa yürürlüğe girdiği tarihte dış ve iç güvenliğin sağlanmasında kullanılan bütün kuvvetlerle, bunlara ilişkin olarak uygulamada olan usul ve hükümlerin ve bu konularda kabul edilmiş ve edilecek işbirliği esaslarının uygulanmasına devam olunur.”

Diyordu 10. Madde, ve demeye de devam ediyor.

Bu madde Anayasa’nın geçici 10. maddesi olduğu sürece de İHA’lar da gelir, SİHA’lar da gelir, hatta F16’lar da…

Gerçi düşünüyorum da Geçitkale’ye gelenlerin SİHA değil, İHA oldukları söylense de ve Geçitkale Havaalanı Asil Nadir’in kirasından alınıp Türk Barış Kuvvetleri’nin kullanımına verilse de bu Geçici 10. madde hatırlatmasına hiç gerek duyulmadı.

Her şey öylesine normalleştirildi ki bir dayanak bulunmasına bile gerek kalmadı.

Ortadoğu’daki gelişmeler ve Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama gerginliği İHA’ların KKTC’ye gelmesine gerekçe olurken 10. madde bile hatırlanmadı. Gerek bile duyulmadı.

Sonuçta şimdi UBP hükümeti var, HP de yanında…

Yani Tatar ve Özersay…

Ne Anayasa’nın geçici 10. maddesine ihtiyaç var ne de başka bir şeye…

“Geliyor” de Tatar’a, “başımın üstüne” desin… “Atıyorum” de Özersay’a “kapıyorum” desin.

Böyle bir ekip olunca “Tatar’ı destekleyin, Özersay’a dokunmayın” nasıl denmesin ki! 


 

İhtiyaç meselesi…

mm-101.jpg

Mahsun Kırmızıgül’ün ‘Mucize 2 Aşk’ filmini hafta sonu izleyebildim… Güzel görüntüler, memleketinden eşsiz manzaralar, her filminde göstermeye çalıştığı batan güneşin kızıl ışıkları hoş sahneler yaratan Kırmızıgül’in filmlerinde ‘mesaj bombardımanı’ da bıktırıyor aslında… Bu filmde de sevginin mucize yaratabilecek gücünü göstermek istedi. Türkiye’nin doğusundaki yaşamların ve tabii ki insanların saf, doğal, temiz olduğunu vermek istedi. Sevgi’nin her zorluğu aşabileceğini, mucizeler yaratabileceğini anlatmak istedi vs vs… İlk filmde köylerine gelen öğretmenin sahip çıktığı engelli Aziz’in önce öğretmenin, daha sonra evlendirildiği eşinin ve daha sonra da öğretmenin memleketindeki dostlarının Aziz üzerindeki emek ve sevgileri bu ikinci filmin de odak noktasını oluşturuyordu. İlk filmin sonunda iyileşmiş olarak köyüne dönen Aziz’in işte o dönüş öncesi öğretmenin memleketi Foça’da iyileştiği dönemi anlatan film ara sıra basit anlatımın kurbanı olurken ara sıra da o duygusallığı ve anlatmak istediği sevginin gücüyle gözleri yaşartıyor. Ege’de 1960’larda geçen film, o günün Türkiye’siyle bugünün Türkiye’sinin yaşam tarzını (Ege de olsa) kıyaslama fırsatı veriyor sanki… Ama filmin adı Mucize ya! Filmin sonunda ölen öğretmen için de yine bir mucize beklentisi oluşmuştu ama olmadı. Yine de güzel… Bu dönemde ötekileştirmenin, kötülüğün yenildiği, sevginin kazandığı mesajlarına ihtiyacımız var.


 


Netlik ve puslu işler…

Larnaka ve Baf Havaalanlarında yolcu trafiği rekor kırmış ve bu yıl için 11 milyonu aşmış. Havaalanlarını işleten Hermes Airports ise bir açıklama yapmış ve her iki Limana 2006’dan bu yana 640 milyon Euro yatırım yaptığını belirtmiş. Bizde ise T&T, Ercan’ı 2013’te işletmeye başlamış, hatırlayacaksınız devralma için verdiği ilk taksit çekin büyütülmüş kopyasının önünde UBP hükümeti poz vermiş o çek tutarı memur ödemelerine gitmişti. Ercan’a ve 2016’da yapımı başlanan yeni terminal binasına bugüne kadar ne kadar/nasıl yatırım yapıldığı, ne zaman biteceği bilgisi ise meçhul!


 


3G-5G

Kıbrıs’ın güneyinde 5G’ye geçiliyormuş. Ancak vatandaş imza toplamış ve 12 ay ertelenmesini istemiş. Neden mi? 5G’nin insan sağlığı üzerindeki etkisini araştırmak için zaman istiyorlarmış. Bizde mi? Bizde 3G iyi çalışsın da başka bir şey istemeyiz! Bize yeter!

 


 

İnsan ulaşamadığı her şeyin ‘delisi’, ulaştığı her şeyin ‘nankörüdür’…

PABLO NERUDA 

Bu yazı toplam 1434 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar