1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Siyasette “Elini Taşın Altına Koy” Söylemi Modası…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Siyasette “Elini Taşın Altına Koy” Söylemi Modası…

A+A-

Uzunca bir süreden beridir sağ siyaset unsurları kendilerinden başka tüm siyasi partileri, toplumsal unsurları, katmanları ve onların örgütlerini ve temsilcilerini ellerini taşın altına koymaya davet ediyor, çağrı yapıyor… Kendileri koymuş, onlar da koysunmuş?!

“İktidar bizim işimiz” söylemi odaklı seçim kampanyası yürüten UBP, hükümeti kurma görevini alınca, CTP ile koalisyon oluşturmak istedi, CTP’ye elini taşın altına koyma çağrısı yaptı; reddedilince de CTP elini taşın altına koymadı diyerek eleştirdi ve hatta yakındı… İktidarın kendi işleri olduğunu söyleyenler niye kendi işlerini yapmak için başkalarının ellerini taşın altına koymasını istiyor ki?! Güçlü bir ortaklık hükümeti olsun diye ısrar ettiler… İktidar kendi işleri olanlar, üç milletvekilli bir parti ile ortaklaştığında meclis çoğunluğu sağlıyorsa, niye bununla yetinmeyip illa ki CTP ile ortaklık istedi, olmadı ise illa ki üç partili ortaklıkta direndi?!

Başbakan her vesile ile, yürüyüp-durup halka da ellerini taşın altına koyduklarını söylüyor; tabir caizse, kendini acındırıyor. Kendisi dağı taşı devirdi parti başkanı olsun diye; seçmene her türlüsünden vaadi verdi seçimi kazansın diye… Parti başkanı oldu, başbakan oldu ve başladı sızlanmaya: “Elimi taşın altına koydum”… Demek ki, bu görevlere talip iken memleketin halinden ahvalinden habersizdi… Ya da haberi vardı ama o görevlere gelsin de ağlama-sızlama tavırları ile bir şeyler yapmayı deneyecekti; tutmazsa da dert değildi… Türkiye’nin siyasi İslamcı partisi AKP’ye biat etmenin ağır taşını kaldıramaya da biatı reddedenlerden yardım iste; olacak iş değil…  

Bakanlara bakıyorsunuz, hepsi de papağan gibi aynı tekerlemeyi söylüyor: “Elimizi taşın altına koyduk – Elinizi taşın altına koyun – Şimdi ellerimizi taşın altına koyma zamanı”… Kendi kapasiten ile işini yapamıyorsan ve başkalarının ellerine ihtiyaç duyuyorsan, durma o makamda, oturma o koltukta… Mecbur mu görevi olmayanların sırf sen bakan koltuğunda oturmaya devam edesin diye ellerini taşın altına koymaya?! Başkalarının ellerine güvenerek mi girdin o makam odasına?! Bilmez miydin ki “Elden gelenle oyun olmaz, olursa vaktinde bulunmaz” derler…

Seçim için Fiyat İstikrar Fonu’nu (FİF) boşalt, seçim sonrasında hükümette kalmaya devam edince de “FİF’de para kalmadı” diyerek pahalılığı pompala… Seçim öncesi olduğu için elektrik fiyatlarını güncelleyecek artışları yapma; seçimden sonra da astronomik artışla halkın iflahını kes… Sonra da halka dönerek çaresizlik söylemi ile “Elinizi taşın altına koyma zamanı” deyin?! Halkı ekmeğini taştan çıkarmaya mecbur edin, ona rağmen de halkın ellerini sizin taşınızın altına koymasını isteyin… Taş altına koyacak el mi bıraktınız insanlarda?!

Başbakan elektrik zammında ölçünün kaçtığını kabul ederek halkın infialine hak verirken, şimdi de yaptıkları indirimi bir ay uygulayacaklarını söylüyor, sonrasında o fahiş fiyatlar geçerli olacakmış… Başbakan alkollü içkilere yaptıkları zamdan da biraz geri adım atacaklarını söyledi; bu işlemi yapacak olan ekibin o zaman - bu zaman Covid19 vakası ile mustarip olduklarından dolayı indirimi yapamamışlar… Ama bu arada Covid19’a yakalanan Meclis Başkanı Töre, üç gün sonra makamında oturuyordu… Sonra da Başbakan dün döndüğü Ankara ziyareti ile ilgili laf kalabalığından başka bir şey olmayan açıklamasında, imzalanan Protokol’ü mutlaka uygulayacağı  konusunda iddialı sözler yazıp “Ben Dr Faiz Sucuoğlu olarak, bu ifadelerimde bunu kayda geçirmek istiyorum” dedi… Geçirse kaç yazar?! Onca söz söylemiş, tersini yapmış; onca şeyler söylemiş, doğru çıkmamış… Bu saatten sonra kim inanır ki?! Bir söz vardır, “Beni bir defa kandırırsan senin hatan, iki defa kandırırsan benim hatam” diye; halk hata yapıp daha kanacak değil bu sözlere…

UBP’yi yönetenler, hükümet edenler… İşlerini tam ve eksiksiz yapmaya odaklansa ne başkalarının ellerine ihtiyacı olacak, ne de dert yanma gereği duyacak. Bütün mesele işini tam ve eksiksiz ve yurduna ve tüm halkına sevda ile yapabilme kapasitesinde olmakta; siyaseti kendi kişisel ikbali için yapmamakta… Ve bilmeliler ki kendilerinin kusurlu siyaseti için taşın altına sokulacak temiz el yoktur. 

Bu yazı toplam 1120 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar