SU gelmeden daha “özelleştirme” haberi geldi!..
ERCAN gitti!..
ELEKTRİK gitti, gider...
TELEFONDA ne kaldı zaten...
Havayolu şirketi BATIRILDI...
Ve sırada SU var..
En ilginci de, bu ülkenin BAŞBAKANI, ülkede ‘bundan sonra ne olacağını’ bir başka ülkenin BAŞBAKAN YARDIMCISI’ndan öğreniyor!..

***

Şu anda, ülkeyi yöneten bir HÜKÜMETTEN söz etmek mümkün değil...
YÖNETİM, tümüyle Türkiye’den gelen BAKANLARA devredildi...
Her yeni BAKAN gelişinde, YENİ BİR PROJE öğreniyoruz...
Sonra da masallar...
“KKTC ayrı bir devlettir...”
“KKTC’nin demokrasisi örnektir...”
“Hükümet de dimdik ayaktadır...”

***

Adaya gelecek BARIŞ SUYU için meğerse “Yap-İşlet-Devret” modeli düşünülüyormuş...
Yani, ÖZEL TEKELE DEVİR...
İyi de, bu ülkedeki su şebekeleri, öncelikle YEREL YÖNETİMLERE ait yani belediyelere...
Daha açıkçası, şehrin insanlarına ait...
Kim sormuş yerel yönetimlere bunu?
Kimin malını, kime satıyorsunuz, kime veriyorsunuz ‘işlet’ ve ‘devret’ diye...
Böyle giderse, ‘devredecek’ ne kalacak ki?

***

Ülkede ‘stratejik’ ne kadar nokta varsa, hepsini, “Kıbrıs’ın kuzeyini geçim kaynağı” gören patronların iki dudağı arasına verecekler...
Biz “neyi” yöneteceğiz peki?
Elektrik, stratejik, bir patrona...
Su öyle, bir başka patrona!..
Yolları da satınız oldu olacak...

***

Gördünüz mü, SU geliyor gelmesine de, karakaşınıza gözünüze değil...
Memleket, bir uçtan ötekine “işletilecek” (!)
Birileri “işletecek”, ne kalmışsa elde avuçta...
‘Ganimetin’ şekli değişti anlayacağınız...
“Bu Memleket Bizim” dediniz ha!..
Alınız sizin olsun...
Ama diyorlar ki elektriği, suyu, üniversitesi, havaalanı hepsi bizim...
Bize ne mi kaldı?
Şimdilik havası...
Derin bir nefes alınız, henüz, elimizden alınmamışken...