1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. 1 Mayıs’ta, ülkemizdeki işçiler, emekçiler ve dar gelirliler mutsuz
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

1 Mayıs’ta, ülkemizdeki işçiler, emekçiler ve dar gelirliler mutsuz

A+A-

1 Mayıs’ı kutladığımız bu günde, Ülkemizdeki işçiler, emekçiler ve dar gelirliler ekonomik zorluklarla boğuşmaktadır.

Ülkemizde, şu anda asgari ücret, brüt 43 Bin 469 TL, net 37 bin 818 TL olarak uygulanmaktadır. Bu bağlamda, kurlarda yaşanan yükselişten dolayı, Euro bazında asgari ücrette önemli gerileme görülmüştür.

Öte yandan, ABD ile Çin, AB ve diğer ülkeler arasındaki gümrük tarifeleri(vergileri)  ile başlayan ticaret savaşlarının ve Türkiye’ de İstanbul Belediyesinde yaşanan tutuklamalar ve  siyasi gerginliklerin sona ermemesi, TL’nin değer kaybının sürmesi ve döviz kurlarının yükselmesi, ülkemizde büyük endişe yaratmakta, tüm mal ve hizmetlere okkalı zamlar olarak yansımaktadır.

Bunlar yanında, gıda fiyatlarında da çok yüksek artışlar görülmüştür. Hükümetlerin de yeterli tedbirleri almamasıyla, ekonomide ve vatandaşların satın alma gücünde, sıkıntılar artmıştır.

2024 Yılı enflasyonu, yüzde 53,2.’ye ulaşmıştır. 2025’ in ilk çeyrek dönemi enflasyonu da yüzde 8.67 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum, özellikle asgari ücretle çalışanlar ile sosyal yardım ve engelli maaşı alan dar gelirlileri çok daha olumsuz etkilemektedir. Nisan ayı enflasyonu ile birlikte, enflasyonun daha da artacağı beklenmektedir.

Öte yandan, 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını oluşturan açlık sınırının, Mart ayı sonunda,  24 bin 324 TL olduğu bir ortamda, aylık asgari ücret ise, net olarak 37 bin 818 TL’dir. Asgari ücret, açlık sınırına yakın seyrediyor. Görüldüğü üzere, asgari ücret artsa bile, belli bir süre sonra erimektedir.

Böylesi bir tabloda, döviz kurlarının da  son dönemde oldukça yükselmesiyle, ülkede pahalılık çok artmış, tüm mal ve hizmetlerde zam yağmuru devam etmekte, fakirleşme büyümektedir.

Bunun en önemli nedeni de, yükselen döviz kurlarının piyasamızda pahalılık ve zamlara yol açmasıdır. Piyasamızda döviz kullanımının çok fazla olması ve ithalat yoğun bir ülke olmamız en önemli etkendir.

Temennimiz, döviz kuru artışlarının daha fazla olmaması ve petrol fiyatlarının aşırı yükselmemesidir. Nitekim, geçen hafta, akaryakıt ürünlerine litre başına 1 TL üzerinde zam yapıldı.

Bu zam, hem enflasyon endeksine doğrudan yansıyacak hem de ekonomide girdi maddesi olması nedeniyle, başta toplu taşıma ücretleri ve halkın yakıt giderleri olmak üzere, pek çok mal ve hizmete zam gelecektir. Bu da, hayat pahalılığı oranını yükseltecektir.

Elektriğe ise, Nisan ayı başında yüzde 11,6 zam gelmesi, girdi maddesi olması nedeniyle, hem tüm mal ve hizmetlere zam olarak yansıyacak, hem de halkın kullandığı elektrik faturaları zamlanacaktır. Bunun piyasaya etkilerini, Nisan ayı enflasyon oranları açıklandığı zaman daha net göreceğiz.

Öte yandan, sosyal yardım ve engelli maaşı alan on binlerce insanımız, açlık sınırının altında perişan bir halde yaşamaktadır.

Ülkemizde şu anda, sosyal yardım maaşı veya  engelli maaşı alan kişilerin maaşları asgari ücretin de altındadır. Bu maaşlarla geçinmek mümkün değildir.

Gıda ihtiyaçları bile karşılanamaz durumdadır. Bu konuda, süratle, mevzuat düzenlenerek,  sosyal yardım ve engelli maaşı alan vatandaşlarımızın maaşları artırılmalıdır.

Ayrıca, asgari ücrette çalışanlara hayat pahalılığı ödeneğinin altında artış verilmesi (yüzde 7.5) Sendikalar tarafından  mahkemeye götürülmüş ve çalışanlardan büyük tepki görmüştür. Hükümet, KKTC vatandaşlarına ek ücret artışı vaat etse de, maalesef bu artış gerçekleşmemiştir.

1 Mayıs’ın anlam ve önemini gösteren, bazı özet bilgileri de, sizlerle paylaşarak, yazımı tamamlamak istiyorum.

1 Mayıs 1886 yılında, ABD’nin Chicago şehrinde binlerce işçi, uzun çalışma saatlerinin düşürülmesi ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için greve gitti.

Grevin ardından sokaklar hareketlendi. Çıkan çatışmalarda polisler ve işçiler hayatını kaybetti. Bunun üzerine, olaylardan sorumlu tutulan 4 işçi lideri idam edildi, yüzlerce işçi tutuklandı.

1889'da Paris'te toplanan İkinci Enternasyonal, işçilerin anısına Chicago'da protestoların başladığı gün olan 1 Mayıs'ı "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" ilan etti ve tüm dünyada işçi ve emekçi bayramı olarak kutlanmaya başlandı.

Yazımın sonunda, Dünyadaki  tüm işçilerin,  emekçilerin 1 Mayıs bayramını kutluyorum.  Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hakların korunması ve  daha  adaletli  bir dünya için, birlik ve beraberlik içinde mücadeleye devam edilmesi gerekmektedir.Yaşasın 1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramı...

 

Bu yazı toplam 1802 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar