1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. ‘Beceriksizlik’ mazeret olmamalı…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

‘Beceriksizlik’ mazeret olmamalı…

A+A-

Nedeni ne olursa olsun;

Yaşanan akaryakıt krizi ülkeyi yönetenlerin beceriksizliğinden başka bir şey değil.

Planlayamamak, olabileceği hesaplayamamak, halkı bir ihtiyaçtan daha mahrum etmek…

Döviz çıkmışmış, hava şartlarıymış, şuymuş buymuş…

Bir hükümet her şeyi planlamak, hesap etmek durumundadır.

Hükümetler her ne kadar öyle görmeseler de halkın hizmetkârıdırlar. Bizde hükümete gelenler kendilerini ülkenin sahibi sandıkları için işte bu akaryakıt yokluğunu bile “bulursanız kullanırsınız, bulmazsanız da hükümeti ilgilendirmez çünkü biz buranın sahibi olarak istersek getiririz, istemezsek getirmeyiz” diyebilecek kafa yapısına girebiliyorlar.

Veya beceriksizliklerini kabul edip özür dileyecekleri yerde sorunu başkaları yaratmış gibi kendileri de mahrum pozisyonuna geçebiliyorlar.

Sorunun çözümünü de ırkçılıkta buluyor ve akaryakıt istasyonlarından Kıbrıslı Rumlara yakıt vermemelerini istemeye kadar vardırıyor Sucuoğlu…   

***

Çiçeği burnunda Başbakan Sucuoğlu, akaryakıt kriziyle özellikle seçim öncesi puan kaybederken TL’nin erimesiyle de artarak devam eden bu güven kaybını belki “Euro’ya geçiş çalışmalarını başlatıyoruz” diyerek bir noktada durdurabilir.

Euro’ya geçiş nihayet tartışılmaya başlandı çünkü... Her gün eriyen, yerlerde sürüklenen TL’den dolayı Euro’ya geçiş nihayet tartışılır oldu.

Sevgili Fehime Alasya vekillere sordu dün… CTP’nin vekilleri Euro’ya geçişin teknik olarak mümkün olabileceğini, kademeli olarak yapılabileceğini söylerken UBP, DP, YDP vekillerinin de Euro’ya geçişte taraftar olduklarını söyleyebiliriz. Ancak bu durumun teknik olarak mümkün olmadığı görüşünü ortaya atıyorlar. Teknik anlamda olumsuz bir görüşleri varken “keşke Euro’ya geçebilsek” temennileri benim için önemli. O zaman; Böyle bir çalışmanın hemen yapılabilmesi mümkün. Zaten olumlu bakanlar ve “olabilir” diyenler var, “keşke” diyenlerin de niyetleri birleştiğinde Euro’ya geçiş çalışmalarını ne engelleyebilir ki!

*

UBP Milletvekili Yasemi Öztürk; “Keşke döviz kullansak ama maalesef bunlara geçmek için bazı kriterler var. Keşke önü açık olsa da geçsek, çok muhteşem olurdu ama bu şartlara sahip değiliz. Bugün bir araç bile alsak döviz, TL şu anda eridi, hiçbir değeri kalmadı.”

*

UBP Milletvekili Menteş Gündüz; “Siyaseten AB tarafından dışlanmış bir ülke olarak da bunun bizim açımızdan imkanı yoktur. Bizim Euro’ya geçişimizi dış güçler istemez. Siyaseten de teknik olarak da bunun kısa veya uzun vadede mümkün olmadığını düşünüyorum.”

*

DP Milletvekili Serdar Denktaş; “Euro’ya geçiş söylendiği kadar kolay ya da mümkün görünmüyor ama devletin gelir giderlerini ve özel sektör harcamalarını Euro’ya endekslemek mümkün. Yine TL kullanılarak, tüm ödemeler Merkez Bankası kurları üzerinden Euro yapılabilir. Bu mümkündür.”

*

YDP Milletvekili Erhan Arıklı; “Ülkede Euro’ya geçelim mi diye halka sorsanız % 100 geçelim sonucu çıkar. Ama ekonomik ve mantık çerçevesinde çok zor! Altyapımız yok, önce döviz stokunun olması veya altının olması gerek aksi halde bunu piyasaya süremeyiz. Bu şartlarda çok da mümkün görülmüyor.”

*

Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim ise; “Euro’ya geçiş teknik olarak mümkündür. Yalnız Euro’ya geçiş tamamen siyasi bir meseledir. Dolayısıyla bu konuya siyaset karar verecektir” diyor.

Ödül A. Ülker de Prof. Besim’in görüşlerini aldı; “‘Euro’ya geçemeyiz, rezervimiz yok’ söylemleri var, katılmıyorum. Rezerv daha fazla sabit kur rejimi kullanan ülkeler ve kendi parasını basan ülkeler için görece gereklidir. Biz ne sabit kur rejimindeyiz ne de kendi paramızı basıyoruz.  Kaldı ki ekonomimiz çoktan beridir dolarize (Sterlin, Euro) olmuş, fiyatlandırmalar çok yüksek oranda döviz cinsindedir, birikimlerimizin %60’ı aşan kısmı yabancı paradadır. TL bizim paramız değildir ve burada önemli olan siyasi iradedir.”

***

İşte böyle de uzman görüşleri var. Uzmanların görüşleri çoğunlukla da bu yönde; “Geçilebilir, süreç başlatılabilir, kademeli geçiş olabilir.”

Beklemeye gerek yok. Çalışma başlatılmasının ne gibi sakıncası var ki!

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1056 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar