1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. SOL DEĞİL, SOL EĞİLİMLİ!
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

SOL DEĞİL, SOL EĞİLİMLİ!

A+A-

Siyasal durumu dramatize ederek halkın desteğini sağlamaya çalışmak, popülizmdir...

Fakat şamata yapmadan demokrasiyi yeniden yazmaya kalkışmaya ne denir, onu bilmiyorum...!

DENİZ MANZARASI SEYREDEREK YÜZME ÖĞRENİLEMEZ...
Hangi alışkanlıklara sahibiz?
Farkında mısınız?
Bunların hangileri bize güç katıyor?
Hangileri bizi zayıflatıyor?
Bu sorulara verilecek olan cevaplar tartışılmıyor.
Hiçbiri açık ve net değil...

Yanınızdakilere  yüzmeyi mi öğreteceksiniz yoksa karşı kıyının keyfini mi yaşayacaksınız?
Açık ve net değil...
İnsanlar kıyıda kalıp manzarayı mı seyretsin?
Açık ve net değil...
Manzara seyretmek yüzmek ile bir mi tutulmalı?
Açık ve net değil...

Belki de  yüzme bilmiyoruz!
Bu yüzden ne yüzeriz, ne de yüzdürürüz...
Neticede bize ve yandaşlara,
Sadece manzara seyretmek kalır...
Manzara seyrederek malesef yüzülemez !
Hatta yüzülmediğinden dolayı,
tüm denizler ve denizlerin sunduğu olanaklar da kapalıdır...

KAVRAMLAR AŞURE OLDU!
Sol'un kavramsal düzeyde temsil edilebileceği bir imkân kalmadı mı?
Kavramlar aşure mi oldu?

Yoksa, belki de "Yeni Sol",
her sınıfın bir "parçası" mı olmalıdır?

Zaten ekonomi, bilimden ziyade bir temsil sahasıdır...
GSYH değerleriyle ayni hedeflere de öykündüğümüze göre,
Batı'nın iktisadına mı, yoksa,
İktisadıyla birlikte yaşam tarzına mı öykünmeli "sol"olarak?!

Bu durumda Sol'u,
Ticari rasyonalitenin egemenliği olarak mı düşünelim,
Bir "Pazar " olarak mı görelim?

Emek, mübadele "değeri " üretebilme yetisini kaybetti mi?
Emeği artık takan yok mu?
Üretime dayalı eşitlikçi vizyona da inanan kalmamış mı?
Bunun yerine sermayeyle bağdaşarak, tüketimcilik "sürdürülebilinir" kılınsın mı?
Bunun siyasetini de siyaset mi yapalım?

NEREDEYİZ?
NEREYE GİTMEK İSTİYORUZ?

Bugün nerede nasıl durduğumuzu,
Nereye nasıl gitmek istediğimizi kim biliyor?

Neredeyiz?
Aynı yerde mi?
Seçimle kazanılanı,
yaratılan ve yaratılamayan şartlardan dolayı,
ziyan etme noktasında mıyız?

***

Not: Kıbrıs Türk Halkının, İslam dünyasının ve Bayramı kutlayan herkesin bayramı kutlu olsun; bayramların murad ediken özüyle birlikte, insanlığın gerçek barışına adımlar atılsın...

Bu yazı toplam 1972 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar