2026 yılında da, tarihi rekor bir bütçe açığı ile karşı karşıyayız
2026 yılı devlet bütçe tasarısı, Meclis bütçe komitesinde yarın görüşülmeye başlıyor. Bugünkü yazımda, 2026 devlet bütçesi ile ilgili özet bilgiler vereceğim.
2026 yılı bütçesi, 2025 yılı bütçesine göre giderlerde yüzde 39.57, gelirlerde ise yüzde 39.42 artış öngörüsü çerçevesinde hazırlanmıştır. Bütçe gelirleri toplamı yaklaşık 165.4 milyar TL, bütçe giderleri toplamı 191,1 milyar TL ve bütçe açığı da yaklaşık 25.7 milyar TL olarak öngörülmektedir.
2026 Bütçe açığı tarihi bir açıktır ve rekordur. Gelirler ve giderler arasında bu kadar açık olan bütçe, eğer bir işletme bütçesi olsaydı, çoktan iflas etmiş olacaktı. Ama, devlet iflas etmeyeceğine göre, ya öngörülen yatırımları tam olarak yapamayacak, ya da kaynak yetersizliğinden dolayı halka yeterli hizmet veremeyecektir.
Bu bağlamda, Hükümet, özellikle ekonomide, sağlıkta, eğitimde, enerjide, tarımda, sanayide, ticarette yaşanan sorunları ve halkın dertlerini layıkıyla çözemeyecektir.
2025 yılı bütçe açığı yaklaşık 18,3 milyar TL öngörülmüştü. Bakalım açık yıl sonunda ne kadar gerçekleşecek. 2026’da ise, geçen seneye göre yaklaşık yüzde 40 daha fazla bütçe açığı ( 25,7 Milyar) öngörülmektedir.
Esas mesele, bütçe rakamları büyürken, bütçe açığını düşük düzeylerde tutacak şekilde bütçe gelirlerini artırmak olmalıdır. Fakat, yüksek enflasyondan, kayıt dışındaki vergilerden, tasarruf yapılmamasından ve savurganlıktan dolayı, bu yılki bütçede yine bunu göremiyoruz.
TC yardım ve kredilerinin tümünün bütçeye girdiğini öngördüğümüzde, bütçe açığı 25.7 milyar TL görülmektedir. Bu açık da, genel bütçenin yaklaşık yüzde 13,45‘ine denk gelmektedir.
2026 Bütçe gelirleri içinde yer alan TC yardımları ve kredilerinin toplamı 21.3 Milyar TL'dir. Geçen yıl bu rakam 18,5 milyar TL idi.. Geçen yıla göre yaklaşık yüzde 15 artış görülmektedir.
Bu rakamlar bize, toplam bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 13’ünün, TC yardım ve kredilerinden oluştuğunu göstermektedir.
Öte yandan, TC Kredileri ve TC yardımları yeterli derecede ülkeye gelmezse, bütçe açığı, çok daha fazla miktara ulaşacaktır. Örneğin, savunma harcamaları ve kamu maliyesine katkı rakamları az geldiğinde, doğrudan bütçe açığını artırmaktadır.
Son yıllarda kamu maliyesine katkı kalemi giderek azalmaktadır. Nitekim, geçen yıl 4 milyar TL iken, bu yıl 2.3 milyar TL’ye gerilemiştir.
Bütçede personel giderlerine yaklaşık 50.9 milyar TL, Cari transferlere yaklaşık 80. 2 milyar TL ve sosyal güvenlik kurumlarına ödenen devlet primleri giderlerine de yaklaşık 3.9 milyar TL ayrılmaktadır.
Neticede, toplamda yaklaşık 135 milyar TL ile bütçenin en büyük bölümü, yani yaklaşık yüzde 71’ i bu kalemlere harcanmaktadır. Bu toplamın içinde personel giderleri, maaşlar, emekli maaşları ve sosyal güvenlik harcamaları da önemli yer tutmaktadır.
2025 Bütçesine göre, Mahalli gelirler yaklaşık 86.1 milyar TL olarak öngörülmüştü.2026 yılında ise mahalli gelirler 126.5 milyar TL’dir. Yaklaşık yüzde 47 civarında bir artış öngörülüyor.
Doğru ekonomi ve maliye politikaları uygulanıp, enflasyon ve kayıt dışılık azaltılırsa, güney geçişleri, turizm, yükseköğretim gelirleri, ithalat vergileri, KDV ve FİF vergileri ile birlikte, mahalli gelirlerin, öngörülenin de üstünde gerçekleşebileceğini düşünüyorum.
2018 yılındaki bütçe fazlasından sonra, geçtiğimiz son 5 yılda, yüksek bütçe açıkları oluşmuştur. Fakat, 2025 ve 2026 bütçe açıkları tarihi ve rekor açıklardır.
2025 yılında, Maliye’nin borçlanmaları düzenli olarak devam etmektedir. Yılın son aylarındaki borçlanmaların geri ödeme zamanı gelecek yılda olacağı için, bu yılın bütçe açığını azaltsa bile, gelecek yılın bütçe açığını artıracaktır.
KKTC’de, bu yılın ikinci yarısındaki dört aylık birikmiş hayat pahalılığı oranı %16.01 olarak gerçekleşti. Yıl sonu itibarıyla %20’ye ulaşması, hatta geçmesi muhtemeldir. Bu artış, ocak ayı sonunda maaşlara yansıtılacaktır. 2026 bütçesinde personel gideri artışı ise %23.3 olarak öngörülüyor.
Bu durumda, 2026’nın maaşlara yansıtılacak ilk 6 aylık hayat pahalılığı artışı için, bütçede kaynak kalmayabilir. İşte o zaman, yılın ikinci yarısı için, Hükümet’ in ek bütçe yapması gerekebilir.
Maliye Bakanı Berova ise, 2026 yılının ilk yarısı için yüzde 10’luk hayat pahalılığı öngörüldüğünü açıkladı. Ancak, Ülkemizde yaşanan pahalılıktan dolayı, 6 ay için yapılan bu enflasyon tahmini çok iyimser görülmektedir.
Sonuç olarak, Bütçe açığı, iç kaynaklarla karşılanmaya çalışılacaktır. Bunun gerçekleşmesi için, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma çalışmaları geliştirilmeli, adaletli vergi toplanması çalışmalarına hız verilerek gelirlerinin artırılması ve ayni zamanda giderlerde de tasarruf yapılması gerekmektedir.
Bunlar yanında, Rum komşularımızın yaptığı harcamaların artarak devam etmesi için, piyasa ucuzlatılmalı, mevcut geçişler kolaylaştırılmalı ve yeni kapılar açılması için girişim yapılmalıdır. Önümüzdeki günlerdeki yazılarımda, bütçeyi değerlendirmeye devam edeceğim.







