Serhat İncirli

Serhat İncirli

UBP tumba!

A+A-

Ulusal Birlik Partisi (UBP)…
Ülkede merkez sağın en büyük partisi…
Güney’deki DİSİ gibi…

-*-*-

Güney’deki DİSİ, EOKA B’nin siyasi devamıdır…
Ama mesela ELAM gibi faşist partiler, bu ülkenin başına en büyük belayı açan EOKA B’ye, son zamanlarda DİSİ’den daha fazla “aynı belayı açabilecek” seviyede sahip çıkmaktadır!

-*-*-

Kıbrıs Rum Toplumu içerisinde EOKA ve EOKA B ayrımının siyasi uzantılarını iyi analiz etmek lazım ve EOKA ile EOKA B’yi karıştırmamak lazım!

-*-*-

Oysa Kuzey Kıbrıs’ta yani Kıbrıslı Türk Toplumu veya son zamanlardaki moda deyişle Kıbrıs Türkü içerisinde “tek TMT” vardır ve UBP, yıllardan beridir TMT’nin siyasi uzantısı olarak kabul görmektedir veya görmekteydi!

-*-*-

Artık UBP’ye oy verenler arasında ne yazık ki TMT’nin ne olduğunu geçtim, adını bile hiç duymamış çok insan olduğundan eminim!

-*-*-

Haliyle UBP’ye geçmişteki “dar nüfus yapısı” içerisinde şekil vermek, bazı ilahlar, bazı gruplar adına çok daha kolaydı!

-*-*-

Ancak artık o gruplar, o ilahlar, bazı kişiler, eski güçlerini kesinlikle yitirmiştir…
Hatta çoğu hayatta değildir…

-*-*-

Mesela artık UBP’de siyaset yapan tek bir TMT’ci yoktur!

-*-*-

Bırakın TMT’ciliği, UBP’nin son genel başkanları içerisinde askerlik dahi yapmamış olanlar vardır ki “TMT Ruhu” denen “Türk milliyetçisi ruhun”, bunu kabullenmesi ayrı bir “ruhsal tartışma” meselesidir!

-*-*-

Artık UBP’de ilişkiler çok farklılaştı… 
Girne’de, Lefkoşa’da, Mağusa’da, Güzelyurt’ta, İskele’de, Lefke’de “parti ağaları” yukarıda da belirttiğimiz gibi ya öldü ya çok yaşlandı ve hiçbir güçleri kalmadı… 
Kaldıysa bile, azaldı!
Çok azaldı!

-*-*-

Artık UBP’ye hükmeden – hükmedebilen ciddi anlamda güçlü “Türkiye sermayesi”, “Türkiye siyaseti”, “Türkiye istihbaratı” ve en acısı “Türkiye mafyasına” mensup kişiler söz konusudur!

-*-*-

Şimdi bu yazdıklarıma kızacak olanlar olabilir ama partiye maddi destek verenler içerisinde “para miktarı” açısından en büyük “yüzdelik” bu gruplara aittir!

-*-*-

Tabii ki bu “verdikleri” karşılığında “en büyük oranda pay alanların da aynı gruplara mensup olması” ve diledikleri gibi at oynatabilmeleri sürpriz olmayacaktır!

-*-*-

UBP, evet geçmişte bu ülkenin milliyetçi – mücahit geçmişinin partisiydi ama zaman içerisinde bu partide bahsettiğim mücahit – milliyetçi özelliğini hala devam ettirebilen beş – on kişiden başkası kalmadı!

-*-*-

Evet, Meclis’te bugün büyük olasılıkla 2026 Bütçesi onaylanacak… 
Bütçe tamamlandıktan sonra UBP’deki “kaotik” durumla ilgili sert bir kavga başlayacağının açık işaretleri verilmeye başlandı…

-*-*-

İzlem Gürçağ Altuğra’dan sonra, ne ilginçtir, aşırı erkek egemen bir parti olan UBP’de ikinci gür ses yine bir kadın vekilden çıktı…
Resmiye Eroğlu Canaltay… 

-*-*-

Canaltay, Kanal T’de Nazar Erişkin’in programına konuk oldu… 
UBP’nin son üç seçim yenilgisinin sağlıklı biçimde sorgulanmadığını belirterek, “Geçiştirildi ama artık geçiştirilemeyecek bir noktaya gelindi” dedi.

-*-*-

Canaltay, “biz suskun değiliz” gibisinden de bir laf etti ama etrafındaki “erkek vekillerin” hiçbirinden bu şekilde bir açıklama gelmedi!

-*-*-

Kendi aralarında, kahvelerde, meyhanelerde elbette konuşuyor olabilirler ama tamamı aslında korkuyor!

-*-*-

Peki neden ve kimden korkuyorlar?
Yukarıda yazdığım “gruplardan” tabii ki!

-*-*-

Çünkü gayet iyi biliyorlar ve görüyorlar, Faiz Sucuoğlu örneğini ve son genel başkanlık yarışında yaşananları hatırlıyorlar… 

-*-*-

Toparlanır mı?
Elbette toparlanır ama bu toparlanmanın “kalitesi” ne kadar “iyi bir seviyede” olur bilemem!

-*-*-

Yani UBP evet bir kez daha kesinlikle tumba etmek üzeredir!
Üç kez arka arkaya seçim yenilgisi almıştır yani “kazalı ve hasarlı”dır!
Yine de yolda gidebilmektedir!

-*-*-

Ama direksiyonda arıza büyüktür, motor doğru çalışmıyor, aşağıya doğru kayıyor, biraz da “aynı gruplar” itiyor ancak dördüncü seçim yenilgisi; dördüncü tumba kesindir!

-*-*-

Haliyle dördüncü tumbadan sonra ya yenilenecektir ya da bir daha yola çıkamayacaktır!
Hurdaya dönmüş bir otomobili tamir etmek çok kolay değildir!
Ama bazı hurdaları, enfes klasik araba haline dönüştürebilen ve onu çok değerli yapan ustalar da yok değildir!

-*-*-

Benim için gerçek bir partili olan Özer Kanlı abimizin de belirttiği gibi, "UBP yalnızca üç seçim kaybetmedi. Aynı zamanda kendi hikâyesini de kaybetti"…
İzliyoruz!

-*-*-

Ülkeye verdiği zarar mı?
Gayet açıktır!
Ve UBP, bu ülkeye rahat bir şekilde zarar verebilen insanların partisi olmamalıdır!
Bilmem anlatabildim mi?


Yalakalığı alışkanlık haline 
getiren tüm siyasetçilerimize müjde!

Şaka yapıyorum tabii ki!
Ama haber şaka değil!
Ayrıca her şakanın bir de ciddi tarafı olabilir!

-*-*-

En baştan söyleyeyim!
Başlığa bakıp da meseleyi milliyetçi kafayla değerlendirmemeniz adına!

-*-*-

Neyse!
Sık sık gaz çıkarmanın Alzheimer hastalığına karşı koruyucu olabileceği keşfedilmiş!
E bizim siyasetçilerimiz “bence” sürekli gaz çıkarıyor, demek ki Alzheimer riskleri sıfır!

-*-*-

Efendim, vallahi uydurmadım ama yeni bir çalışmaya göre çıkan gazın içindeki hidrojen sülfürün, beyin hücrelerini hasara karşı koruyabileceği belirlenmiş!

-*-*-

Yani osurmak, hiç de ayıp olmasın!
Geldi mi bırakın!
Hatta dönüp derin bir nefesle içinize çekin!

-*-*-

Siyasetimizin ayrıca yalaka kesimine de duyurulur; efendiniz – efendileriniz – her kim ya da kimlerse – artık osurduğunda, sadece boşu boşuna “gül gibi kokuyor” diye yağ çekmenize de gerek yok, bakın iyi gelirmiş!
Çekinmeyin, derin bir nefesle içinize çekebilirsiniz!

-*-*-

Demek ki neymiş?
Osuruk deyip de geçmemek lazımmış!
Osuruk bir sağlıklı sindirim sistemi aktivitesi olmanın yanında, siyasetimiz adına da bayağı faydalı bir durummuş!


fzygn.jpg

İngiltere’de geçmişte Kraliyet ailesinin resimlerine doğru osurmak yasaktı… Avusturya’da 22 yaşındaki bir adam, polis memuruna gaz çıkardığı için 500 euro para cezasına çarptırılmıştı… Osurukçu adam, mahkemede gaz çıkarma eyleminin aslında ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini savunmuştu…

Bu yazı toplam 623 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar