1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. YAŞASIN, UNUTTUM!
Sami Özuslu

Sami Özuslu

YAŞASIN, UNUTTUM!

A+A-

 

Bu başlığı neden attığımı da unuttum.
Ama bu iyi bir şey.
Bakmayın siz tıp camiasının 'unutkanlık' konusunda söylediklerine.
Bazen unutmak iyidir.
Hele bu ülkede yaşayanlar için!..

*  *  *

Bir sabah uyandım ve öyle oldu.
Bir baktım, hiçbir şey hatırlamıyorum.
Öyle trafik kazalarıymış, cinayetlermiş, soygunlarmış...
Kanser vakalarındaki artışmış, enflasyonmuş, dövizmiş...
Kredi kartı taksitiymiş, aybaşıymış, elektrik faturasıymış...
Bunlar da ne?
Hepsini unuttum.

*  *  *

Unuttum ve hatırlamıyorum.
Hayır, hatırlayamadığım için üzgün falan değilim.
Bilakis, hatırlamak istemiyorum.
Mesela pantolonun arka cebinde bir cüzdan var ama içi boş.
İçine ne koyardık, onu hatırlamıyorum.
Fena mı?
Yoksa zaten boştu da ondan mı cüzdana girenin ne olduğu hatırıma gelmiyor?

*  *  *

Tabii bu kadar da kolay değil.
Ben gayet memnunum bu halimden de etraftakiler huzursuz.
"Bunadı" diye fıs fıs konuşuyorlar arkamdan.
Gailem bile yok!
Ne isterlerse konuşsunlar.
Lakin konuşmakla kalmıyorlar maalesef...
İlla bana bir şeyleri hatırlatacaklar.
"Gel" deyip elimden tuttukları gibi bir cihazın önüne götürüyorlar beni...
Soru: Bak bu ne?
El cevap: Bilmem, ilk defa görüyorum.
Onlar: Of, nasıl ilk defa görürüm dersin? Tam 12,5 senedir her gün
sürdüğün araba bu!..
Ben: Araba derken?

*  *  *

Bu yeniden öğretme çalışmaları olmasa hayat o kadar hoş ki...
Ama olmuyor. Bırakmıyorlar.
Maksat insan rahat etmesin.
Kimse huzur bulmasın.
İlla hatırlayacaksın.
Neyi hatırlayayım?
"Bak, bu gazete..."
Yani?
Yazım varmış içinde eskiden...
Yazı da ne?
Gazete nasıl bir şey?
"Bu da televizyon."
Tuhaf... İçine birileri kaçmış gibi...
Of'muş.
Ne ofu?
Hatırlamıyorum işte.

*  *  *

Biri geliyor yanıma, etraftakilere "Merak etmeyin" diyor "Şimdi her şeyi
hatırlayacak."
Sonra bana bir şey gösteriyor parmağıyla.
"Tanıdın değil mi?"
Kimdir be bunlar?
Oo, nasıl tanımazmışım, olur muymuş?
Bunlar her gün müzakere eden liderlermiş.
Sonuç?
E sonuç yokmuş, önümüzdeki 50 yıl içinde umut ediyormuşuz ama bana neymiş sonuçtan!
Ben şu iki adamı tanır mıymışım bir an önce yoksa tanımaz mıymışım?
Bir an önce bu 'oyun'dan vazgeçer miymişim, yoksa?
Yoksa ne?

*  *  *

Sanırım bir süre sonra umutları azaldı.
Bana 'bunak' demek için artık arkamı dönmemi beklemiyorlar.
Önümde, yüksek sesle, suratlarını ekşiterek söylüyorlar bunu.
Beni 'kendi halime' bırakıyorlar.
Sonra da 'kendi halleri'ne dalıyorlar.
Biri diyor ki "Euro yine rekor kırdı bugün, otomobil taksitini nasıl ödeyeceğiz?"
Diğeri araya giriyor, "Aman gene kaza oldu, iki ölü var" diyor.
Telefon çalıyor, "Alo..."
Karşıdaki bir şeyler söyleyip kapatıyor.
Kaynanasıymış. Çekemezmiş. Çok dırdır edermiş. Zenginmiş ama onlara zırnık koklatmamış.
Zil çalıyor, eve gelen genç "Bugün de iş bulamadım anne" diyor.
Onlar 'kendi halleri'nde...
Ben 'kendi halim'de...
Bunları da unuttum.
Unutmak ne güzelmiş meğer.
Tavsiye ederim.
Ama neden tavsiye ederim, onu da unuttum şimdi.

 

Bu yazı toplam 1864 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar