Türk Vapurları Kıbrıs’ta-1945-1
Kıbrıslı Türkler için Anadolu, Türkiye, Atatürk uzun dönemden bu yana büyük önem taşımıştır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Atatürk’e ve Türk bayrağına olan bağlılık söz konusu dönemlerde hat safhadaydı. Öyle ki, İngiliz Koloni döneminde Türk bayrağını sergilemek yönetim tarafından yasaklandığından, Kıbrıslı Türklerin bayrak sevgisi katmerlenerek artmıştı.
Bu sevgi ve hasreti giderecek, onunla karşılaşacak ne olursa olsun, Kıbrıslı Türkler için büyük bir önem taşımaktaydı. Tıpkı Türk bandralı bir “yolcu-yük” gemisinin adaya ilk kez gelmesinin yarattığı heyecan ve mutluluk gibi. Belki bugün düşündüğümüzde sonuçta bir gemi işte diyebiliriz ama 1940’lı yıllarda bu gemi, bu geminin Türk mürettebatı ve bu geminin seren direğinde dalgalanan Türk bayrağı, Kıbrıslı Türkler için “müthiş” bir olaydı. Nitekin adaya Doğu Akdeniz ticaret ağına ilk kez katılan “Güneysu”, “Aksu” gemileri işte böylesine bir heyecan katmıştı Kıbrıslı Türklere.
Halkın Sesi gazetesinden YAVUZ, gazetenin imtiyaz sahibi ve baş yazarı Dr. Fazıl Küçük’ün, söz konusu gemilerin Lârnaka limanına demir atacak olmaları ve demir atmalarıyla ilgili uzun, içten ve detaylı yazıları yer almıştı. Bu gemilerin adaya giden yolculuğuna, yazarlarımızın yazılarındaki yolculuğu ekleniyordu eski basınımızın sayfalarında.
“Halkın Sesi, 25 Temmuz 1945, syf:2
Günün Cilveleri
Yazan: YAVUZ
Türk Vapurları ve Kıbrıs
Kendimizi hatırlayalı Türk bayrağını taşıyan ticaret vapurlarının Kıbrıs limanlarına muntazam bir sefer yaptığını görmüş değiliz. Bütün limanlarımıza uğrıyan vapurlar çeşit ecnebi şirketlerine mahsus olup, bunlar arasında yalnız yaz mevsimlerinde adetleri mahdut olan motörlü veyahut yelkenli birkaç Türk gemisinden başka hiçbir vapur görmüyorduk. İşte Türk vapurlarının Kıbrıs’a muntazam bir programla sefer yapmalarıdır ki, ticaret bakımından Türkiye ile irtibatımızı kesmiş ve herhangi bir eşyayı getirmek imkânsızlığı hasıl olmuştu.
Şimdi büyük bir gurur ve sevinçle söyliyebiliriz ki, Türkiye devlet demiryolları ve limanları işletme genel müdirinin tertip ettiği programla, Türk ticaret vapurlarının Kıbrıs limanlarına da uğraması karar altına alınmıştır. “Doğu Akdeniz hattı” başlığı ile sütunlarımız arasında gördüğünüz bildirikte izah edildiği veçhile yeni bir hat açılmış ve buna adamızın Lârnaka limanı da dahil edilmiştir.
Her on beş günde İstanbul’dan hareket edecek olan bir Türk vapuru, sıra ile İzmir, Pire, İskenderiye, Portsait, Hayfa, Beyrut, Trablusşam, Larnaka, İskenderun, Mersin, Antalya, Rodos ve İzmir limanlarına uğrayacağı gibi, diğer başka bir vapur da ayni hat üzerinde işleyip İstanbul’a dönecektir.
Türk vapurlarında kolaylık bakımından göze çarpan bir cihet varsa, o da yolcuların pasaport ve gümrük muamelelerinin hususî memurlar tarafından sefer esnasında yapılacağı ve yolcuların serbestçe limanlara çıkacağıdır.
Türkiye’ye gitmek veyahut Türkiye’den ticarî eşya getirme zorluklarını ortadan kaldırmış olan devlet demiryolları ve limanları işletme müdürlüğüne sonsuz teşekkürlerimizi sunarken, yalnız Türk cemaatinin değil, umum vatandaşların istifade ve kolaylık bakımından sularımıza uğrıyacak Türk vapurlarına rağbet göstereceklerine hiç şüphemiz yoktur.
Gazetemizde “Doğu Akdeniz hattı”nın programı yayınlandıktan sonra, ilgili birçok kimselerin pek haklı olarak, genel acentenin kim olduğu sorulmaktadır. Şurasını haber verelim ki, mezkûr programa, Kıbrıs Milli Türk Halk Partisinin ciddi teşebbüsleri ile, Kıbrıs limanları sonradan geçirilmiş olduğundan, “Ulaştırma bakanlığı” bu mesele üzerinde henüz muhaberede olup, pek yakında genel acentenin kim ve nerede olacağını ilân edeceği pek tabiidir.
Bizi düşünüp büyük fedakârlık neticesinde adamızı ayni hatta bağlıyanlara karşı, biz de yalnız rağbet göstermek suretiyle olsun vazifemizi yapacak olursak, baş vuracağımız başka hususlarda da isteklerimizin yerine getirileceğine hiç şüphe etmemeliyiz.
YAVUZ”
1930’lu yılların başında Türkiye’de gelişmekte olan sektörlerden biri ticaret gemileriydi. Devlet tam manasıyle işin içine daha girememişken amatör şirketlerin oluşumuyla bu alanda adımlar atılıyordu. “...Türk kıyılarında yolcu taşımalarının yanında Yabancı Ülke Limanlarına da yolcu taşımak amacıyla girişimlerde bulundular. Bu amaçla Aksu, Güneysu ve Tarı Vapurları satın alınır. Sosyete Vapurculuk Anonim Şirketi kendi içinde başta gemilerin komisyonca belirlenen değerleri ve diğer nedenlerle anlaşmazlıkları artarak devam etmesi sonucunda 25 Ocak 1936 yılında kendini fesih eder. Şirketin elindeki vapurlar kurulan takdir komisyonunun belirlediği fiyatlar üzerinden Devletçe satın alınır ve Denizyolları filosunda yer alır. Denizyolları filosunda yer alan gemiler içerisinde en uzun süre hizmet eden Aksu, Güneysu ve Tarı gemileri de vardı...(http://www.alibozoglu.com)”
İşte yukarıda belirttiğim bu gemilerden GÜNEYSU ve AKSU, adamızı ziyaret eden gemiler olmaktaydı. GÜNEYSU’nun reklamı şöyle yer alıyordu gazetede...
“Halkın Sesi, 15 Ağustos 1945, syf:1
(reklam)
GÜNEY SU TÜRK VAPURU KIBRIS SULARINDA
6.500 tonluk lüks, seri yolcu vapuru
Ağustos ayının 19’unda sabahleyin saat 9’da
Lârnaka limanına vasıl olacaktır ve
yine ayni gün İskenderun, Mersin, Antalya,
Rodos, İzmir ve İstanbul limanlarına yolcu
ve eşya alarak hareket edecektir.
Mevkilerinizi şimdiden angaje ediniz.
Müracaat yeri: Lârnaka’da Z.D. PIERIDES
Posta kutusu: 25, Tel: Lârnaka 33”







