1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Bizim tarlada uranyum bulduk Sayın Ajda Pekkan!!!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Bizim tarlada uranyum bulduk Sayın Ajda Pekkan!!!

A+A-

KKTC’nin beş ülke tarafından tanınması gündeme geldi. Türkiye’yle kardeş ülkeler Azerbaycan, Pakistan, Libya, Bangladeş ve Gambiya’nın KKTC’yi tanımaya hazır olduğu belirtildi.

Sene 2020 miydi neydi?

-*-*-

KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) Kasım 2022'de gözlemci üye olarak kabul edildi. Bu karar, Türk Devletleri Teşkilatı'nın Semerkant'ta yapılan zirvesinde oybirliğiyle alındı. KKTC, bu statüyü kazanan ilk ve tek devlet oldu.

-*-*-

Bu gelişme, KKTC'nin uluslararası alandaki tanınırlığına ve uluslararası örgütlerdeki varlığına önemli bir katkı sağladı.

-*-*-

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu kararın tarihi bir adım olduğunu ve KKTC'nin eşit egemenlik temelinde uluslararası arenada yerini aldığını vurguladı…

Sonra ne oldu?

Türk Devletleri’nin asli üyeleri, gittiler Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşma imzaladılar ve “KKTC’yi tanıyanın anasını…” maddesini kabul ettiler!

-*-*-

Açık ve de seçik KKTC’yi aşağıladılar!

Hepimizin anasına sövdüler!

Yedi gabilemize girdiler!

-*-*-

Fikri turizmde, öteki ulaşımda öyle projelerden söz ettiler ki; cruise gemilerimiz olacaktı ya da limanlarımıza gelip dayanacaktı!

-*-*-

Doğrudan uçuş kesindi!

Hatta galiba Azerbaycan bir kez denemişti!

-*-*-

Teleferiğimiz de olacaktı!

Kim bilir, belki Beşparmaklar’ı deler, tüneller de yapardık!

-*-*-

Doğrudan elektrik mi?

Ha bağlandık, ha bağlanıyorduk!

Az kalmıştı!

-*-*-

Girne Hastanesi bitti bitiyordu derken, 65 milyon TL’lik proje 865 milyon TL harcanıyor ama bir türlü bitmiyordu!

-*-*-

Turizmde projeler; Mağusa’da gemi şirketimiz…

Sosyal konut yapacaktık!

-*-*-

Şimdi mi?

Şimdi, Londra’da Majesteleri Kral Charles’ın koruması ve himayesindeki Kıbrıslı Türkleri KKTC’ye getireceğiz!

Proje hazır!

-*-*-

Ne diyordu Ajda Pekkan?

Ajda Pekkan diyordu ki, Yere iner mi gökteki yıldızlar? / Dinleyemem, bunlar hep boş laflar…

-*-*-

Sonra da nakarat kısmında, ekliyordu:

-*-*-

Yemin ederim / Palavra, palavra, palavra / Palavra, palavra, hepsi palavra / İnanmam sana…

-*-*-

Ve biz bu palavralara hala hiç ses çıkarmıyor, hatta alkışlıyoruz!

-*-*-

Bir kefil arıyorum, Kalkınma Bankası ya da Vakıflar Bankası’ndan, olmadı Kooperatif’ten 20 milyon Sterlin borç istiyorum…

Yeşilırmak’ta babamdan kalan 2 dönüm arsa var, sattık satıyoruz; ama 20 milyon Sterlini alırsam, o tarlada, uranyum madeni var, çıkarıp İran’a satacağız!

-*-*-

Uranyum olmazsa, jelibon var!

Hep birlikte kalkınacağız!

Ünal abi veya Ersin abi; siz ya da korumalarınızdan, şoförlerinizden ya da danışmanlarınızdan biri bana kefil olur mu?

-*-*-

Dedem hep derdi; “yalancılar sıkıntı değil; inananların çok olmasıdır sıkıntı!”…

--------

Enough is enough!

Turizm kötü gidiyor…

Ne yazık ki pandemi döneminden çok daha kötü bir durumdayız.

-*-*-

Pandemide giderler azaltılmış uyku moduna geçmiştik ve en önemlisi faiz ise yüzde 9 - 13 aralığındaydı ve enflasyon yoktu.

-*-*-

Nerdeyse 3 bin TL ile ay geçebilir haldeydi.

-*-*-

Şimdi hem iş yok hem de ful kapasite açığız ve maalesef girdi maliyetleri de kontrolsüz artmış durumda.

-*-*-

Pazarlama ulaşım her zaman sorun olmuştur bu ülkede ama bir şekilde çözülmese de yaşayacak kadar çözümler yaratılmıştı. Pazarlamada eskiye göre iyi durumdayız ADA KIBRIS çok başarılı ama etkisi sahada yok.

-*-*-

Sahada etkisi olmamasının en büyük nedeni satılabilir, rekabet edebilir hizmet üretme şansımızın ortadan kalkmasıdır.

-*-*-

Bu saatten sonra tüm gücümüzü maliyetleri düşürmek için çalışma yapmaya ayırmamız gerekiyor; yoksa kısa ve orta vadede turizmi kalıcı kaybetme durumu ile karşı karşıya kalacağız.

-*-*-

Boş popülist konuşmalar artık sıkıyor hem hükümet hem de muhalefetin söylemleri maalesef karın doyurmuyor…

Çünkü hiç biri gerçek ve uygulanabilir değil.

-*-*-

Çözüm bu ülkenin yetiştirdiği vatansever ekonomist, bürokrat ve turizmcisinin bilim ışığında çizeceği yeni yoldadır. Bu sayede en azından neyi beklediğimizi bileceğiz çünkü şu anki bekleyiş boş. Çözüm kendi içimizde ama akıl ile hareket edersek çözüme ulaşırız…

-*-*-

Yukarıdaki sözler bana ait değil!

Bu sözler, ülkemiz turizminin, genç yaşına rağmen belki de en kıdemli turizmcisine ait!

Çünkü O turizmin, otelciliğin, turizmciliğin içine doğmuş biri…

-*-*-

Evet, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner yukarıdaki sözleri söyledi…

Yazdı…

-*-*-

Boş popülist laflardan söz ediyor…

İsim vermiyor, araya “muhalefeti” de karıştırıyor ama hedef, tabii ki yönetenler!

-*-*-

Kıbrıs Türk toplumu tarihinde, en kötü yönetim dönemindeyiz…

Cumhurbaşkanı hikaye!

Hükümet masal!

-*-*-

Ama hepsinden önemlisi, cumhurbaşkanından da hükümetten de sorumlu olanlara kimsenin laf etmiyor, edemiyor olması!

-*-*-

Ersin beyi de, Ünal abiyi de, mevcut bakanları da tek tek seçen ve atayan, benim annem değil, vatan anlamında “ana”dır!

Üzgünüm!

-*-*-

Çözüm mü?

Yıllardır “içimizi temizleyelim, Kıbrıs meselesine bakarız” dedik!

Başımıza giymediğimiz sıkıntı kalmadı, her alanda çöktük, her sektör battı!

Çullisine, masgaralıklarla idare ediyoruz!

-*-*-

Ülkemizde okullar yıkık, tamir edilemiyor, cumhurbaşkanının karısı Londra’da, cevizcinin çuvalından ya da kim bilir kocasının veya rahmetlik babasının cebinden Türk okullarına para yardımından söz ediyor!

-*-*-

Yeter artık!

Sevgili Dimağ Çağıner, kibar kibar açıklamalarla olmuyor kardeşim!

Benzer kibar açıklamaları, merhum baban Ünal Çağıner de çok yapmıştı!

-*-*-

Turizm kötü gidiyor!

Değil sevgili Dimağ, değil!

Bittik, top yekun battık!

-*-*-

Emlak sektörü sence neden ve nasıl battı mesela?

O yasaları kim hazırladı?

Kim hazırlattı?

-*-*-

Tatar’a da, hükümete de – oynatıcılarına da “yeter artık, defolun bu toplumun da bu ülkenin de başından” diyemediğimiz sürece; üç – beş seneye kadar, “ağlayanımız” da kalmayacak!

-*-*-

“Gidin artık” demek de yetmez!

Defolsunlar!

-*-*-

Enough is enough der İngiliz!

Hepsi orada ya!

Anlasınlar diye İngilizce yazdım!

Yeter artık!

ekran-resmi-2025-06-29-09-45-55.png

Dinin etkili olduğu her yönetim, akıllı ve sağlam işlerle uğraşamaz… Abuk sabuk saçmalıklarla cebelleşir… Laiklik denen mesele, dinin devlet yönetiminden tamamen ayrılmasıdır… Bir örnek: Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, kilise ile arasındaki gerilim artarken kendisine "sünnetli" diyen papaza, penisini gösterebileceğini söyleyerek yanıt verdi. Böyle başa böyle tarak durumu! Ermeni Apostolik Kilisesi Sözcüsü Zareh Aşuryan, Paşinyan'ın sünnetli olduğunu ve bu yüzden "gerçek Hristiyan olmadığını" ima eden bir açıklama yapmıştı. BBC’nin haberine göre, Başbakan Paşinyan (fotoğraftaki) bunun üzerine hem bu iddiada bulunan kilise yönetimine penisini gösterebileceğini söyledi, hem de kilisenin başındaki 2. Karekin'in bekarlık yeminini bozup bir çocuk sahibi olduğuna dair iddiasını tekrarladı.

 

Bu yazı toplam 1918 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar