Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Tahakküm

A+A-

Toz duman dağılmaya başlamışsa, şöyle bir usulca bakalım.
Dimağımızda ne kaldı, neler sakladık geride…
...

Barış yanlısı her insan, savaşa karşı çıkmalıdır.
Kim ya da nerede olursa olsun...
Oysa yarı/m adamda Türkiye'ye yönelik yorumlar objektif olamıyor.
Bir “çekinme” var, bir “korku.”
Evet, adını doğru koyalım, korku var.
Kimi “saygı” diyor adına, kimi “duyarlılık” hali...
Kiminde “yaranma” güdüsü var, kiminde "yalakalık" hevesi…
İşin aslı "tahakküm" var ve bunu inkâr ettiğimiz sürece normalleşmek mümkün değil.
(Eski kelime ‘tahakküm.’ Tam karşılığı baskı demek, hükmetmek demek…)
...

Yeniden gördük ki, Kıbrıslı Türkler epeyce yaralı…
İçlerinde büyüttükleri bir isyan var.
“Yetti be” diyen bir patlama halinde adalılar…
Türkiye'nin “azarlayan” tavrına...
“Büyük birader” yaklaşımına...
Kıbrıs'ı bir başka ülke değil de “Türkiye'nin bir mahallesi” gören anlayışlara…
“Sizi biz kurtardık, paranızı biz veriyoruz, oturunuz oturduğunuz yerde” buyurganlığına...
Hepsine “yetti artık” diyen bir gönül yarası…

...

Başka hakikatler de var, yüzleşmemiz gereken.
Örneğin “seçim mahallesi”ne girildi mi değişiyor hallerimiz…
Formatı değişiyor sözün, kurumsal tavır yerini duygulara yönelen kişisel bir dile bırakıyor.
“Seçim etkisi”ni inkâr etsek de benzer olaylardaki farklı tepkiler gerçeği ele veriyor.
Kimi başka bir tondan konuşuyor, böylesi zamanlarda…
Kimi başka bir tondan susuyor…
Daha bir sene evvel Afrin’de savaşa girmişti Türkiye, üstelik, bu kez de "Zeytin Dalı" denmişti ismine...
O zaman kimseler “bu bir savaş, zeytin dalı barışın sembolü, yapmayınız” dememişti.
Seçim etkisi dediğim de bu işte!

...

Bir yanlışımız daha var galiba.
Çoğu zaman “eleştirdiğimiz” figürlerin kendisine dönüşüyoruz.
“Bize küfretti” diye, küfrediyoruz.
“Bizi linç etti” diye, linç ediyoruz.
Düşüncemize saygı istiyor ama farklı düşünceleri duyamıyoruz.
Ortak oluyoruz düzeysizliğe, sıradanlığa, pespayeliğe...
Yandaş medyaya öfkeleniyor, biri bizi eleştirirse eğer, “yandaş medya” istiyoruz.
Düşünceye özgürlük” diyor ama aslında bu özgürlüğü, kendimiz gibi düşünenlere veriyoruz.

...

Normalleşmeliyiz.
Bunun için de bütünlemeliyiz Kıbrıs'ı...
Dünyayla…
Yok başka çaremiz.

 

 

Bu yazı toplam 3007 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar