‘HÜKÜMET’le ilgili bir ‘milletvekili’ne sordum, ‘Nedir durum?’ diye…
Tam da ‘sokağın anlayacağı’ dilde özetledi:
“Ne bozuluyor, ne düzülüyor…”

***

‘İstikrar’ çok önemli oysa…
Hem ‘istismar’ı önlüyor, hem de önünü açıyor yaşamın!..
Bu ‘HÜKÜMET’in “yasal süresi”ni tamamlayacağına inancım yok!..
Yine de…
İki ortak yurttaşın karşısına çıkmalı ve yeniden, “İşte yol haritamız” diyebilmeli...
Böyle ip üstünde yürünmüyor!

***

“Bu ülkede herhangi bir hükümet kolay kolay iki seneden önce bozulmaz” derim hep…
Nedenini kendimce açıklarım.
Çünkü müdür, müsteşar, atamalar iki senede kazanıyor sanırım ‘müşavirlik’ hakkını!..

***

Bu kadar basit mi?
Bazen öyle!..
Bazen yanılırım...

***

O nedenle bu hükümete yapılacak en önemli KAMUOYU baskısı kimi REFORMLARI başarmasıdır.
- ÜÇLÜ kararname ve SİYASİ RANT süreci SONLANMALIDIR mesela!..
- GEÇİCİ istihdamı dönemi bitmelidir.
- ‘Siyasi Partiler’ ve ‘Seçim’ yasaları mutlaka geçmelidir!.
- Cumhurbaşkanı’ndan Başbakana, milletvekilinden belediye başkanına tüm SUİİSTİMALLERİN soruşturulacağı düzenlemeler yapılmalıdır.

***

Şu yorum sıklıkla yapılıyor:
- “Bu hükümet halkın beklentilerini karşılamadı…”
Doğrusu, aynı cümleyi herhalde 1975’ten beri duyuyoruz!..
Ve derim ki, kesiniz, bir kenara saklayınız.
Çünkü bir 30 sene daha aynı cümle her gün tekrarlanabilir.
GERÇEK şudur…
HERHANGİ bir hükümet bu toplumun beklentilerini KARŞILAYAMAZ….
Çünkü ‘beklentiler’ ile ‘imkanlar’ birbirini karşılamaz!..

***

Doğrusu VİCDANLI, TEMİZ ve ŞEFFAF bir yönetimdir beklediğim!..
‘Geçici’ istihdamına karşı önerge verirken, el altından insanları işe almak; ya da ‘oy’ verdiği yasayı ‘okumadım, bilmiyorum’ demek, değil.