Diyorum ki, Türkiye’deki siyasi mafyanın KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu seviyedeki ağır müdahalesi ters tepecek!
Çok iddialıyım!

-*-*-

Bunu belli ki UBP’liler de anladılar…
Oğuzhan Hasipoğlu, “bu insanları biz getirmiyoruz, kendileri geliyor” benzeri bir açıklama yaptı!

-*-*-

Oysa, Ersin Tatar’ın seçim kampanyasını Türkiye’den gönderilen bir profesör yürütüyor… 
Profesör kardeşin daha önce AKP’nin seçim kampanyasını da yürüttüğü söyleniyor…

-*-*-

Hatta bu profesörün, UBP Genel Başkanı ile ilgili “ters” bazı raporlar yazdığı, bunun üzerine de genel başkana yakın bazı kişilerin kampanya ofisini basıp, itişmeli kakışmalı kavga ettikleri de biliniyor!

-*-*-

Gerçekten merak ediyorum!
Bu hırs, bu çabanın sebebi nedir?

-*-*-

Bu hırs ve bu çabanın sebebi, “federal çözüm veya iki devletli çözüm” değildir!

-*-*-

Dikkat edin Türkiye’den gelip de buralarda fink atanlar içerisinde “ismi temiz” tek bir kişi yok!
Tümünün bir şekilde adı kirli işlere – kirli ilişkilere – milyon dolarlık rüşvetlere, milyar dolarlık kazanımlara karışmış!

-*-*-

Demek ki bu kirli kişilerin kirli çıkarları içindir bunca hırslı sağa sola saldırış!

-*-*-

Ancak tekrar edeyim, bu baskılar kesinlikle geri tepecek!
Sonucu 19 Ekim akşamı birlikte göreceğiz!

-*-*-

Bu seviyede ve apaçık müdahale, çok ciddi bir uluslararası hukuk istismarıdır; KKTC’nin varlığına ve bağımsızlığına da hakarettir!
Ve bu ahlaksız – hukuksuz ve KKTC’yi aşağılayan  müdahaleler, ne müdahale edenlerin ne de Ersin Tatar ve saz arkadaşlarının umurundadır!

-*-*-

Müdahalenin yoğun olmasının en önde gelen sebebi aradaki büyük farktır…
Anketler ve sokak Tufan Erhürman’ın açık ara önde olduğunu belgeliyor… 

-*-*-

Haliyle bu kirli çevreler tam bir panik havasındadır… 
Çünkü Ersin Tatar ile kurdukları “gönül bağı”; “duygusal kazanımları” için idealdir!
Bu bağın ve duygusal kazanımların sonlanacağı endişesi, bu tipleri daha da saldırgan hale getiriyor!

-*-*-

Ağır yalanlar, sürekli fiyaskoyla sonuçlanan propaganda adımları ve saldırganlık ne kadar artarsa atsın, çabalar ne kadar çoğalırsa çoğalsın; bazı ufak tefek muhalif faşist parti yetkilisini de sokağa salmalarının başka sebebi daha var…

-*-*-

AKP’liler çok iyi biliyor ki; KKTC’de ciddi oranda Atatürkçü Türkiye kökenli seçmen var… 
Ve bunlar, özellikle Türkiye’de son dönemlere damga vuran tutuklamaların, kayyım atamaların karşısındaki demokrat insanlardır… 

-*-*-

Özellikle Ekrem İmamoğlu ile ilgili yaşananların kesinlikle KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimine etki edeceğini biliyorlar… 

-*-*-

Dediğim gibi; 19 Ekim 2025 akşamı saat 20.00 gibi ak koyun ve kara koyun belli olacak!

-*-*-

Şunu da belirtmekte fayda var; özellikle KKTC Meclisi’nde Pazartesi veya Salı genel kurula getirilmesi beklenen iki devletli çözüm maskaralığı ile ilgili olarak Tayyip Erdoğan da doğrudan müdahaleye kalkarsa, çok iyi bilinmelidir ki; KKTC’de alacağı yenilgi; çöküşünün ilk büyük seçim yenilgisi olacak… Arkası da ip gibi gelecek… 

Yahudi Siyaseti!

Bir Yahudi kökenli Rus vatandaşı, çok uzun uğraşlar sonrası, İsrail’e yerleşme izni almış… 
Ufak tefek eşyalarını toplamış, Moskova’da uçağa binip gidecek… 

-*-*-

Havaalanında Rus gümrükçüler bavulunda veya el çantasında bir heykel görmüşler…
Yahudi’ye “bu nedir?” diye kızgın kızgın sormuşlar…

-*-*-

Yahudi, “be nedir değil, bu kimdir diye sormalısınız” demiş sert bir şekilde ve eklemiş; “… Bu heykel, Rus halkına hayatını feda etmiş, onlar için çok büyük işler başarmış, şanlı devrimci liderimiz Lenin’in heykelidir. İsrail’e gittiğimde bunu evimin en güzel yerine koyarak her gün kendisine şükran çekeceğim, sevgilerimi sunacağım” demiş… 

-*-*-

Rus gümrükçüler gerçekten duygulanmışlar… 
Yahudi’yi uğurlamışlar, “güle güle git yoldaş, heykele iyi bak” falan da demişler!

-*-*-

Yahudi, Tel Aviv Havaalanı’na gelmiş…
Bu kez, İsrailli faşist gümrükçüler bavulunu – çantasını yokluyor… 

-*-*-

Onlar de heykeli görmüşler!
“Bu nedir?” diye sormuşlar!

-*-*-

Yahudi “bu nedir diye sormayın, bu kimdir diye sormanız lazım” demiş ve anlatmış:
“… Bu kızıl pis komünist Lenin’dir… Anamızı belledi. İnim inim inletti bizi… Rusya’dan gelirken beraberimde getirdim, evime yerleştireceğim ve her sabah uyandığımda yüzüne tükürüp rahatlayacağım” diye nutuk sallamış!

-*-*-

Faşist İsrailli gümrükçüler açıklamadan memnun olmuşlar, “geçebilirsin” demişler!

-*-*-

Ve Rus Yahudi, Filistinlilerden çalınan evlerden birine yerleştirildikten sonra, akrabalarını eve davet etmiş, parti düzenlemiş…
Bir akrabası, baş köşedeki Lenin heykelini görmüş ve “bu kimdir?” diye sormuş…
Yahudi, “bu kimdir diye sormayacaksın, bu nedir diye sormalısın” demiş ve eklemiş:
“… Bu gördüğün heykel, 20 kiloluk som altındır; paha biçilemez değerdedir…”

-*-*-

Şu anda KKTC’de Ersin Tatar ve tüm destekçilerinin yürüttüğü siyaset, bu ahlaksız Yahudi Siyaseti’dir… 
İşlerine geldiği gibi yalan söylemekte hiç çekinmemektedirler… 
Ama sonuçta hedefleri, “altın”dır!
Bilmem anlatabildim mi?

Biz öderik, hallederik, sen merak etme Özdemir doktorum!

Gıynık Ekonomi yazdı… 
Ülke tarihinde görülmemiş iç borç rekoru kırılmış. 

-*-*-

Seçmen başına neredeyse 70 bin TL borç var!

-*-*-

Kim, nasıl ödeyecek?

-*-*-

Maliye Bakanı Doktor Özdemir Berova geçenlerde bu konuda bir plan hazırlamış ve bunu onaylaması için Ankara’ya da göndermiş!

-*-*-

Plan şöyle: Ersin Tatar’ın seçim kampanyası için Türkiye’den gelenlerin her türlü masraf, rüşvet, pardon komisyon, yol, otel, yeme – içme ve “yatak” pardon atak diplomasi çalışmalarına harcanan paralar geri talep edilecek… Borç kapanacak!

-*-*-

Şaka şaka!
Özdemir Berova böyle bir şey yapmaz!

-*-*-

KKTC ahalisi vergilidir, öderik, hallederik!