1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Empati ve adalet
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Empati ve adalet

A+A-

Salgın süreci özel sektör ile kamu arasındaki uçurumu iyice deşifre etti.
Adanın kuzeyinde gelecek güvencesinden yoksun on binlerce insanın çaresizliğini, sahipsizliğini, yoksunluğunu yeniden ortaya koydu.
Eğitimin plansız, iş gücünün kontrolsüz, gelir dağılımın adaletsiz olduğu gerçeği karşısında sistemin boyaları döküldü.

*  *  *

Otuz senelik dostluğum olan bir öğretmen arkadaşım yazmıştı.
‘Basın Odası’nda konuştuk.
O meşhur geriye dönük 2 bin 500 liranın vicdanları inciten sorgusundan söz ediyorum.
Ne memur bekliyordu bu ödemeyi, ne öğretmen.
Sendikalar elbette içten içe kabullendi.
Çok doğal.
Epeyce derinleşen güven erozyonuna rağmen çoğunluğu senelerdir oturduğu koltukları terk etmiyor zaten!

*  *  *

“Bir öğretmen olarak ve daha birçok öğretmen bizlerden kesilen 2500 liranın geriye ödenmesi için ısrar etmedik. Hatta geriye ödenmese sormazdık bile çünkü özel sektördeki insanların durumlarını biliyorduk. Bugün yine kesilen 2500 lirayı hesapta gördük. Tabii bizler adına sevindirici ama kafamız da karışmadı değil. Ama tekrar söylüyorum geriye ödenmese sormazdık bile...”

*  *  *

Bunu kamu görevlisi öğretmen dostum paylaştı, samimiyetine de inanıyorum.
Özelde çalışan bir başka eğitimci arkadaşım ise şu yanıtı verdi.
“Kamuda çalışan bir öğretmen anlamlı paylaşım yaptı diye okudum. Pandemi döneminde maaşlarından yapılan 2 bin 500TL kesinti dün geri yatmış. Ama yatmasaydı da sormazdık diyor. Özel sektörde çalışan kişilerin durumunu bildiğinden... Ancak pandemi dönemi öncesi kamuda çalışıp aynı zamanda bu kişilerin evlerde verdikleri özel dersleri de herkes biliyor. 2’nci iş yasağına rağmen yıllardır kazanılan ek gelirler özelde çalışan öğretmenlere haksız rekabet oluşturmamıştı ama değil mi? Şimdi duygusal söylemlere ve özel sektörü düşünürmüş gibi davranışlara gerek yok.”

*  *  *

Kendi “adaletini” arıyor şimdi hayat ve insanlar çatışıyor. İşin aslı hiçbir siyasi parti, kamudan özele yönelik haksız ve eşitlikten uzak kaçağa ses etmiyor.
Tümü “ölü taklidi” yapıyor bu can yakıcı soruna karşı...

*  *  *

Ne olacak peki?
Tek çare özel sektördeki çiftçinin, uzmanın, eğitimcinin, mühendisin, işçinin, örgütlenmesidir.
Hele de “geçim derdinin” çok daha büyüdüğü bir ortamda...
Hükümetlerin gailesi “seçim”, kamu sendikalarının odağı “zümresel çıkar” maalesef...

*  *  *

On binlerce insan salgın döneminde yalnızca bin beş yüz lira kazanmıştır.
‘Empati’ çok entel bir laftır onlara...
‘Adalet’ derseniz çok uzak...

Bu yazı toplam 2285 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar