1. YAZARLAR

  2. Onur Olguner

  3. BİR TRAMVAY HİKAYESİ
Onur Olguner

Onur Olguner

BİR TRAMVAY HİKAYESİ

A+A-


Ülkemizde artık bir klasik olan hükümetin değişimi sürecinin içerisindeyiz yine. Doğal olarak da bu süreç gündeme ağırlıklı bir şekilde oturmuş durumda. Tabii hükümet düştüğü anda hükümet programında nelerin başarılıp başarılmadığı da masaya yatırılıyor. Ve bunun ardından siyasetin iş yapma ile ilgili olan bağlantısı sorgulanıyor haliyle.

Bazılarımız içinse bu sorgulama 2010 yılına, yani bundan 6 yıl öncesine rastlar. Birkaç gönüllü arkadaşımızla birlikte Lefkoşa’da tramvay olması fikri bir bizi heyecanlandırmıştır. Ve daha konuştuğumuz gece sokaklara çıkarak ana caddelerin genişliğini ölçmüş ve yollarımıza tramvay olur mu diye hesaplamışızdır.

2010 yılında Emine Sütçü ‘Kıbrıs’ta Tren’ isimli bir belgesel yapmaya karar verir. Tren yolları Kıbrıs’ta 1900’lü yıllardan 1950’lere kadar tüm adayı baştan sona bağlamayı başarmıştır. Sonra İngilizlerin agresif araba satma politikası ile bu raylar adadan sökmüştür. Emine Hanım belgeselinde bu süreçten anlatır ve son 15 dakikada ise ‘Hep geçmişten konuştuk, biraz da geleceği ele alalım diyerek projemizi anlatmamıza fırsat verir.’

Belgesel basının ilgisini çeker. Basında ses buldukça bizim lobi kabiliyetimiz de artar. Meclis gündemine raylı ulaşım konusunu getirmek ve bir komitede çalışması konuşulurken dönemin LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları devreye girer. Açıklaması “Haziranda ihaleye çıkıyoruz, Temmuzda inşaata başlarız” diyedir. Tabii ki bu haziran ayı hiçbir zaman gelmez.

Fakat bu olay bizi yıldırmaz. O dönem Şehir Planlama Müdür yardımcısı olan Layık Topcan’ın da yönlendirmesiyle bir grup arkadaş bir araya geliriz. Hedefimiz 2012 yılında Lefkoşa İmar Planı değişikliğine Hafif Raylı Toplu Taşıma Sistemini koydurmaktır. Bir grup şehir plancısı, mimar ve mühendis 3 ay boyunca her akşam 5 saat çalışırız. Ve 3 aylık çalışmanın sonunda 28 yol kesiti, 3 harita ve ön fizibilite hesaplarını içeren 30 sayfalık ‘Lefkoşa İmar Planı için Hafif Raylı Toplu Taşım Raporu’muzu daireye sunarız. Bu rapor maalesef tozlu raflarda hiç okunmamak üzere yerini alır ve plan değişikliğinde kullanılmaz.

Bir sonraki denememiz Kadri Fellahoğlu’nun belediye başkanlığı seçimlerinde olur. Yaptığımız sunumlardan sonra dönemin belediye başkanı Kadri Fellahoğlu da bu projeye inananlar arasındadır artık. Teknik uygulama bilgileri için İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile iletişim kurulur. Zaten Türkiye artık kendi tramvaylarını Bursa’da üretiyordur.

Proje ekonomi odağında tekrar çalıştırılır. Lefkoşa’nın çeperindeki iki üniversiteden başlayacak güzergah, Dereboyu’ndan geçecek, ardından surlar içine girerek Ledra Sınır Kapısına kadar gidecektir. Amaç ise basittir: Öğrenciler ve turistler şehrin içerisine çekilecek, ulaşım kolaylaşacak ve ekonomiye katkı sağlanacaktır. Bu sefer maalesef tramvay projemizi engelleyen seçimlerin sonucu olur.

Tabii bu süreçlerin hepsinde pek çok politikacı Tramvay kelimesini, popüler olduğu için kullanmaktan çekinmez. İnsanların bu ülkede bir hayali vardır ya, illa ki bundan siyasi fayda sağlanmalıdır. Mesela Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı görevindeyken Hasan Taçoy 2015 yılında tramvay projesini çalıştıklarını açıklar. Hiç tereddüt etmeden elimizde ne kadar çalışma varsa kendisine ulaştırırız belki faydası olur diye. Sonuçta bu konu bizim için siyaset üstü bir inançtır. Maalesef bütün vaatlerde olduğu gibi bu proje de unutulur gider.

Bir benzer hayal kırıklığı ise yakın dönemde yine LTB’de yaşanır. Manşetler çıkar, başkan Harmancı surlariçine tramvay getirecektir. Tüm gazetelerin baş sayfaları tramvay resimleri ile donatılır. Ardından bu tramvayın traktörle çekilen vagonlar olduğu ortaya çıkar ilk önce, sonra bu vagonlar da unutulur yine.
Her seferinde bu vaatler verildiğinde, tramvay ile ilgili insanlar biraz daha “bizim ülkede olmaz” veya “hayal” gibi düşüncelere kapılır. Ve her seferinde aslında biraz daha uzaklaşır bizim için hafif raylı toplu taşıma sistemleri. Hâlbuki Lefkoşa’nın tramvaya ihtiyacı çok barizdir:

Öğrenci kentidir Lefkoşa. Ve tüm üniversitelerinde okuyan öğrenci nüfusun tamamı şikâyetçidir kentte toplu taşıma olmamasından.

Turistlerin kentidir Lefkoşa. Fakat surlar içine giren turistin onda biri şehrin geriye kalanını gezmemektedir, hemen güneye dönmektedir.

Lefkoşalının kentidir Lefkoşa. Toplu taşıma eksikliğinden her yetişkin bireye bir araç zorunluğu getirmektedir.
Trafiği sıkışıktır Lefkoşa’nın. Ne yolları, ne otopark sayısı araç yoğunluğuna hizmet verememektedir artık.

Sonuçta bir hükümet daha düştü bu hafta ülkemizde. Ve UBP-DP, UBP, CTP-TDP-DP, CTP-DP ve CTP-UBP hükümetlerinden sonra 6 yıl içinde 6’ıncı hükümetimizi görmeye hazırlanıyoruz. Ülkenin siyasi istikrar eksikliğinde bizim hayallerimiz ve inancımız ise değişmedi. Ve giderek daha fazla insan inanıyoruz hafif raylı toplu taşıma sistemlerinin bu ülkeyi ileriye götüreceğine.

Bilemediğimiz tek konu ise gelip gelmeyeceği değil tramvayın, ne zaman geleceği aslında.

Bu yazı toplam 2791 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar